Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde
düzenlenen Büyük Rumeli Buluşması'nda Rumeli ve Başkan camiasının dernek ve sivil
toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. Toplantıya
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ver Bayrampaşa’daki Rumeli ve Balkan
derneklerinin yöneticileri de katıldı.
Büyük Rumeli Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
açıklamalarında satır başları şu şekilde:
"Buradan tüm Rumeli, Balkanları gönül coğrafyamızın
dört bir köşesini yürekten selamlıyorum. Kalbi bizimle çarpan tüm
kardeşlerimize sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
Bugün burada asırlar boyunca Viyana kapılarına dayanan
Akıncılarımızın seslerini duyuyorum. Bugün burada Rumeli türkülerinin narin
kanat çırpışlarını duyuyorum. Burada hamuru acıyla aşkla sevda ile dayanışmayla
yoğrulmuş ebedi ve ezeli kardeşliğimizin resmini görüyorum.
Bizim sadece Rumeli'de değil 3 kıta 7 iklimde
gönüllerimizin bir olduğu nice kardeşlerimiz var. Bizim dili dini kültürü
derisinin rengi farklı olsa da umudunu ülkemizin başarısına bağlamış
dostlarımız var. Salonlara sığmayan coşkunuz için sizlere teşekkür ediyorum.
Dosta güven aşılayan dik duruşunuz için teşekkür ediyorum.
"İSTİKLAL VE İSTİKBAL BAYRAĞINI OSMANLIDAN DEVRALMIŞ
DEVLETİZ"
14 Mayıs seçimlerinde desteğiniz için teşekkür ediyorum.
28 Mayıs'ta sandıktan çıkacak sonucun müjdesini veren şu coşkunuz için teşekkür
ediyorum. Siz ne güzel insanlarsınız.
Biz istiklal ve istikbal bayrağını Osmanlıdan devralmış
devletiz. Aliya, son dönemindeydi. Merhumu uçağı Saraybosna'da indirdim. Ben
hastaneye gidip Aliya'yı ziyaret edeyim dedim. Son demlerinde ziyaret ettim. Bu
topraklar size emanet dedi. Sonra Bakir kardeşimden dinledim. O ana kadar babam
konuşmuyordu dedi. Sizinle görüştükten sonra konuşmaya başladı dedi. Bu bizim
için duygu seliydi. Öyle bir emanet aldık ki, o topraklara biz uzaktan
bakamayız. Emanet olarak bakmasını biliyoruz ve bakacağız.
"İSTİKLAL HARBİMİZİ ZAFERLE TAÇLANDIRDIK"
Anadolu'yu yurt eyleyen kardeşlerimizde Çanakkale'de
destan yazdık. Kendisi de Rumelili olan Gazi Mustafa Kemal öncülüğünde İstiklal
Harbimizi zaferle taçlandırdık. Anavatanlarından sürgün edilen Çerkes
kardeşlerimiz, Kırım Tatarları Ahıska Türkleri, Rumeli muhacirleri Osmanlı'da
huzurla yaşayan kardeşlerimiz son çare Cumhuriyet topraklarına sığındı. Milletçe
el ele vererek ekonomimizi güçlendirmeye çalıştık. Acısıyla tatlısıyla eksik
fazlasıyla nice saldırıları göğüsleyerek Türkiye'yi bugünlere getirdik. Millet
olarak birlikte başardık.
Batı Trakya, Bulgaristan ve Balkanlardan gelen
kardeşlerimiz bu ülkenin göçmeni değil asli evladıdır. Sizlerin dedeleri
ataları başka yerlere değil baba evlerine geldiler. Birbirimize sarıldık,
kucaklaştık. Bizim çekilmek mecburiyetinde kaldığımız yerlerde en vahşi
katliamlar gerçekleştirildi. Dilleri inançları yok edilmek istendi.
Tekkelerinin kapısına kilit vuruldu. Hanlar hamamlar çeşmeler bilerek
bakımsızlığa terk edildi. Kültürel soykırım namına ne varsa hepsini yaşadılar.
150 yıl önce binlerce esere ev sahipliği yapan şehirlerde bugün numunelik
birkaç yapı dışında bir şey bulamazsınız. Batı dünyası bunu görmedi, görmezden
geldi. En son Bosna Savaşı'nda binlerce insanın katledildiği soykırımları bile
izlemeyi seçtiler.
"NE RUMELİ'Yİ NE KIRIM'I UNUTTUK"
Bunlar katillere yolu açarak yardımcı oldular. Söz konusu
Müslümanın, Türkün hayatı olunca müdahale etmek yerine 3 maymunu oynadılar.
Bugün de terör örgütlerine kol kanat gererek değişen hiçbir şey olmadığını
ortaya koyuyorlar. Şimdi Avrupa'da PKK baktı iş kötüye gidiyor seçmenlere
saldırmaya başladılar. Cumhur İttifakı'ndan yana diye saldırmaya kalkıyorlar.
Türkevi'ne saldırdılar. Hani siz demokrattınız. Saldırmak size ne kazandırır.
Buradan ABD yetkililerine hadi bakalım süratle teröristi bulmanız gereğini
yapmanız lazım demeyecek miyiz? Benzer durum Türkiye'de olsa buna nasıl
bakacaksınız. Türkevi orada size emanettir. Bu teröristi bulmanız gerekiyor.
Ellerinde güç olduğu halde çatışmaları sonlandırmak için adım atmıyorlar. Ama
artık Türkiye var, biz varız. Gereği neyse yapmaya hazırız. Türkiye Yüzyılı
vizyonu olan ülkemiz var.
Falih Rıfkı gibi bizde Rumeli'yi bir an olsun aklımızdan
kalbimizden çıkarmadık. Ne Rumeli'yi ne Kırım'ı unuttuk. 21 yılda sadece
Türkiye'nin büyümesi için gece gündüz çalışmadık, ortak tarih içinde olduğumuz
kardeşlerimizle yeniden kucaklaştık. Yurtdışı Türkler Başkanlığımız
işbirliğimizi geliştirdik. THY, AA, TRT'mizle beşeri bağlarımızı perçinledik.
İş adamlarımızın desteğiyle ticari bağlarımızı güçlendirdik. Nerede bir
vatandaşımız soydaşımız varsa biz oradayız.
"RUMELİ'Yİ İLMEK İLMEK KALBİMİZE İŞLEDİK"
Trakya'nın ötesindeki tüm ülkelerin hepsini tek tek
ziyaret ettik. Rumeli'yi ilmek ilmek kalbimize işledik. Nice zulmün ardından
dinlerine dillerine dört eliyle sarılan kahramanları gördüm. Her sabah hayata
yeni bir umutla başlayan kızanları kadınları babaları gördüm. Rumeli'de
Bursa'yı İstanbul'u gördüm. O topraklarda tüm haşmetiyle medeniyetimizi gördüm.
Biz bu adımlarla ihmaller sebebiyle gönüllerde açılan yaraları da kapattık. Ülkemizin
varlığını o topraklarda yeniden hissettirdik. Bosna Hersek'te sel felaketi
olunca bunu yaptık. Diğer ülkelerde afetlerde bunu yaptık. Zor günlerinde hep
kardeşlerimizin yanında olduk. Biz bunları yaparken muhalefet neyle meşguldü.
Toplantılar haricinde Rumeli be Balkanlarla ilgili hiçbir iş yapmadılar.
Muhalefetin Balkanlarla ilgili tek bir adımı yok. Öyle bir dertleri de yok.
Dert bizim."
ŞENTOP: 14 MAYIS’TA VERİLEN CEVAP 28 MAYIS’TA YENİDEN
VERİLECEK
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Haliç Kongre Merkezi'nde
düzenlenen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Büyük Rumeli
Buluşması'nda, kendisinin de Gevgeli kökenli olduğunu, ailesinin 100 yıl önce
Türkiye'ye yerleştiğini söyledi.
Rumeli'nin evladı olmakla her zaman iftihar ettiğini
belirten Şentop, "Ben hepinizin kalbinin, gönlünün Türkiye'yle,
İstanbul'la, Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte attığını biliyorum. Her zaman,
her seçim döneminde böyle oldu. Bu seçim döneminde de müteaddit defalar yurt
dışından gelen kardeşlerimiz seçim çalışmalarına katıldılar, desteklerini ifade
ettiler. Hepimiz biliyoruz ki güçlü bir Türkiye olursa Türkiye dimdik ayakta
olursa dünyanın her tarafında Türkler, Müslümanlar, Rumeli'de, Balkanlar'da,
Orta Asya'da, Afrika'da dünyanın her yerinde daha güçlü, daha itibarlı olurlar,
olacaklar. İşte bunun devamı için gayret gösteriyoruz. Sizler Türkiye'yi, Recep
Tayyip Erdoğan'ı seviyorsunuz ama o da sizi çok seviyor, biliyorsunuz."
ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevi'nden
çıktıktan sonra ilk ziyaretini Rumeli'ye gerçekleştirdiğine değinen Şentop, AK
Parti'nin kuruluşunun temellerinin Rumeli'de atıldığını dile getirdi.
Türkiye'de 28 Mayıs'ta çok önemli bir seçim yapılacağına
vurgu yapan Şentop, "Bu seçimin önemi Türkiye'nin istikametinin devam edip
etmeyeceği noktasında düğümleniyor. Tam bağımsız Türkiye, kendi kararını
kendisi veren Türkiye, sadece kendi milletinin menfaatini düşünen, ona göre
karar veren bir Türkiye olarak yolumuza devam edecek miyiz, yoksa başka
yerlerde verilen kararların peşine takılan bir vagon olarak mı Türkiye yoluna
devam edecek? İşte bu çok temel kararı vereceğiz. Biliyorsunuz bu kararı herkes
merak ediyor." değerlendirmesini yaptı.
Dünyada küresel vesayet odaklarının sözcüsü medya
organlarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, "Tayyip Erdoğan gitsin"
başlığında dergilere kapak yaptığını aktaran Şentop, "Ama milletimiz buna
14 Mayıs'ta zaten cevabını verdi. Mesele aslında tam bağımsız Türkiye
meselesidir. Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan'dan ibaret değildir.
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye demektir, Rumeli demektir, Türk dünyası, İslam
dünyası demektir. İşte bu seçim bunun kararını vereceğiz. Milletimiz
Türkiye'nin yeniden büyük Türkiye, büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşünün devamı
yönünde 14 Mayıs'ta iradesini beyan etti." diye konuştu.
Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin büyük
desteğiyle 28 Mayıs'ta yeniden seçileceğine inandığını kaydetti.
Rumeli kökenli insanların Türkiye'nin önemini,
bağımsızlığı, vatanı ve vatan toprağını en iyi anlayanlar olduğuna dikkati
çeken Şentop, onların vereceği destek ve duaların oldukça önemli olduğunu
sözlerine ekledi.