Öncelikli olarak Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ise baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.
Teröre, terör destekçilerine ve terörden beslenenlere ise lanet olsun…
Malum konumuz spor. Geçtiğimiz ayki sayımızda spor alanlarında, özellikle de futbolda yaşanan şiddet olaylarını irdeleyerek “Balık baştan kokar” diyerek Türk futbolunun tüm aktörlerinin sorunlara ortak bir yolla çözüm bulmak yerine ötelediğini eleştirmiştim. Maalesef olaylar son bulmuyor ve bulmayacak da gibi.
İnsan “Türk futbolu nereye gidiyor” diyemeden edemiyor.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Futbol tüm dünyada en popüler spor dalı olarak bilinmektedir. Ülkelerde sosyo-ekonomik durumu ayırt etmeksizin tüm kitlelerin takip ettiği bir olgu olan futbol, endüstri halini almış ciddi bir istihdam alanına sahiptir. Futbol birçok ülkede siyasi bir araç olmanın dışında, en büyük reklam, propaganda haline gelmiş bir unsurdur.
Hatta bazı ülkelerin yerel bölgelerinde neredeyse gündemi sadece futbol oluşturmaktadır.
Neden spor denilince ilk akla gelen futbol oluyor? Bunun arkasında yatan sebep nedir? İnsanların ilgisini bu kadar çekmesinin altında ne yatıyor? Futbola yapılan yatırımlar diğer branşlara yapılırsa aynı ilgi ve endüstri oluşumu gerçekleşir mi?
Yapılan araştırmalara göre, futbola olan ilginin tüm dünyada ilerleyen teknolojiyle birlikte sürekli arttığı ve bir rant olarak meslekler grubunda yerini aldığı ifade ediliyor. Buna bağlı olarak medyanın futbol haber ve programlarını diğer haberlere göre daha fazla yapmasının altında insanların ilgisinin olduğu ifade ediliyor. Futbolun bir başka çarpıcı özelliği ise ekonomik ve milliyetçilik boyutu. İnsanlar farkında bile olmadan spor pazarında tüketici halindeler. Gönül verdikleri takımın herhangi bir ürününü satın alması ya da en az bir kere bilet alıp maça gitmesi ya da maç yayını yapan ücretli kuruluşlara para ödeyip karşılaşmaları izlemesi bile dolaylı yönden insanı futbol pazarının içine alıyor.
Taraftarı oldukları takımı adeta milliyetçilik sembolü olarak algılayan insanların, spor sahalarında olay çıkarması sonucunda da özellikle bazı ülkelerde holiganizm artıyor. Dolayısıyla futbolun kitlelere hitap eden ailelerin toplumsal yapısını içinde barındıran sosyolojik, psikolojik boyutlarıyla da her daim popülerliğini giderek arttıran sosyal bir olgu olarak varlığını sürdüreceği ifade ediliyor.
Bir spor dalı olan futbolun amacı, dostluk ve kardeşliktir. Fakat ülkemizde ve dünyada durum pek de öyle değil.
Sosyal ve ekonomik koşullarda yaşanan problemler yoğun şekilde devam ettiği müddetçe ülkemizde futbol sahalarında görülen şiddetin önüne geçmekte zorlaşacaktır. Şiddetle mücadeleyi sadece spor sahalarında değil toplumun tüm kesimlerinde yapmak gerekir ki bununda yolu vatandaşlara sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan refah seviyesi daha yüksek bir hayat sunabilmekten geçmektedir.
Türk futboluna, yeni bir misyon ve vizyon kazandırılmalı.
Türk futbolunun rekabet gücünü ve marka değerini artırmak için hep birlikte çalışılmalı…