Bu ayki yazımda sıkça sorulan bir soruyu ele alacağım: Dişlerimiz gerçekten bembeyaz mı olmalı?
Çevremizdeki reklamlar, sosyal medya filtreleri ve hatta bazı ünlülerin gülüşleri, bembeyaz dişleri idealize ediyor. Peki, gerçekte dişlerimiz ne kadar beyaz olmalı? Ve daha da önemlisi, beyazlatma işlemlerine başvurmalı mıyız?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, doğal diş rengi kişiden kişiye değişir. Genetik faktörler, diş minesi kalınlığı, yaş, beslenme alışkanlıkları… gibi birçok etken diş rengimizi etkiler. Hafif sarı veya fildişi tonlarındaki dişler de çoğu zaman son derece normal ve sağlıklı olabilir. Burada ‘sağlıklı’ ve ‘estetik’ kavramlarının birbirinden farklı olduğu gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Ancak bazı lekeler dişlerimizin olduğundan daha sarı veya problemli görünmesine neden olabilir. Çay, kahve, sigara, bazı renkli meyveler vb. gibi renklendirici yiyecek, içecek ve alışkanlıklar zamanla diş minesinde lekelenmelere yol açabilir.
Peki, diş beyazlatma işlemi yaptırmak istiyorsanız nelere dikkat etmelisiniz?
• Mutlaka bir diş hekimine danışın: Diş hekiminiz dişlerinizin genel sağlığını değerlendirecek ve size en uygun beyazlatma yöntemini önerecektir. Doğru kişilerden profesyonel hizmet almak, zarar riskini en aza indirir.
• Evde yapılan beyazlatma kitlerine dikkat edin: İnternet veya marketlerde satılan birçok beyazlatma ürünü bulunmaktadır. Ancak bu ürünlerin birçoğunun içeriği ve etkinliği herhangi bir denetim veya kontrolden geçmediği için sonuç facia olabilir ve dişleriniz zarar görebilir. Diş hekiminizin önerdiği ürünleri kullanmanız önemlidir.
Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Potansiyel Olumsuzluklar ve Zararlar
1.Diş ve Diş Eti Hassasiyeti: Beyazlatıcı maddeler, diş minesinin geçirgenliğini artırarak dentin hassasiyetine neden olabilir. Bu durum dişlerimizin özellikle sıcak, soğuk veya tatlı yiyecek ve içeceklerle temas etmesi halinde ağrı veya rahatsızlığa yol açabilir. Ayrıca beyazlatıcı jel veya solüsyonların diş eti ile temas etmesi kızarıklık, şişlik ve rahatsızlık yaratabilir.
2.Mine ve Dentin Hasarı: Uzun süreli, sık sık veya aşırı beyazlatma uygulamaları, diş minesine zarar verebilir. Mine tabakasının incelmesi, minenin altındaki dentin tabakasının daha fazla açığa çıkmasına ve dişlerin daha kırılgan hale gelmesine yol açabilir.
3.Rebound Etkisi: Beyazlatma işlemlerinin ardından dişler yeme içme ve ağız hijyeni alışkanlıklarının değişmemesine göre ve özellikle sigara alışkanlığının devam etmesi durumuna göre kısa bir süre içinde eski renklerine geri dönebilir. Bu durum, hastaların daha sık beyazlatma işlemi yapma eğilimini artırarak, dişlere tekrarlayan zararlar verebilir.
Sonuç olarak, dişlerin beyazlatılması estetik avantajlar sunabilir ancak bu işlemler mutlaka bir diş hekiminin rehberliğinde ve uygun yöntemlerle yapılmalıdır. Evde uygulanan beyazlatma ürünlerini kullanırken dikkatli olunmalı, aşırılığa kaçılmamalı ve ürün seçimine çok dikkat edilmelidir. Sağlıklı ve estetik bir gülümseme için beyazlatma yöntemlerine başvurmak elbette mümkündür, ancak uzmana danışmadan yapılan uygulamaların beklenmedik olumsuz sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır.
Unutmayın, dişlerinizin sadece beyaz olması önemli değildir; aynı zamanda sağlıklı, güçlü ve işlevsel olmaları da büyük bir önem taşır. Bu nedenle, diş sağlığına yönelik genel bakım uygulamalarını ihmal etmeyip düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmek en doğru yaklaşım olacaktır.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, sağlıklı gülümsemeler dilerim.