26 Nisan 2024 Cuma   

SON ZAMANLARIN POPÜLER HUKUKİ TERİMİ: KONKORDATO

 

1 YILA yakın süredir mali piyasalardaki kötü gidişatın, kurdaki dalgalanmaların büyük/küçük birçok şirketi olumsuz etkilemesiyle konkordato kavramı gerek ticari hayatta gerek günlük hayatta sıkça karşımıza çıkmaya başladı. Peki ama nedir bu konkordato?
Kelime anlamı; ‘borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşma’ olan konkordato kurumu uzun zamandır var olmasına rağmen hemen hemen aynı amaca hizmet eden iflas erteleme kurumunun uygulamada tercih ediliyor olması nedeniyle pek rağbet görmüyordu.
Ancak Olağanüstü Hal döneminde iflas erteleme kurumunun amacı dışında kullanılarak sırf alacaklıları zarara uğratmak kastı ile hareket edildiğinin düşünülmesi üzerine, 15.03.2018 tarihli 30361 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile İflas Erteleme yürürlükten kaldırılmış ve Konkordato kurumuna işlerlik kazandırılmıştır.
Halihazırda, ülkemizde şirketlerin ödeyemediği borçlarından kurtulması için tek yol konkordato olup iflas tehdidinin ve muhtemel icra takipleri neticesinde haciz tehditlerinin önüne ancak konkordatoya başvurularak geçilebilmesi mümkündür.
Konkordatonun en önemli şartı ise vadesi gelmiş olmasına rağmen borçların ödenememesi ya da vadesi gelmemiş olsa da ödenememe tehlikesinin bulunmasıdır. Konkordato başvurusunu borçlu bizzat kendisi yapabileceği gibi alacaklılar da yapabilir.
Konkordato başvurusu, borçlu şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılır. Konkordato başvurusuna ilişkin dilekçenin ekinde konkordato ön projesinin bulunması zorunludur. Ön projede; şirket borçlarının tamamının vadeleri ile birlikte belirtilmesi, borçların hangi plan dahilinde ne şekilde ve ne miktarda ödeneceği, mali kaynağın nasıl sağlanacağı, ödemelerin yapılabilmesi için şirket mallarının satılıp satılmayacağı hususlarının ayrıntılı olarak belirtilmesi şartı aranmaktadır.
Ön projede bu hususların belirtilmesi ve konkordato gider avansının mahkeme veznesine yatırılması halinde mahkeme, 3 aylık geçici mühlet/ihtiyati tedbir kararı vermektedir. 3 aylık süre içerisinde işlemlerin yetişmemesi durumunda ise mahkeme, geçici mühlet kararını 2 ay daha uzatabilmekte ve böylece toplam 5 ay geçici mühlet kararı alınabilmektedir. Geçici mühlet süresinin sonunda, konkordato projesinin başarıya ulaşacağı kanaatinin oluşması halinde geçici mühletin 1 yıl süre ile kesin mühlete dönüşmesine karar verilir. 1 senenin sonunda işlemlerin yetişmemesi durumunda ise mahkeme kararıyla kesin mühletin 6 ay daha uzatılarak borçlu şirketin toplam 23 ay koruma altında tutulabilmesi mümkündür.
Mühlet boyunca konkordato talep edilen şirkete, mahkeme tarafından konkordato komiseri/komiserleri atanarak şirketin tüm mali işleyişinin konkordato komiserinin/komiserlerinin nezdinde gerçekleşmesi sağlanır.
Geçici mühlet ve kesin mühlet aynı hukuki sonuçları doğurmakta olup mühlet içerisinde borçluya, alacaklılardan korunmak için çok geniş haklar tanınmaktadır. Geçici mühlet ve kesin mühlet içerisinde borçlu aleyhine icra takibi yapılamaz, geçici/kesin mühlet süresinden önce yapılan tüm takip işlemleri hangi nedene dayanırsa dayansın durur.
Konkordato projesinin başarıya ulaşılamayacağının anlaşılması halinde ise alacaklılar ya da konkordato komiseri, konkordatonun kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Böyle bir durumda ise şirketin iflası gündeme gelecek ve iflası istenecektir.

Tarih: 19 Şubat 2019 Salı    Hit: 2299




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol