09 Mayıs 2024 Perşembe   

TÜRKİYE'NİN İLK GÖZ İHTİSAS HASTANESİ

TÜRKİYE'NİN İLK GÖZ İHTİSAS HASTANESİ
 

Göz Nurunu Koruma Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi insan sevgisinden hareketle, insanlarımızın göz sağlığı için 1984 yılında “İnsanımızın gözündeki ışık eksilmesin” diyen 3’ü tüzel 43’ü özel 46 kişi tarafından küçük kaynaklarla kuruldu.
1984 yılında açıldığı ilk günden itibaren, etik kurallardan ve kaliteden ödün vermeden hasta sağlığını ve memnuniyetini ön planda tutarak, güncel ve modern teknolojiyi uygulayarak, kâr amacı gütmeden doğru ve etkin tedaviyi uygulamak Bayrampaşa Göz Hastanesi’nin değişmez prensibi. Bu prensipler sayesinde 2 göz hekimi bir kaç hemşire ve personel ile yola çıkan Vakıf, 33 doktor, toplam 100 personelin çalıştığı, bir hastane ve iki göz merkezine sahip güçlü bir Vakıf haline geldi.
Türkiye’de ilk göz hastanesi olmanın getirdiği öncü yapısı ve referans hastane olma özelliğinin getirdiği sorumlulukla, Türkiye’de bazı tedavilerin ilk uygulayıcısı, bazen de öncüsü oldu ve halen de olmakta. Bugün, yeryüzünde uygulanan her türlü ameliyat ve tedavi yöntemleri, Vakfın ünitelerinde başarıyla uygulanmaktadır.
Bizler de Paşavizyon Gazetesi olarak Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bayrampaşa Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Zerrin Tuncer’le özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Göz Nurunu Koruma Vakfı’nın tarihçesinden kısaca bahseder misiniz?
Toplum sağlığına duyarlı insanlar olarak 1970’li yıllarda göz sağlığının hayati önemini, sonradan olma körlüğü önlemede ülkemizdeki göz tedavi birimlerinin yetersizliğini ve halkımızın göz sağlığı konusundaki bilinçsizliğini fark ettik. Halkımıza yararlı olmak için göz taramalarına başladık. 1972 yılında tespit ettiğimiz tablo ile sonradan olma körlüğün önlenebilmesinde erken teşhisin çok önemli olduğunu saptadık. Böylelikle, donanımlı taramalar yapmanın ve bu yolla çıkacak göz kusur ve rahatsızlıklarını tedavi edecek bir göz hastanesi kurmanın zorunluluğunu gördük. 
Bu işe gönül veren insanların kurduğu 3 derneğin elbirliğiyle, Bayrampaşa (Eyüp) Belediyesi’nin kullanımını tahsis ettiği (sonradan tarafımızdan satın alınan arsada), 1976 yılında ilk göz hastanemizin temelini attık. 1984 yılında, Türkiye’nin ilk göz hastanesi olan Bayrampaşa Göz Hastanesi’ni açma onuruna kavuştuk. 

Vakfınızın şubeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Bayrampaşa Göz Hastanemiz haricinde İdealtepe’de Beria Turaç ve Bursa’da Yıldırım Göz Merkezlerimiz ile hizmetlerimize devam etmekteyiz. Tüm şubelerimizde göz ameliyatları gerçekleştirilmektedir. Yurt içi ve yurt dışından gelen hastalarımız tüm şubelerimizde tedavi imkanı buluyorlar. Sağlık turizmine yönelik çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Hastalarımızın, havalimanı hastane arası transferlerini sağlıyoruz, onların en güvenli ve kendilerini en rahat hissedecekleri şekilde hizmet almaları için çalışıyoruz.

Göz Nurunu Koruma Vakfı’nın yeni hedefleri var mı?
Yeni hedefimiz var. Sağlık Bakanlığı, 2013 yılında hastane binaları standartlarına yeni düzenlemeler getirerek hastanelere 5 yıl süre verdi. 31 yıllık hastane binamızın bu standartlara uyması mümkün olmadığı için yeni bir bina inşa etmemiz gerekiyor. Ayrıca Bayrampaşa Göz Hastanemizde, hasta potansiyelimizin artması neticesinde hastanemizin fiziki şartlarının yetersizliği hizmetlerimizi aksatmaktadır.  Bu sebeplerden dolayı şu anda hizmet verdiğimiz hastane binamızın yanına ek inşaat yaptırmak için çalışmalar içindeyiz. Yeni yaptırmak istediğimiz hastane binamız için çok ciddi maddi desteğe ihtiyaç duyduğumuzu sizlerle paylaşmak isteriz. Vakıfların kuruluş amaçları toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadır. 31 yıldır halkımızın göz sağlığı yararına ciddi hizmetler sunan bir kurumuz. Gelecek maddi desteklerle hizmetlerimizin devamını ve vakfımızın sürekliliğini sağlamak hepimiz için sonsuz değer taşıyor.

Çocuklarda göz sağlığı ne kadar önemli?
Çocuklarda göz sağlığı çok ciddi bir konu. Bebeklerde en büyük problem şaşılık ve göz tembelliği. Göz tembelliğinin 8-10 yaşından sonra tedavisi yok, tedavi edilmeyen çocuk ise ömür boyu az görerek yaşamını sürdürür. Bu durum ileride yapacağı meslek seçimini bile etkilemektedir. Ayrıca katarakt, göz tansiyonu ve erken doğan bebeklerde görülen retina problemlerinin de erken teşhisi çok önemli. Ailelerin bebeklerini 6 ayını doldurduklarında, erken doğumlarda doğum sonrası ve okula başlamadan önce mutlaka göz doktoruna götürmeleri gerekir. Uluslararası Körlüğü Önleme Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre ailelerin %15’i çocuklarının göz hastası olduklarının farkında değil. Bu oran ailelerin dikkat etmeleri için ciddi bir uyarıdır.

Büyükler için göz sağlığında en çok nelere dikkat edilmeli?
Özel bir şikayeti bulunmasa da  40 yaşından itibaren herkesin düzenli göz muayenelerine gitmelerini tavsiye ediyoruz. Özellikle şeker hastalarının kendilerine dikkat etmeleri gerek. Tedavi edilmeyen diyabet hastaları normal bir insana göre 25 kat daha fazla körlük riski taşır. Dünyada ortalama 70 milyon insanda glokoma (Göz tansiyonu) bağlı görme kaybı olduğu düşünülmektedir. Glokomluların ancak yarısı hastalığının farkındadır. Bu nedenle erken tanı ve tedavinin büyük önemi var.

Mevsimlerin gözlerimize ne gibi etkileri olabiliyor?
Mevsimlerin göze etkisinde başlıca üç faktör önde gelir. Bunlar allerjenler,  güneşin ultraviyole ışınları ve havadaki nem oranı ve rüzgardır. Alerjenler en çok bahar nezlesine neden olur. Baharda oluşan polen tozları nedeniyle sulanma, yanma, kaşıntı, ışığa bakamama, gözkapağı altında kızarıklık ve pürtüklü oluşumlarla kendini gösterir. Diğer bir alerjik türü atopik konjonktivittir. Üst solunum yollarında alerjiye neden olan, polen, hayvan tüyü, toz  gibi maddelere karşı oluşur. Göz kapaklarında sişme, konjonktivada ödem, kızarıklık, aşırı sulanma, kaşıntı şeklinde ortaya çıkar. Mevsimsel olmayan alerjik konjonktivitler ise iyi havalandırılmayan nemli ve rutubetli evlerde yaşayanlarda; ev tozu, küf mantarı, mayt gibi minik canlıların neden olduğu alerjik konjonktivitlerdir ve daha çok kış aylarında görülür. Gözlerimizi etkileyen bir diğer faktör ise ultraviyole ışığıdır. Bahar ve yaz  aylarında güneş ışınları daha dik geldiginden ultraviyole ışınlarına daha çok maruz kalmaktayız. Kışın da ışınlar karda yansıdığı için yoğun ultraviyoleye maruz kalınmaktadır. Ultraviyole ışınları göz merceğini etkileyerek erken yaşta katarakta, ayrıca genetik mutasyonlara yol açarak tümör v.b bazı  hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Havadaki nem oranı da gözümüzü etkiler. Yazların kurak ve rüzgarlı geçtiği iklimlerde kuru göz hastalığı şikayetlerinde artabilir. Kışın kaloriferli veya klima ile ısınan evlerde yaşayanlarda kuru göz belirtileri artar.

Vakfınızda verilen hizmetler neler?
Hastane ve göz merkezlerimizde amacımız hastalara erken teşhis koyarak, doğru ve etkin tedavi uygulamaktır. ‘Katarakt’, ‘Glokom (Göz Tansiyonu)’, ‘Şaşılık ve Çocuk’, ‘Tıbbi ve Cerrahi Retina’, ‘Refraktif Cerrahi (Gözlükten kurtulma ameliyatları)’, ‘Oküloplastik Cerrahi (Göz ve göz çevresi estetiği)’, ‘Kornea Nakli’ ve ‘Kontakt Lens’ birimlerimizde konusunda deneyimli ekibimiz ile çalışmaktayız. En ileri teknolojiye sahip modern cihazlar ile halkımıza hizmet vermekteyiz. Örneğin; Femtosaniye lazer sistemine sahip Lensx cihazı ile katarakt ameliyatları bıçaksız olarak gerçekleştirilmektedir. Aynı sisteme sahip FS 200 cihazı ile hastalarımız güvenli bir şekilde gözlüklerinden kurtulmaktadır. Amacımız en ileri teknolojiye sahip cihazlar ile halkımıza etik ve doğru hizmet verebilmektir.

OP. DR. ZERRİN TUNCER
30 yıldır göz hastalıkları uzmanı olan Tuncer, 1998’den bu yana Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bayrampaşa Göz Hastanesi’nde çalışıyor ve 5 yıldır da Başhekimlik görevini sürdürüyor.

BUGÜNE KADAR;
2 milyon 250 bin göz muayenesi, 80 bin göz ameliyatı ve 370 bin müdahale yapıldı.

Tarih: 17 Aralık 2015 Perşembe    Hit: 2469

Fotoğraflar
  • #
  • #
  • #
Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol