12 Haziran 2024 Çarşamba   

İbrahim GÜLLE / Diş Hekimi /Ağız ve diş sağlığı

AĞIZDAN KARACİĞERE: ARADAKİ GİZLİ İLİŞKİ

 

Sağlıklı bir beden için, vücutta bulunan sistemler arasındaki ilişki ve dengenin önemi yadsınamaz. Bu sistemlerden ikisi – ağız ve diş sağlığı ile karaciğer işlevleri – arasındaki bağlantı ise sıkça göz ardı edilir. Ancak yakın zamandaki araştırmalar, bu iki alan arasındaki ilişkinin önemine ve bunun sistemik sağlığımıza olan etkilerine dikkat çekmektedir. Daha önceki yazılarımda ağız ve diş sağlığımızın kalp ve mide sağlığımız üzerine olan etkilerinden bahsetmiştim. Bu ayki yazımdaysa gelin diş fırçalamaktan karaciğer fonksiyonlarına uzanan bu gizemli köprüyü inceleyelim.
Periodontitis, yani ileri diş eti iltihabı hastalığı, ağız ve diş sağlığının bozulmasının en yaygın ve ciddi sonuçlarından biridir. Bu durum, diş etlerinde ve dişleri destekleyen yapıda kronik enflamasyon ve enfeksiyona yol açar. Periodontitis'in sadece ağız ortamındaki etkileriyle sınırlı kalmayıp, vücudun başka bölgelerini de etkilemesi, "sistemik inflamasyon" kavramını gündeme getirmiştir. Sistemik inflamasyon ise karaciğer hastalıklarıyla bağlantılıdır; çünkü karaciğer, vücuttaki enflamasyonla mücadele eden ana organlardan biridir.
İlginç bir şekilde, diş eti hastalıkları ile karaciğer fibrozu, sirozu ve hatta hepatosellüler karsinom gibi karaciğer hastalıkları arasında ilişkiler bulunmuştur. Hepatosellüler karsinom (HSK), karaciğerin en sık görülen malign (kötü huylu) tümörlerinden biridir. Bu, dünyada en sık görülen beşinci tümördür. Kansere bağlı tüm ölümlerde dördüncü sırada yer almaktadır. Bu alanda yapılan birçok bilimsel çalışma mevcuttur ancak burada sizleri çok fazla teknik detay ve terminolojiye boğmak istemiyorum.
Mekanizmaya genel olarak bakacak olursak; Periodontitis (dişeti iltihabı), bakteri ve toksinlerin kan dolaşımına girmesine imkân verir, bu durum da karaciğerin sürekli olarak ekstra yük altında kalmasına neden olur. Karaciğer, sürekli ve uzun süreli bu bakteri ve toksinlerle mücadele etmesi sonucu zarar görebilir, yıpranabilir.
Ağız sağlığının korunması ve iyileştirilmesi, karaciğer sağlığı üzerinde dolaylı ancak somut olumlu etkilere sahip olabilir. Bununla birlikte, Hastaların ağız bakımının önemini anlamaları ve gerekli hijyen uygulamalarını sürdürmeleri, genel sağlık faydaları açısından kritik öneme sahiptir.
Günümüzde yapılan çalışmalar ve elde edilen veriler ışığında karaciğer sağlığının korunması ve iyileştirilmesine yönelik yaklaşımlar çok yönlü olmalıdır. Ağız ve diş sağlığının, karaciğer hastalıkları ile ilintili olduğunun anlaşılması, bu iki alan arasındaki bağın sadece teorik bir ilişki olmadığını, pratikte de önemli sonuçlara yol açtığını göstermektedir. Bu nedenle karaciğer hastalıklarının yönetiminde diş hekimleri ve hepatologlar arasında multidisipliner bir yaklaşım, etkili bir tedavi ve yönetim stratejisi oluşturulması çok önemlidir. Yukarıda da belirttiğim gibi periodontitisin sistemik inflamasyona katkısının ve bakteriyel enfeksiyonların karaciğer üzerinde yarattığı yük, bu organın bozulmasına neden olan faktörlerdendir. Bundan dolayı, iyi bir ağız hijyeninin sürdürülmesi, düzenli diş hekimi ziyaretleri ve diş eti hastalıklarına karşı proaktif önlemler, ağız ve diş sağlığı için olduğu kadar karaciğer sağlığı için de gereklidir.
Toparlayacak olursam; sağlıklı beslenmenin, düzenli diş fırçalamanın, düzenli diş ipi kullanmanın ve düzenli olarak 6 ayda bir plak ve diş taşı temizliği yaptırmanın sadece ağız ve diş değil, aynı zamanda karaciğer sağlığı açısından da gerekli olduğunu hatırlamak önemlidir. Karaciğerinizin sağlığını korumak için ağzınızdan başlamak gerekmektedir. Çünkü vücudumuzun giriş kapısı ağzımızdır. Ağız ve karaciğer; bu iki sistemin karşılıklı sağlığı ve aralarındaki ilişkiyi anlamak uzun vadede sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayabilir.

Tarih: 20 Mayıs 2024 Pazartesi    Hit: 1012




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol