Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

DÜN MUSA, BUGÜN UBEYDE...

Üstadın Sakarya Türküsü’nde:
“Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.” diyor ya, gerçekten oluklar çift; bir yanda İsrail’in Gazze’de, hastanelere, hastanelerde tedavisi sürdürülen hastalara, doktorlara varana kadar gerçekleştirdiği Filistinli soykırımına karşı başta ABD olmak üzere verilen destek diğer yanda Kızıldeniz’de sözüm ona Yemenli Husilerin saldırılarına karşı: “kırktan fazla ülkenin sivillerini, mallarını ve ticari çıkarlarını doğrudan etkiledi”ği düşüncesiyle 18 Aralık 2023’te  yirmiden fazla ülkenin  katılımıyla oluşturulan Refah Muhafızı Operasyonu... Yani çok uluslu güç… Bir yanda soykırımı yapan  İsrail’e başta silah ve istihbarat olmak üzere her yönlü askeri destek diğer yanda Filistin’e destek amacıyla Kızıldeniz’deki İsrail gemilerini hedef aldığını/alacağını açıklayan Husilere karşı bu çok uluslu güç marifetiyle yapılan hava saldırıları..  
Yaşlı bilge Cherokee Reisi, torununa ders verirken:
"Kendimi bildim bileli, içimde çok şiddetli bir kavga var.  Bu kavga hiç bitmiyor. Bu kavga içimdeki iki kurt arasında cereyan ediyor. Bu kurtlardan birisi; öfkeyi, ihaneti, hainliği, kıskançlığı, açgözlülüğü, kibri, gururu, hasedi, hırsı, yalanı ve egoyu kısacası kötüyü ve kötülüğü temsil ediyor. Diğeri ise huzuru, ahlakı, umudu, özgürlüğü, sevgiyi, nezaketi, yardımseverliği, anlayışı, cömertliği, merhameti, alçakgönüllülüğü kısacası  iyiyi  ve iyiliği temsil ediyor. Aslında bu kavganın sadece benim içimde değil, herkesin içinde olduğunu düşünüyorum.”  der.
Torunu bir müddet düşünür ve sonra dedesine sorar:
“Bu kavgayı, hangi kurt kazanır?”
Yaşlı Cherokee reisi biraz duraklamadan sonra cevaplar torununun bu sorusunu:
“Hangini besliyorsan o, beslediğin kurt!”
Dünyanın egemen güçleri, ABD, İngiltere vd. Filistin’de soykırımı yapan İsrail kurdunu besliyor. Hem de bütün güçleri ile.
O kurdun onu besleyenleri yemesi yakındır.  Ondan sonra da bu kudurmuş İsrail kurdunun itlafı yakındır. Tarihi  gerçekler bu yöndedir. Geçmişte zulmü sabit olan Firavun’un saltanatına İsrailoğulları son vermişti. Üstelik Firavun da tıpkı bugünkü İsrail gibi “ezici bir güc”e sahipti. “Ve Firavun uyrukları arasından önde gelenler: ‘Peki,’ dediler, ‘Musa ve halkının ülkede karışıklık çıkarıp (uyruklarını) senden ve senin topraklarından uzaklaş(tır)malarına göz mü yumacaksın?’ (Firavun): ‘Onların çocuklarından çoğunu öldürecek ve (yalnız) kadınları sağ bırakacağız: Çünkü gerçekten onların üzerinde ezici bir gücümüz var!’ dedi.” Firavun kahinlerinin verdiği kehanete dayanarak, Musa’nın gelişini önlemek için bir milyona yakın bebeği katletmişti. Sonu Kızıldeniz’de boğulmak oldu.
Günümüzde gerçekleştirdikleri zulümleri, onların da İsrail’in Firavunvari saltanatına son verecektir. Firavunun saltanatını yıkan İsrailoğullarıydı, bugünün Firavun saltanatını yıkacak olan Filistinlilerdir. Dün Musa, bugün Ubeyde…