2008 yılında yıkılan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
(İBB)
kentsel dönüşüm alanı ilan ettiği Bayrampaşa Cezaevi
arazisi için hazırlanan imar planları, İstanbul 9.
İdare Mahkemesi tarafından 'şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve
tekniklerine ve hukuka uygun olmadığı' gerekçesiyle iptal edildi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI OLARAK KULLANILACAKTI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetinde
olan 148 bin metrekare büyüklüğündeki eski Bayrampaşa Cezaevi
arazisine yapılacak yaklaşık 2 bin 200 konuta, Bayrampaşa'da
deprem riski altında bulunan binalarda yaşayan vatandaşların taşınması,
vatandaşların taşındığı bölgelerdeki riskli yapıların ise yıkılması
hedefleniyordu. Yaklaşık 15 bin kişi için tasarlanan projede konutların yanı
sıra 350 yatak kapasiteli devlet hastanesi, okul, cami, otopark gibi hizmet
alanları da yer alıyordu.
"BÖLGEYE YAPI, NÜFUS VE ARAÇ YÜKÜ GETİRİR"
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İBB Meclisi'nin
2012 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak ilan ettiği arazi için
hazırlanan imar planlarını bölgede yapı, nüfus ve araç yoğunluğunu arttıracağı
gerekçesiyle yargıya taşıdı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi 'yapılaşma
şartları yönünden şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve tekniklerine ve
hukuka uygun olmadığı' sonucuna vararak planların iptaline karar verdi.
OLUMSUZ EMSAL TEŞKİL EDECEK
Şehir Plancıları Odası yaptığı yazılı açıklamada, "İstanbul'un en yoğun
ilçelerinden biri olan ve İstanbul'da yaşanacak bir depremde mevcut
sağlıksız yapılaşma düzeni nedeniyle büyük kayıpların yaşanmasının muhtemel
olduğu Bayrampaşa ilçesinde, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne
ait olan bir alanın "açık alan" olarak bırakılmayarak; çevre
yapılaşma koşullarının çok üzerinde bir yapılaşma şartının bölge için
tanımlanmasının yapı, nüfus ve araç yoğunluğunu arttıracağı bu nedenle de yakın
çevresi açısından da olumsuz emsal teşkil edeceği çok açıktır." ifadelerini
kullandı.
KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Açıklamada, İBB'ye ait olan arazinin açık alan veya donatı alanı olarak kullanılabileceği, ayrıcalıklı imar haklarıyla yapılaşmaya açılmasının şehircilik ilkeleri açısından kabul edilebilir nitelikte olmadığı vurgulandı. Aynı arazi için yapılan imar planları daha önce iki kez yargıya taşınmış, yapılan plan değişiklikleri ile mahkeme kararları kadük duruma düşmüştü.