27 Nisan 2024 Cumartesi   

Necmettin Sönmez / Sonart Yön. Kur. Bşk. / Üretim Kanadı

SEÇİME DOĞRU

 

Son yıllarda yaşadığımız seçim furyasından ve Otuz bir Mart da yaşayacağımız yerel seçimlerden sonra hayırlısı ile dört yıllık seçimsiz bir döneme gireceğiz. Bütün seçimlerin önemli olması bir yana, bu özelliğinden dolayıdır ki siyasi partiler bu seçimi kazanma konusunda çok daha agresif ve sert davranabiliyorlar. Maddi imkanı olmadığı halde verilen vaatler, teknik olarak imkanı mümkün olmayan taahhütler havada uçuşuyor. Bu seçimden sonra Türk halkının vay haline.
Bir ülkede çalışan nüfusun yarısına yakını, tüm nüfusun yüzde yirmisi emekli olursa o ülkenin üretimi yok seviyelerine düşmüş demektir. Bu da ekonomimizin asla bu şartlarda düzelmeyeceği demektir. Seksen beş milyon nüfusun on altı milyonu emekli olması o ülkenin ekonomik olarak batışı demektir. Siyasi kaygılar sebebiyle alınan yanlış kararlar silsilesi bu sonucu doğurmuştur. Çalışma bakanlığı münferit zamanlarda genel sigorta kanununda ani kararlarla yaptığı değişiklikler sonucunda Kırk, Kırk beş yaşlarında üretimden uzak emekli ordusu biriktirmiş oldu. Bir gecelik kanunlarla emeklilik yaşı on, on beş yıl büyütülüyor daha sonra bu yapılanın büyük bir mağduriyet ordusu EYT’yi oluşturulduğu fark ediliyor, hükümeti ve iktidarı tehdit eder büyüklüğe ulaşınca mağdur toplumlar, seçimi kaybetme noktasına geliniyor ve mağduriyetleri gidermek için tekrar geriye dönüyor.
Gelişimini tamamlamış modern toplum mesela Fransa emeklilik yaşını beş yıl daha artırmak istedi Fransa da kıyametler koptu. Paris’in bütün sokakları protesto yürüyüşleri ile patladı. Fakat hükümet bu hareketlere duyarsız kalmadı ve kanunu geri çekti ve yerine her iki tarafı da koruyan hakkaniyetli bir yol bulundu. Artırılan emeklilik yaşı on yıla bölünerek her yıl bir ay artırılarak kimseyi mağdur etmeyen bir zamana yayıldı. Bu çözümle ne vatandaş mağdur edildi ne de Fransa maliyesi derin bir çıkmaza itildi. Ümit ediyorum ki bizim yöneticilerimiz de uzun seneler kimseyi mağdur etmeden kararlı bir politika ile bu sorunu çözerler.
Saygı değer okurlarım bu son döneme kadar siyasetin ve siyasetçilerin bu kadar güvenilmez olduğu bir dönem yaşanmadı. Bir gün önce söylenin tam tersi bir gün sonra söyleniyor veya yapılıyor. Halk arasında öyle bir anlayış oluştu ki başta kim olursa olsun hiçbir şeyin değişmeyeceğinin anlayışı var. Şu son belediye ve yerel yönetimlerinde oluşan olumlu gelişme artık belediyelerin eskinin aksine sosyal belediyecilik yapmak zorunda olmaları, daha önceki anlayışa göre yolunu, suyunu veren çöpünü düzenli toplayan belediyeler iyi belediyecilik yaptığına inanırdı. Bu seçimler de belediyeciliğin bu hizmetlerden ibaret olmaması gerektiği kanaat oluştu. Yeni belediyeler bölgesindeki vatandaşın iş bulmasından, barınmasına, çocuğu bırakacağı kreşe, beslenmesine, deprem güvenliğine kadar belediyeler kendilerini sorumlu tutuyorlar. Tabi ki vatandaş için iyi bir gelişme. Bu seçim kampanyaları başka bir gerçeği de su yüzüne çıkarttı. Bazı siyasiler oy almadığı bölge ilçe ve illere farklı, oy aldıkları bölgelere farklı hizmet götürdükleri konusunda aleni itiraflarda bulunmuşlardır. Bu çok acı bir gerçek. Aynı T.C kimliğine sahip vatandaş guruplarından siyasi görüşlerinden dolayı farklı belediye ve dolayısı ile devlet hizmeti almamaları çok acı bir gerçek. Askere alırken ayrım yapmayan vergi alırken ayrım yapmayan devlet hizmet mevzubahis olduğu zaman siyasi görüşüne veya tercihine göre hizmet almasının hiç makul bir karşılığı yoktur. Böyle yapıldığı zaman o il veya ilçede yaşayan fakat aynı görüşü destekleyen vatandaşlarda bu anlayışla cezalandırılmış olmuyorlar mı?
Bu ifşaat siyasi tarihimiz için çok acı, ayrıştırıcı, hedef gösterici son derece tehlikeli bir açıklamadır.
Bu talihsiz açıklamalar çok acı sonuçlar getirebilir. Bu açıklamaların kimseye bir şey kazandıracağını zannetmiyorum, bilhassa ters tepki yapılacağına inanıyorum. Herkesin sükunetle ve daha derin düşünmelerini bu tür açıklananlardan vazgeçmesi ve sorumluluğunun bilincinde olmasını temenni ediyorum.
Sorumlu vatandaşlık bilincinde olan herkesi Otuz bir Mart günü vatandaşlık görevi olan oy kullanma hakkını kıllanmasını diliyorum. Oyumuzu kullanmaz isek iyi veya kötü yönetimleri tenkit ve taktir etme hakkımızın da olmayacağının bilincinde olmanız gerekir. Hepimiz için huzurlu, emniyetli ve vatandaşın gerçek tercihini yansıtan bir seçim olmasını diliyorum. Allah’tan milletimiz için hayırlı olan sonucun çıkmasını diliyorum.
Sağlıkla kalın Allaha emanet olun.

Tarih: 23 Mart 2024 Cumartesi    Hit: 1026




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol