Rahmeti, bereketi ve güzelliğiyle on bir ayın sultanı geldi ve geçti. İlk teravih namazı ve ilk sahurla birlikte altı kıtada Ramazan heyecanı yaşandı. Dünyanın her yerinde hamd, salât ü selâm derken insanlar bambaşka bir ruh halinde yaşadı bu güzellikleri. Birçok STK ve işadamı, düzenlediği iftar programları ile dostlarıyla aynı sofrada Ramazanın bereketini paylaştı. 

Bu vesile ile Ramazan Bayramınızı tebrik eder, sevdiklerinizle birlikte mutluluklar dilerim...

***

Bu bir şampiyonluk yazısıdır. Bu bir yeniden ayağa kalkışın yazısıdır. Uyanışın, inanmanın yazısıdır. Bu bir Yalçın Sırakaya ve yönetiminin başarı yazısıdır. Bu bir Teknik Patron Hamdi Demirtaş ve ekibinin, Genel Kaptan Ayhan Şenol’un, Kulüp Müdürü Hüseyin Yüce’nin, masör Deli Ömür’ün, malzemeci Nihat’ın, otobüs kaptanı İbo’nun, takımını hiçbir zaman yalnız bırakmayan yüreği ile inananların yazısıdır. Bu futbolcuların bir kenetlenme, taraftarın ise inanmışlığının yazısıdır.

Geçen yıl play-off’ta kaçan 2. Lig sevdası, bu yıl son haftalara gelindiğinde ardı ardına alınan mağlubiyetler ve bu takımdan bir cacık olmaz, play-off dahi oynayamaz diyenlere, her şeyi ben bilirim diyenlere, hiçbir şey bilmeyip te samimi, cesur ve delikanlı olanların bir yazıdır...

Bazen hızlı yukarı sıçramak için dibi görmek gerekir derler. İşte bu kötü gidişatta sahneye Yalçın Sırakaya ve yönetimi çıktı. “Ben futboldan anlamam, ama iş yapabilecek adamdan anlarım” diyen Yalçın Başkan, kulübe önce maddi güvence, sonra da samimiyet ve güven duygusunu temin etti. Birçok kulüp başkanında pek alışık olmadığımız bir duruş sergiledi. Gizli kapılar ardında sahtekarca pazarlıklar yapıpta, futbolculara yalanlar dolanlar söylemedi, maç satmadı, kulübü itibarsızlaştırmadı ve en önemlisi borç batağına sokmadı. Genel Kaptan Ayhan Şenol’a futbolu teslim etti. Ve altın vuruşu da son iki haftada Teknik Patronluğa Hamdi Demirtaş’ı tam yetki ile takımın başına getirmekle yaptı. Altyapıda yine bir devrim yaparak, birçok kategoride şampiyonluklar yaşattı. 

Hamdi  hoca şunu kanıtlamıştırdı ki, Türk futbolu için önemli bir değerdir. Sezonun ikinci yarısında yardımcı olarak başladığı takımda, sıkıntılı bir süreçte futbolcuların başına geçip, o takıma yeniden bir ruh verebilmek, o takımı şampiyonluğa yürütmek burada yazıldığı kadar kolay bir iş değildir. Yeniden bir Bülent, Hüseyin, Polat, Hayrullah yaratmak; gencecik Benhur’un, Güray’ın, Sefa’nın, Sercan’ın omuzlarına güven yerleştirmek; ortalık şike ile kaynarken futbolcularını bütün bunlardan uzak tutabilmek pek kolay değildir. Birçok futbolcusunun ilk defa yeşil-kırmızılı forma ile şampiyonluk yaşadığı bir takım kurabilmek hiç de kolay değildir. İşte bu yüzden Süper Lig’de Fatih Terim ne ise, alt liglerde de Hamdi Demirtaş O’dur.

Bülent-Benhur ikilisinin 21 gollük performansı ve asistleri; 31 yaşındaki Hüseyin Akoğlu ve Hayrullah’ın tecrübeleri, kaleci hocası Bülent Yenidoğan ile devleşen Tevfik’in kurtarışları, nöbetçi golcüler Said, Ahmet ve Sercan’ın kritik golleri, Güray ve Sefa gibi gençlerin tecrübeli abileri Polat’la uyum içinde rakiplere geçit vermemeleri, gün geçtikçe Hakan ve Gökhan’ın vites arttırması, 28 yaşındaki İlker’in istikrarı ve daha sayamadığımız nice isimler ile geldi şampiyonluk.

Ve son olarak, 2011-12 yılında yaşadığımız şampiyonluktan bu yana başarıya aç taraftarın, insanların inanışıdır bu şampiyonluk. Bütün sezon iç ve dış sahada takımlarını yalnız bırakmayan taraftarları ile gurur duymalıdır Bayrampaşaspor yönetimi ve takımı.

 Bu şampiyonluğun gelmesinde en büyük pay Belediye Başkanı Atila Aydıner ve Başkan Yardımcısı İsmail Gemici’nin katkıları ve emekleri yadsınamaz. Bunların yanında maddi ve manevi olarak takımlarının her zaman yanı başında olan Serdar Uludeniz, Erbakan Baysa, Mehdi Şeren, Ertan Macit, Cahit Özel, Bekir Bikliç, Zeynel Öztürk, Kamil Çolak, Kenan Sarıcan, Mustafa Günaydın, Necati Çalışkan, Adem Kaya, Faruk Bahar, Tolga Güneş, Hüseyin Ceyhan, Vefa Cengiz, Nezir Yılmaz, Fatih Cömert, Dayco Hamdi ve daha ismini unuttuğum bir sürü insana cani gönülden teşekkür ederim.  

İşte bu yüzden bu yazı sadece şampiyonluğa inanmış, yürümüş bu insanların yazısıdır. Futbolu seven herkese yakışan bugün bu güzel hikayeyi oluşturan insanları gönülden tebrik etmektir. Onun içindir ki bu yazının başlığı bir şampiyonluk hikayesidir…

***

Türkiye, 24 Haziran 2018'de Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandığa gidecek. Seçim, geçen yıl yapılan anayasa değişiklikleri ve buna ilişkin uyum yasaları çerçevesinde pek çok yeniliğe sahne olacak.

Daha önce ilk kez 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirken, 24 Haziran'da seçmenler ilk kez Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gidecek.

Vatandaşlar, bu seçimde 550 yerine 600 milletvekili için oy kullanacak. Bazı illerin çıkaracağı milletvekili sayıları da bu kapsamda değişirken, Ankara ilk kez 3 seçim bölgesine ayrılacak.

Bu seçimde partiler ilk kez yasal ittifak yapabildi. Ayrıca bu seçimlerle birlikte ilk kez seçilme yaşı 18’e düşürülmüş oldu. 18 yaşında milletvekili seçilebilen erkek adaylar zorunlu askerlik görevinden de muaf tutulacak.

2014’ten beri dört yılda tam 5 defa sandığa gitmişiz. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri ile 6. seçim dönemindeyiz. 

24 Haziran’da Cumhurbaşkanlı’ğı seçilemediği takdirde ikinci tur oylama 8 Temmuz’da, ikinci tur için propaganda 7 Temmuz’da, oy verme günü seçim yasakları da 8 Temmuz’da sona erecek. Ve bu turda da gümrük kapılarında oy verme işlemi 30 Haziran’da başlayıp, 4 Temmuz’da sona erecek.  

Cumhurbaşkanı adayları için hazırlanan oy pusulasında birinci sırada CHP'nin adayı Muharrem İnce, ikinci sırada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, üçüncü sırada Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dördüncü sırada HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş, beşinci sırada Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, altıncı sırada da Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yer alıyor. Pusulada adayların fotoğrafları isimleri ve bunların hemen altında "EVET" mührünün basılacağı alan bulunuyor.

Siyasi partilerin oy pusulasında ise AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu, BBP'nin destek verdiği "Cumhur İttifakı" ilk, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Partinin (DP) kurduğu "Millet İttifakı" son sırada. Pusulada HÜDA PAR ikinci, Vatan Partisi üçüncü, HDP dördüncü sırada yer alıyor.

İttifak yapan partiler, oy pusulasında ittifak ünvanları altında yan yana bulunuyor. Partilerin logoları, isimleri, genel başkanlarının adları belirtiliyor. Yurt içindeki pusulalarda partiler için ayrılan her sütunun altında, milletvekili adaylarının isimleri de bulunacak.

Seçmen, Cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa atacak.

Artık kavgalar, tartışmalar, atışmalar geride kalıyor. Bugüne kadar adaylar, halka vaatlerini ve hedeflerini söyledi. 

Halk her partinin liderlerini ve adaylarını dinledi, kararını verdi. 

Şimdi sandığa gitme ve kararını verme vakti. 

Kıran kırana ve hızlı bir seçim kampanyasının olgunluk içinde tamamlanması ve sonucun Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum.