ABD SEÇİMLERİ, ÇİN, RUSYA VE TÜRKİYE...

ABD seçimleri yapıldı. Dünyaya sözde demokrasi ihrac eden koca bir devletin bir seçimi bile doğru düzgün yapamadığını bütün dünya gördü. ABD’de secim bitti gibi gözüküyor ama tartışmalar ABD demokrasi tarihine çok not düşücek. Biden’li yıllar dünyaya huzur ve mutluluk getireceğine inanan bir kısım zevata söylenecek sözümüz, ABD müesses nizamı kan ve gözyaşından beslenir. Hiç bir şey daha iyi olmayacak.
ABD’de Biden’li dönem Çin, Rusya ilişkilerinde yeni bir politik süreç başlatacak gibi. Secim propagandalarında Biden hasım devlet olarak Rusya’yı sürekli işaret etti. Bunun yanında Trump ise Çin’in durdurulması üzerine söylemlerini sürekli tekrarlıyordu.
ABD müesses nizamının stratejik ortakları İngiltere ve İsrail’in dışında yeni dönemde, kavga ve işgal  alanını daraltmayan bir ABD yine göreceğiz. Demokratların idaresi “Demokrasiyi” zihninin tozlu raflarında, vitrininde tutmaya devam edecek.
Oyların çalındığını iddia eden, secimi kaybeden Trump ise plazalarında hayatını sürdürüken Biden’in ABD’si dünyadaki yağma ve işgal faaliyetlerini sürdürecek.
Rusya her dönem olduğu gibi ABD’nin yeni dönemine dair politik pozisyonunu revize ederek devam edecek.
Dünyanın stratejik, teknolojik ve ekonomik olarak yeni güç merkezi olmaya en güçlü aday Çin büyümesini Trump dönemindeki baskıların biraz daha hafiflediğini hissederek devam ettirecek.
Çünkü ABD’de Biden’i iktidara getiren küreselci güç odağı dünyaya hükmetmek için merkezini Çin’e taşımış bulunuyor. Çin’in bir kuşak bir yol projesi, 5G ile yeni dijital dünya inşası başladı ve hızla ilerliyor. Kaldı ki geçtiğimiz yıllar itibariyle Çin’in satınalma pariteleri ABD’yi çoktan geçmiş durumda. Önümüzdeki 10 yılda Çin ekonomisinin büyüklüğü ABD’yi geçeceği söyleniyor.
Bu arada Biden’li yıllarda Türkiye-ABD ilişkileri çok iyi bir noktaya taşınmayacak. Türkiye’nin iç siyasetini sürekli etkilemeye matuf müdahaleleri olan bir yönetimle çok uğraşacağız.
Biden’in ajandasında Doğu Akdeniz’de geleceğini arayan Türkiye’nin faaliytlerini durdurmak, S400’ler üzerinden milli savunma hamlelerini yapan Türkiye’yi sıkıştırmak, fetö’nün daha güçlenmesini sağlamak, ekonomisine daha fazla müdahaleler yaparak iktidarı köşeye sıkıştırmak olduğunu bilmemiz gerekiyor. ABD’de fetönün, başkan yardımcısı Kamala Haris ile münasebetleri, Türkiye ile ilgili ürettikleri sahte belgelerle bu başkan yardımcısının destekleriyle, tekrar Türkiye’yi sıkıştırmak, yeni dönemde iç siyaseti dizayn etme yoluna gidecekler.
Türkiye bağımsız dış politika vizyonunu güçlendirerek ABD nin yeni yönetimine karşı müteyakkız ve aşırı dikkatle yürüyüşünü sürdürmelidir.
Türkiye’deki güçlü liderlik ve kararlı yönetimin sağlayacağı istikrara ABD’nin her zaman ihtiyacı olacak.
Uzun lafın kısası, dengede giden ABD-Türkiye ilişkileri taraflar için rahatlık ve ilerleme demektir.
Merak edenler için söyleyip konuyu kapatmış olayım.
 Kaybedeni de kazananı da iyi bilmezdik.