34 Yılın Hesabı: Liderlik mi, Oportünizm mi?
Balgöç Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan’ın coşkulu açıklamaları, Bulgaristan Türklerinin siyasi uyanışını mı temsil ediyor, yoksa geçmişteki hataları görmezden gelen bir tutarsızlık mı? Bu sorunun yanıtı, Bulgaristan’daki Türk toplumunun son 34 yılı ve özellikle DPS’nin (Hak ve Özgürlükler Hareketi) varlığına dair derinlemesine bir inceleme gerektiriyor.
Balgöç’ün kuruluş amacı ve Mümin Gençoğlu’nun mirası
Balgöç, 1985 yılında Bulgaristan’da isim değiştirme döneminde Mümin Gençoğlu’nun öncülüğünde kuruldu. Bu tarihi bağ, derneğin Türk kimliği ve hakları konusunda öncü bir savunucu olmasını gerektirirken, bugün mezarda Mümin Gençoğlu’nun ruhunun huzur bulup bulmadığını sorgulamamak elde değil.
Balgöç’ün 34 yıllık sessizliği: DPS’ye karşılıksız destek
Balgöç, tam 34 yıldır DPS’ye karşılıksız destek veriyor. Peki, bu kadar uzun bir süre boyunca DPS’ye oy vermek için halkı yönlendiren siz değil miydiniz? Balgöç yöneticileri, 34 yıl boyunca DPS’nin gerçek yüzünü göremediler mi? Bugüne kadar bu partiye destek verirken hiç, “Biz de bir milletvekili çıkaralım, gençlerin önünü açalım” diye düşündünüz mü?
Bulgaristan’da bakanlar, bakan yardımcıları, valiler ve vali yardımcıları atandı. Peki, bunlardan bir tanesini bile önerebildiniz mi? Gerçekten bu görevler için layık, dürüst insanlar Bulgaristan’da hiç yok muydu? Yoksa bunu aklınıza bile getirmediniz mi?
34 yıl boyunca desteklediğiniz bu yapı, sizlere ve Bulgaristan Türk toplumuna hiçbir şey kazandırmadı. Şimdi bu soruların cevabını bulma ve gerçekleri görme zamanı.
2011 Seçimlerinde: Türk kimliğini unutanlar
2011 yılında, Bulgaristan’da ilk Türk Cumhurbaşkanı adayı ortaya çıkarken, Türkiye’de Balgöç ve diğer dernekler, Türk kimliğini savunmak yerine, Türkiye’deki oyları Bulgar Komünist Partisi (BKP), yani şimdiki Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) adayı Kalfin’e yönlendirdiniz. Bunu unuttuğunuzu mu zannettiniz? Yaptıklarınız bir bir ortaya çıkacak. Herkes ektiğini biçecek; bunun başka bir yolu yok. O zaman Komünistlere oy verdirenler, bugün Türk milliyetçiliği yapamaz. Hafızalar tazelenecek, geçmiş hatırlatılacak. Kaçış yok.
Bulgaristan’da Irkçı Partilere Destek: OKZNİ ve Pirvanov olayı
O dönemde, yine BSP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Pirvanov’a destek vererek, DPS’nin ırkçı bir adayı Cumhurbaşkanı yapmasına vesile oldunuz. Türk kimliğinizi unuttunuz, şimdi mi hatırladınız? Kırcaali’de, ırkçı parti OKZNİ’nin lideri Pirvanov’a iki kez Türk oylarıyla Cumhurbaşkanlığı yolunu açtınız. Bu durumu savunanlar, şimdi Türk kimliğinin savunucusu olarak mı ortaya çıkıyor? Bugün Türkçülük nutukları atıyorsunuz ama kimse size inanmıyor. Türkiye’deki dernekler arasında, bu ırkçı adaya destek veren ve halkı sandık başlarına yönlendiren Balgöç değil miydi? Sandık başlarında insanları çalıştırdınız, oyları organize ettiniz ve herkesin gözü önünde bu adaya oy kullandırdınız.
Ahmet Doğan ve derin devlet bağlantıları
34 yıldır DPS’ye karşılıksız destek veren bu anlayış, Ahmet Doğan’ın Bulgaristan’daki derin devletle olan ilişkilerinin 1992’de ortaya çıkmasına rağmen devam etti. Ahmet Doğan’ın Bulgar devletinin elemanı olduğu her yerde yazıldı, çizildi; duyulmadık yer kalmadı. Ama siz bunları görmezden geldiniz. Bugün çıkıp, “Karşı taraf derin devlet desteğiyle Türk partisini ele geçiriyor” diye şikayet ediyorsunuz. Oysa bu partiyi zaten Bulgar istihbaratı kurdu, bunu da bilmezsiniz herhalde.
Ahmet Doğan’ın devlete olan bağlılığını ortaya koyan kitaplar, makaleler ve belgeler var ama siz hep sustunuz. Bugün Ahmet Doğan için arşivde en çok belge onun adına. Bulgaristan’da Türklere baskı yaptıran DPS’ye karşı gelenler, Avrupa’ya kendilerini atmakla kurtulabildi. O dönemde de sustunuz, Rus uçağı düştüğünde açıkça tarafını belli etti, yine sustunuz. Şimdi konuşmaya çalışsanız da faydası yok. Artık gerçekler ortaya çıkıyor ve bu pislikler daha fazla halının altına gizlenemiyor. Halk, kimin kim olduğunu çok iyi biliyor ve bu gerçekler yüzünüze vurulacak.
Ahmet Doğan’ın sessizliği: Liderlik krizi
Bugün Ahmet Doğan’ın son günlerde ortada olmaması ve liderliğinin sorgulanması gerekirken, yine sessiz kaldınız. Peki, Doğan sizin derneğinize kaç kez geldi? Türkiye’ye kaç kez geldi bu Türk partisinin sözde lideri? Bunu da bilmiyorsunuzdur. Halkın karşısına çıkıp gerçekleri söyleyebildiniz mi? Hayır, çünkü seçim öncesinde sadece onun temsilcileri gelir, size birkaç talimat verir ve siz de bu talepleri sorgulamadan yerine getirirdiniz. Türkiye’deki dernekler ise hiçbir zaman Bulgaristan’da yaşayan Türklerle gerçek anlamda ilgilenmediler. Artık herkes bu gerçeği görüyor.
Bu nedenle Bulgaristan’daki Türkler, Türkiye’deki Türk Derneklerine güvenmiyor, hatta öfke duyuyor. Çünkü bu halkın haklarını savunan kimse olmadı, halk yalnız bırakıldı. Siz ise hep Ahmet Doğan’ın peşinden gittiniz.
Sonuç:
Ancak bu yalanların sonu geldi. Maskeler düştü, gerçekler ortaya çıktı. Bulgaristan’daki Türk toplumunu kandırma devri sona erdi. Balgöç yöneticileri, Prof. Dr. Emin Balkan ve onun gibi isimler artık gerçek Türk halkını savunmalı. Yıllardır süregelen Oportünizmin bu topluma hiçbir faydası olmadı ve bundan sonra da olmayacak.
Unutmayın ki Bulgar halkını kötülemek hiçbir çözüm değildir
Türk-Bulgar çatışmasını körüklemeye çalışmak, yanlış bir yoldur. Bunu yıllarca Ahmet Doğan yaptı; kendisini Bulgaristan’da etnik barışın koruyucusu olarak sunmaya çalıştı. 34 yıldır bu yalanı iyi sattı, ancak artık bu hikaye tutmuyor. Masalın sonuna geldik. Bulgarlar da bizim kardeşlerimizdir. Eğer bir mücadele verilecekse, bu mücadele halkın ve Bulgaristan’ın çıkarları doğrultusunda olmalı; Doğan’ın şahsi çıkarları doğrultusunda değil.
Neden halkın temel hakları, özellikle seçilme hakkı için bu mücadele verilmedi? Neden Türklerin isimleri hâlâ Bulgar arşivlerinde Bulgarca olarak duruyor? Bu sorular, yıllardır ortada dururken, neden sorulmadı? Gerçek liderlik, bu soruları sormak ve bu mücadeleyi vermektir. Ancak siz ve sizin gibiler bu cesareti gösteremediniz. Zaten uşaklar hiçbir zaman lider olamazlar. Ahmet Doğan Bulgaristan’da derin devletin komünistlerin elemanı ve 1984’te isim değiştirilmesinin öncülerinden biri olduğunu hala öğrenememiş BALGÖÇ başkanı Emin BALKAN.
Bugün Peevski’nin sloganı şu: “Derin Devletsiz DPS.” Emin Balkan ise “Derin devlet partiyi aldı” diyor. Şimdi listeler ortaya çıktığında, kim haklı, kim haksız herkes görecek.
Ancak halk artık uyandı
Eski halk yok karşınızda. Kimse boş vaatlere inanmıyor ve sizden gerçek liderlik bekliyor. Fakat siz 34 yıldır bunu anlayamadınız, yapamadınız. Bundan sonra da değişmenizi pek beklemiyoruz. Halk her şeyi kayda alıyor ve 27 Ekim’de hepinize hakkını verecektir.
Sonuç olarak, dinden dönen, dağdan inen ve sonradan görme olanlardan uzak durulması gerektiğini büyüklerimiz hep söylerdi. İşte bu yazının özü de budur. Balgöç’ün geçmişten gelen tutarsızlıkları ve DPS’nin yıllardır Türk toplumunu nasıl yanılttığı bir kez daha gözler önüne serildi. Gerçekler ortaya çıksın, kim ne ektiyse onu biçsin...
Zaman doldu, ilahi adalet gelsin.