26 Nisan 2024 Cuma   

Mustafa SÖNMEZ / Araştırmacı / Yazar / İSAR

SEÇİMLERE KENTERLER...

 

2023 seçimlerine bir yıldan az bir zaman kaldı. Adayların biri bile belli değil demenin iddialı gelebileceği günler yaşıyoruz. Ama adayların biri kesin belli değil. Bir tarafta cumhurcular diğer tarafta milletçiler ikili, altılı kurgularıyla kupon dolduruyor. Anketçiler, araştırma şirketleri her gün yeni bir bülten çıkarıyor. At yarışı bültenlerinde olduğu gibi herkesin “teki” farklı.
Herkesin tekinin farklı olması yarış bültenleri için kabul edilebilir bir durumken aynı şeyleri seçim araştırma sonuçları için söylemek doğru değil. Fakat parayı verenin düdüğü çaldığı anketlerden yüzlercesinin bir tanesi mutlaka tutacak. Tıpkı kalkülüs hesabı gibi ya da komplo teorileri gibi. Komplo teorisyenleri de öyledir. Bin çeşit teorilerinden bir tanesi gerçekleşene yakın sonuç verdiğinde uzun yıllar onun ekmeğini yerler. Fakat bunun millete bir faydası olmaz.
Neyse…
Herkesin teki meselesine devam edelim. Herkesin teki kendine de herkesin tekini de alıp kuponlara yazmak olmaz. Evet, at atı geçer ama bu teklerle atı alan Üsküdar’ı da geçer. Herkese mavi boncuk dağıtayım derken idare etmeyi düşündüğünüz milletin hassasiyetleri üzerine çifte atarsınız seçimlerde starta kadar kapalı gözlük, kulaklık taksanız da starttan çıkamayabilirisiniz. Velev ki çıktınız; koşacağınız mesafe sizin için kısalabilir. HDP’ye bakanlık verme taahhüdünden bahsediyorum. Evet HDP kanunla kurulmuş, kanunen aday olması kısıtlanmamış temsilcileriyle seçimlere ve oradan da meclise girmiş bir parti. Fakat PKK’ya bir türlü “hakkını verememek” gibi kronik bir kabızlık yaşıyorlar. Bu sorunu aşamayan bir partiye hem de kendileri talep etmemişken dahi “bakanlık” dağıtmak altılıyı daha ilk ayaktan yatırır. Herkesin tekinin bu kadar gürültü patırtı içindeyken en azından kulaklara, gözlere “tekin” gelmesi gerekiyor.
Seçim araştırmalarında HDP oylarını alamayan tarafın dökülenleri toplayacağı bir gerçek olarak görülüyor. Cumhurcular rakiplerini HDP’ye ortak olmakla suçlarken, özellikle büyük ortağın Öcalan’ın seyisliğinde yaptırdığı seçim galoplarının İstanbul seçimlerindeki sonuçlarını gördük. Baş-boyun biten ve kazananın belli olduğu yarışı yeniden yaptırınca sonuç değişmemişti. Bu kez kazanan ile kaybeden arasına “kasaba” kurulacak kadar fark girdi.   Hatta bir yetkili siyasetçiye “neden böyle birşey yaptıklarını” sorduğumda aldığım cevap dehşetti. “Mütedeyyin olanlar için”. Marksist, Leninist bir örgüt başkanına  sempati duyan mütedeyyin birileri. İyiymiş…
HDP, (kapatılırsa) yerine kurulacak yeni parti örgütü, adı her neyse bu ülkenin meclisinde temsil ettiği seçmenlerinin içine her şehirden, her etnik kimlikten insanı alacak siyaseti üretmek yerine, dağdaki teröristle sarmaş dolaş gezen vekillerinin kılık-kıyafet değiştirip yurtdışına kaçarken yakalandığı bir siyasi parti olmaya devam edecekse bu hem kendileri, hem ülke  hem de bizim için kayıp olacaktır. Ülke sorunlarının çözümüne varsa sundukları, olacaksa sunacakları katkıların sağladığı ya da sağlayacağı faydaların, seslerinin duyulmasıyla gerçekleşeceğini unutmamaları önemlidir. Seslerinin duyulması için dinlenmeleri, kendilerine kulak verilmesi  için de milletin hassasiyetleri üzerinde yine milletle uzlaşmaları daha önemlidir. Bu millet,  meclisinde temsil edilmek hakkını verdiği herkesin haklı olduğunda hakkını da verecektir. Adil olan da budur.
Rakiplerini altılı kuponlarına HDP’yi plase yazmakla ayıplayanların, aynı seçmen kitlesinin kendilerini destekleyeceğine dair en ufak bir tiyo alsalar; ikiliyi  hatta sıralı ikiliyi HDP ile kurmakta hatta evi arabayı satıp bu ikiliye yatırmakta hiç utanılacak birşey olmayacağını iddia etme ihtimaline de ganyan basılır.
Ne diyeyim… Herkesin ayakları düz bassın…

Tarih: 17 Eylül 2022 Cumartesi    Hit: 896




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol