26 Nisan 2024 Cuma   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

NECİP OLAN TÜRK MİLLETİ!

 

AK Parti yine çok önemli bir seçimin eşiğinde. Bu eşik Reisi hırpalayacaktır. Çünkü bir yanda parti içi, sesli-sessiz fokurdama, diğer yanda kendi seçmen tabanında homurdanma...  Yalnız bu homurdananlar; 'Ey Avrupa!, Ey Amerika!' çıkışlarında, hasbi bir şekilde destek olanlardır.
15 Temmuz’da sokağa çıkın çağrısından önce sokağa fırlayan, askerliğini yapan, vergisini ödeyen, ihale, makam vs... kazanmadan oy verenlerdir. Bugüne kadar Cumhurbaşkanının “varsa” yastık altı veya dolar çağrılarına, anında uyanlardır. 
Yoksa her dönemin adamı olup, yanında şak şak arkasından yavşaklık yapanlar değildir. Dönem zenginlerinden, dışarıya para kaçıran var mıdır, kimlerdir? Kamburunu katakulliyle devletin ve milletin sırtına kimler sardı? Bu ‘sırtlanlar’ ve sırt sıvazlayanlar tozlu rafa mı? kaldırılacak.                       
Döviz iniş çıkışında kimler imtiyazlı kredi alıp haksız kazanç sağladı. Bu milletin evinde oturan, yetim-öksüz, garip-gurebasının hakkıyla uğraşmak yerine, kadınları camide saf tutmaya çağırmak neyin nesidir? FETÖ’de bu kafada değil miydi? Lakin dinin nakli yolunu kim reform etmeye kalkarsa rezil olur. 
Ekonomik kriz tabana yavaş yavaş işleyerek bütün hayatımızı sardı. Artık bir önceki günden daha temkinli davranıyoruz. Siyasi eleştiriler bir yana, bu temkinlilik hali bize hatırlamamız gereken birçok şeyi anımsattı aslında. Yahut öyle olması temennimiz. Fakirin derdiyle dertlenmeyi, aza kanaat etmeyi, elimizdekilerin kıymetini bilmeyi... Sahi, kaçımız, bu değerlerin ne derece farkındayız? Geçtiğimiz günlerde TGRT Haber’in ekrana taşıdığı 80 yaşındaki Necip Dede'nin hayatını dinledim. Örgü örerek hayatını kazanmaya çalışıyor. Ne kimsenin yardımını kabul ediyor ne dileniyor ne de eziliyor. Emek verip ördüklerini satarak para kazanıyor. "Bana fazla gelince ihtiyacı olana dağıtıyorum" diyor. Devamlı şükrediyor. Yurtta büyümüş, anne sevgisi tadamamış ama kocaman bir yüreği var Necip Dede'nin. Elimizin altındaki onlarca hatta yüzlerce imkana rağmen mızmızlanan, sürekli hayıflanan bizlere, tokat gibi bir yaşam öyküsü ve duruşla karşılık veriyor. Milyarlarca maaş alıp mecliste uyuyan vekillerin, milyon dolarlık makam araçlarıyla gezen bakanların, elindeki tablete burun kıvıran Y kuşağının yüzü kızarır mı Necip Dede'nin hikayesini bilse, kim bilir? Örgü örmekten katarakt olmuş gözlerine şöyle bir baksalar, sadece emeğinin karşılığını kabul edişini şöyle bir izleseler gece yatmadan önce vicdanları sızlar mı acaba? Başlarını yastığa rahatça koyabilirler mi dersiniz? Keşke Necip Dede'nin "Allah devlet adamlarımızdan razı olsun, biz inkarcı değiliz" sözü bu koca soru işaretlerini giderebilseydi. Halbuki işte tam da bu söz, devlet adamlarımızın, vekillerimizin, bakanlarımızın okuyup utanması gereken bir sözdür. Hakkını alnının teriyle alan bu vefalı, gerçek, saf ve temiz Anadolu insanı toplumumuzun da bakıp ibret alması gereken bir karakterdir. Çünkü televizyonlarda bize izletilen vahşet dolu haberler veya şehit haberi geldiğinde dahi kahkahalarıyla tiksinç formatına devam eden programlar bizim milletimize aykırı, aykırı olmak zorunda. Bu gidişatı durdurmak zorundayız. Çocuk istismarına, kadına şiddetine, kadın cinayetlerine, "cinnet geçirdi" haberlerine ‘dur!’ demek zorundayız. Biz bu olamayız çünkü. Bizim dedelerimiz, atalarımız böyle değildi. Evet, inkarcı değiliz ama devlet artık ekranlardaki sapkınlığa, amacını aşan veya daha başta amaçsızlığı ortada olan programlara engel olmalı. "Ölene kadar çalışacağım" diyen Necip Dede'nin vakarından biraz olsun ibret alalım. O, sobasız evinden fakire fukaraya yardımı düşünürken biz de en azından müsrifliğimize, kepaze TV yayınlarına, boş boş tükettiğimiz zamana son verip duyarlı olalım. Olalım ki Necip Dede'nin o insanın yüreğine işleyen dimdik duruşunu, bakışlarını taşıyacak sağlam karakterler yetiştirebilelim yeniden.

Tarih: 16 Ekim 2018 Salı    Hit: 2143




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol