Göz Nurunu
Koruma Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi insan sevgisinden hareketle,
insanlarımızın göz sağlığı için 1984 yılında “İnsanımızın gözündeki ışık
eksilmesin” diyen 3’ü tüzel 43’ü özel 46 kişi tarafından küçük kaynaklarla
kuruldu.
1984 yılında açıldığı
ilk günden itibaren, etik kurallardan ve kaliteden ödün vermeden hasta
sağlığını ve memnuniyetini ön planda tutarak, güncel ve modern teknolojiyi
uygulayarak, kâr amacı gütmeden doğru ve etkin tedaviyi uygulamak Bayrampaşa
Göz Hastanesi’nin değişmez prensibi. Bu prensipler sayesinde 2 göz hekimi bir
kaç hemşire ve personel ile yola çıkan Vakıf, 33 doktor, toplam 100 personelin
çalıştığı, bir hastane ve iki göz merkezine sahip güçlü bir Vakıf haline geldi.
Türkiye’de ilk
göz hastanesi olmanın getirdiği öncü yapısı ve referans hastane olma
özelliğinin getirdiği sorumlulukla, Türkiye’de bazı tedavilerin ilk
uygulayıcısı, bazen de öncüsü oldu ve halen de olmakta. Bugün, yeryüzünde
uygulanan her türlü ameliyat ve tedavi yöntemleri, Vakfın ünitelerinde başarıyla
uygulanmaktadır.
Bizler de
Paşavizyon Gazetesi olarak Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bayrampaşa Göz Hastanesi
Başhekimi Op. Dr. Zerrin Tuncer’le özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Göz Nurunu
Koruma Vakfı’nın tarihçesinden kısaca bahseder misiniz?
Toplum sağlığına
duyarlı insanlar olarak 1970’li yıllarda göz sağlığının hayati önemini,
sonradan olma körlüğü önlemede ülkemizdeki göz tedavi birimlerinin
yetersizliğini ve halkımızın göz sağlığı konusundaki bilinçsizliğini fark
ettik. Halkımıza yararlı olmak için göz taramalarına başladık. 1972 yılında
tespit ettiğimiz tablo ile sonradan olma körlüğün önlenebilmesinde erken
teşhisin çok önemli olduğunu saptadık. Böylelikle, donanımlı taramalar yapmanın
ve bu yolla çıkacak göz kusur ve rahatsızlıklarını tedavi edecek bir göz
hastanesi kurmanın zorunluluğunu gördük.
Bu işe gönül
veren insanların kurduğu 3 derneğin elbirliğiyle, Bayrampaşa (Eyüp)
Belediyesi’nin kullanımını tahsis ettiği (sonradan tarafımızdan satın alınan
arsada), 1976 yılında ilk göz hastanemizin temelini attık. 1984 yılında,
Türkiye’nin ilk göz hastanesi olan Bayrampaşa Göz Hastanesi’ni açma onuruna
kavuştuk.
Vakfınızın
şubeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Bayrampaşa Göz
Hastanemiz haricinde İdealtepe’de Beria Turaç ve Bursa’da Yıldırım Göz Merkezlerimiz
ile hizmetlerimize devam etmekteyiz. Tüm şubelerimizde göz ameliyatları
gerçekleştirilmektedir. Yurt içi ve yurt dışından gelen hastalarımız tüm
şubelerimizde tedavi imkanı buluyorlar. Sağlık turizmine yönelik çalışmalar da
gerçekleştiriyoruz. Hastalarımızın, havalimanı hastane arası transferlerini
sağlıyoruz, onların en güvenli ve kendilerini en rahat hissedecekleri şekilde
hizmet almaları için çalışıyoruz.
Göz Nurunu
Koruma Vakfı’nın yeni hedefleri var mı?
Yeni hedefimiz
var. Sağlık Bakanlığı, 2013 yılında hastane binaları standartlarına yeni
düzenlemeler getirerek hastanelere 5 yıl süre verdi. 31 yıllık hastane
binamızın bu standartlara uyması mümkün olmadığı için yeni bir bina inşa
etmemiz gerekiyor. Ayrıca Bayrampaşa Göz Hastanemizde, hasta potansiyelimizin
artması neticesinde hastanemizin fiziki şartlarının yetersizliği hizmetlerimizi
aksatmaktadır. Bu sebeplerden dolayı şu
anda hizmet verdiğimiz hastane binamızın yanına ek inşaat yaptırmak için çalışmalar
içindeyiz. Yeni yaptırmak istediğimiz hastane binamız için çok ciddi maddi
desteğe ihtiyaç duyduğumuzu sizlerle paylaşmak isteriz. Vakıfların kuruluş
amaçları toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadır. 31 yıldır halkımızın göz
sağlığı yararına ciddi hizmetler sunan bir kurumuz. Gelecek maddi desteklerle
hizmetlerimizin devamını ve vakfımızın sürekliliğini sağlamak hepimiz için
sonsuz değer taşıyor.
Çocuklarda göz
sağlığı ne kadar önemli?
Çocuklarda göz
sağlığı çok ciddi bir konu. Bebeklerde en büyük problem şaşılık ve göz
tembelliği. Göz tembelliğinin 8-10 yaşından sonra tedavisi yok, tedavi
edilmeyen çocuk ise ömür boyu az görerek yaşamını sürdürür. Bu durum ileride
yapacağı meslek seçimini bile etkilemektedir. Ayrıca katarakt, göz tansiyonu ve
erken doğan bebeklerde görülen retina problemlerinin de erken teşhisi çok
önemli. Ailelerin bebeklerini 6 ayını doldurduklarında, erken doğumlarda doğum
sonrası ve okula başlamadan önce mutlaka göz doktoruna götürmeleri gerekir.
Uluslararası Körlüğü Önleme Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre ailelerin
%15’i çocuklarının göz hastası olduklarının farkında değil. Bu oran ailelerin
dikkat etmeleri için ciddi bir uyarıdır.
Büyükler için
göz sağlığında en çok nelere dikkat edilmeli?
Özel bir
şikayeti bulunmasa da 40 yaşından
itibaren herkesin düzenli göz muayenelerine gitmelerini tavsiye ediyoruz.
Özellikle şeker hastalarının kendilerine dikkat etmeleri gerek. Tedavi
edilmeyen diyabet hastaları normal bir insana göre 25 kat daha fazla körlük
riski taşır. Dünyada ortalama 70 milyon insanda glokoma (Göz tansiyonu) bağlı
görme kaybı olduğu düşünülmektedir. Glokomluların ancak yarısı hastalığının
farkındadır. Bu nedenle erken tanı ve tedavinin büyük önemi var.
Mevsimlerin
gözlerimize ne gibi etkileri olabiliyor?
Mevsimlerin göze
etkisinde başlıca üç faktör önde gelir. Bunlar allerjenler, güneşin ultraviyole ışınları ve havadaki nem
oranı ve rüzgardır. Alerjenler en çok bahar nezlesine neden olur. Baharda
oluşan polen tozları nedeniyle sulanma, yanma, kaşıntı, ışığa bakamama,
gözkapağı altında kızarıklık ve pürtüklü oluşumlarla kendini gösterir. Diğer
bir alerjik türü atopik konjonktivittir. Üst solunum yollarında alerjiye neden
olan, polen, hayvan tüyü, toz gibi
maddelere karşı oluşur. Göz kapaklarında sişme, konjonktivada ödem, kızarıklık,
aşırı sulanma, kaşıntı şeklinde ortaya çıkar. Mevsimsel olmayan alerjik
konjonktivitler ise iyi havalandırılmayan nemli ve rutubetli evlerde
yaşayanlarda; ev tozu, küf mantarı, mayt gibi minik canlıların neden olduğu
alerjik konjonktivitlerdir ve daha çok kış aylarında görülür. Gözlerimizi
etkileyen bir diğer faktör ise ultraviyole ışığıdır. Bahar ve yaz aylarında güneş ışınları daha dik geldiginden
ultraviyole ışınlarına daha çok maruz kalmaktayız. Kışın da ışınlar karda
yansıdığı için yoğun ultraviyoleye maruz kalınmaktadır. Ultraviyole ışınları
göz merceğini etkileyerek erken yaşta katarakta, ayrıca genetik mutasyonlara
yol açarak tümör v.b bazı hastalıkların
ortaya çıkmasına sebep olabilir. Havadaki nem oranı da gözümüzü etkiler. Yazların
kurak ve rüzgarlı geçtiği iklimlerde kuru göz hastalığı şikayetlerinde
artabilir. Kışın kaloriferli veya klima ile ısınan evlerde yaşayanlarda kuru
göz belirtileri artar.
Vakfınızda
verilen hizmetler neler?
Hastane ve göz
merkezlerimizde amacımız hastalara erken teşhis koyarak, doğru ve etkin tedavi
uygulamaktır. ‘Katarakt’, ‘Glokom (Göz Tansiyonu)’, ‘Şaşılık ve Çocuk’, ‘Tıbbi
ve Cerrahi Retina’, ‘Refraktif Cerrahi (Gözlükten kurtulma ameliyatları)’,
‘Oküloplastik Cerrahi (Göz ve göz çevresi estetiği)’, ‘Kornea Nakli’ ve
‘Kontakt Lens’ birimlerimizde konusunda deneyimli ekibimiz ile çalışmaktayız.
En ileri teknolojiye sahip modern cihazlar ile halkımıza hizmet vermekteyiz.
Örneğin; Femtosaniye lazer sistemine sahip Lensx cihazı ile katarakt
ameliyatları bıçaksız olarak gerçekleştirilmektedir. Aynı sisteme sahip FS 200
cihazı ile hastalarımız güvenli bir şekilde gözlüklerinden kurtulmaktadır.
Amacımız en ileri teknolojiye sahip cihazlar ile halkımıza etik ve doğru hizmet
verebilmektir.
OP. DR. ZERRİN
TUNCER
30 yıldır göz
hastalıkları uzmanı olan Tuncer, 1998’den bu yana Göz Nurunu Koruma Vakfı,
Bayrampaşa Göz Hastanesi’nde çalışıyor ve 5 yıldır da Başhekimlik görevini
sürdürüyor.
BUGÜNE KADAR;
2 milyon 250 bin
göz muayenesi, 80 bin göz ameliyatı ve 370 bin müdahale yapıldı.