Necmettin Sönmez / Sonart Yön. Kur. Bşk. / Üretim Kanadı

MİLLİ DEĞERLER

Merhabalar sayın Paşavizyon okurlarım,
Hepinizin Ramazan Bayramınızı kutlar, bu bayramın tüm İslam alemine ve bütün insanların kan dökmeye son verdikleri bir dünyaya dönüşmesine vesile olur inşallah.
Yaşadığımız yerel seçimlerden sonra dört yılık seçimsiz bir döneme girdik. Bundan sonra seçim ve oy kaygısı ve paniği ile yapılan onca yanlışların inşallah sonuna gelinmiştir. Yirmi senenin üzerinde Türkiye’nin politikasını yönlendiren partinin ikinci parti durumuna düşmesi halk tarafından iktidar partisine verilen ciddi bir uyarı niteliğinde, bu seçim sonuçları.
Hükümet bu sonuçları bir uyarı niteliğinde almaz, yerel seçimler hükümet politikasını değiştirmemize gerek yok aynen devam derse, daha büyük buhranlar daha büyük krizler bizi bekliyor demektir.
Ne olup biteceğini yaşayıp göreceğiz. Türk halkını deneme tahtası olarak kullanılmasına alıştık bu konuda şerbetlendik herhalde. Türkiye’nin denetimsiz, şeffaf hesap vermekten uzak, kararlarını bilim insanlarının fikirlerini almadan yönetilmesinin, kamu görevlilerinin sorumluluk anlayışından uzak uygulamaları ve  bu uygulamaların  sonucunda çıkan problemler de devlete verilen zararlarda  hiçbir şekilde kamu görevlilerinin sorumlu tutularak cezalandırılmamaları, toplumun kamuya ve devlet kurumlarına olan güvenini çok ağır bir şekilde zedelemiştir. Kimse siyasetçiye, devlet adamına, devlet memuruna güvenmiyor. Herkes kendi işini görme yollarını arıyor.
Asrın felaketi denilen olayda yaşanan rezaletler ortada. Dört kat için alınan imarla yedi katlı otel yapılıyor. Otel ruhsatlı mıdır bu ruhsat nasıl verilmiştir, kontrol eden olmadığı gibi Turizm Bakanlığından onaylı turizm işletme belgesi alınıyor, felaket sonrası sorumlu kimse yok. Otel sahibi bile bu işlerden sorumlu tutulmuyor. Para kazanma hırsı ile birkaç kat fazla çıkarak fazla oda, kiralamak fazla para kazanma hırsıyla bu işleri yaptıran sanki onlar değilmiş gibi sorumluluklarını birkaç garibana yükleyip, rahatlıkla elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam ediyor.
Türkiye’deki Cumhuriyet Merkez Bankası 2023 yılında saçma sapan bir uygulama olan kur korumalı mevduat yüzünden 818 milyar lira zarara uğratılmıştır. Vatandaşa, köylüye aktarmak için toplanmış vergilerin büyük bir kısmını oluşturuyor bu miktar. Peki bu para nereye gitti? herhangi bir yatırım yapmadan paradan para kazanan para babalarının cebine girdi tabi ki. Peki bu Türk ekonomisinin zararına olacağını uzmanlar bas bas bağırarak söylediği halde bu kararı alanlar nerde? Türk maliyesine bu kadar büyük bir yük bırakan kararı alan bankalar yönetenler merkez bankası müdürleri nerede? Bu işler bu kadar kolay mı? Bir karar alırken enine boyuna düşünmeden bu işte uzman kişilerin görüşleri alınmadan, sadece benim söylediğim doğrudur bunu kabul etmek zorundasınız diyerek dayatmak, sonrada kötü sonuçları milletin sırtına yüklemek hiç ahlaki ve vicdanlı bir iş değildir. Genç neslin çoğu umudunu kısa yoldan köşeyi dönmek için illegal yolar ararken bu yollara tevessül etmeyen iyi aile çocukları da yurt dışında çalışma ortamları yaratma çabasındalar. Bozulan ülke ekonomisinin gereksinimi olan sıcak parayı bulmak için Arap ülkelerinin kapısını aşındırmak, ülke itibarını yerle bir ederek karşılığında milli değerimizi peşkeş çekmelerine göz yummak ülke para açığını kapatmak ne kadar milli değeri korumak ve kollamak siz taktir ediniz.
Diğer bir iç yakan durumda ülkedeki maden sahalarının nerde ise yüzde yetmişten fazlasının yabancı şirketlere verilmiş olması. Küçük yüzdelerle hisse verdikleri bir yerli ortak yanlarına alarak güya milli bir firma görümünde ilkel ve vahşi bir teknikle maden araması yaparak doğayı çevreyi uzun yıllar düzelmeyecek bir tahribatla talan ediyorlar. Bu firmalar bütün dünya üzerinde aynı şeyi aynı yol ile yapıyorlar. Çevreyi düşünmüyorlar, çünkü kendi toprakları değil, çevre halkını da düşünmüyorlar çünkü kendi vatandaşları değil. İstediğini aldıktan sonra çekip gidiyorlar, bizim vatandaşlarımızın bu maden bölgelerinde hastalanma oranları biliniyor. Çekip giden firmalardan da herhangi bir tazminat talep etme şansları kalmıyor. Devletimizde de herhangi bir denetim olmadığı için istedikleri gibi bizim ülkemizde at koşturuyorlar. Bu boşluğun doldurulması, gereken kanuni düzenlemelerin acilen hükümet tarafından yapılması gerekmektedir. Ülke gidişatının düzelmesi için işin ehli olan kişilerin görevde olmaları şart ve denetimler, kontroller sonucunda da hatası olanın kimliğine bakılmaksızın cezalandırmaları gerekmektedir.
Hak edenin hak ettikleri yerlerde olacağı günlerin en kısa zamanda gelmesi ümidi ile.
Hoşça kalın, Sağlıkla kalın Allah’a emanet olun.