14 Kasım 2025 Cuma   

Muhammed SANCAKTAR / Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkan Vekili / Geniş Açı

SUMUD FİLOSU VE İSRAİL’İN DENİZ KORSANLIĞI

 

Kıymetli dostlar,
7 Ekim 2023’ten bu yana  katil, barbar ve siyonist İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım,zulüm, barbarlık ve insanlık dışı muameleyi anlatmaya, tarif etmeye hiçbir kelime yetmiyor. Bir an olsun bu dram aklımızdan çıkmıyor, kelimeler boğazımıza düğümleniyor.
Katil İsrail’in yaptığı soykırım, hergün çoluk çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden yok ettiği binlerce can yetmiyormuş gibi bir de Gazzelileri topyekün açlığa mahkum ediyor. Yüzlerce çocuk açlıktan şehit oldu. İşte bu ablukayı kırıp Gazze’ye insani yardım götürmek için onlarca  gemi ve tekneden oluşan Sumud Filosu İspanya’da Gazze’ye doğru yola çıktı.
Deniz rüzgârları kadar eski bir mücadele vardı Filistin coğrafyasında: Abluka, izolasyon, çaresizlik… Ve her çaresizlik çağrısı, insanlığın vicdanını sızlatıyor. İşte Küresel Sumud Filosu vicdanlara bir nebze su serpmek ve İsrail’den kimsenin korkmedığını göstermek için teknelerle yelken açılan bir direniş manifestosu oldu.
“Sumud” kelimesi Arapça’da sarsılmaz azim, sabit duruş anlamına geliyor. Filistin tarihinde bu kavram, baskıya, zulme, göçe karşı sabırla direnmeyi temsil ediyor. İşte bu kavram bugün denizlerde yankılandı.
40’tan fazla ülkeden aktivist, doktor, gazeteci ve gönüllü, yüzlerce ton gıda, ilaç ve insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için yola çıktı. Amaç yalnızca yiyecek ve ilaç götürmek değildi; esas gaye ablukanın insanlık dışı olduğunu tüm dünyaya haykırmaktı.
Ancak yolculuk Gazze’ye varamadan, İsrail’in engeliyle karşılaştı. Akdeniz’in uluslararası sularında hareket eden filo, adeta bir deniz korsanlığı operasyonuyla durduruldu.
- Tüm gemi ve tekneler zorla Aşdod Limanı’na çekildi.  
- Aktivistler, doktorlar, gazeteciler tutuklandı.  
- Gazze’ye ulaşması gereken insani yardım engellendi.  
Bu tablo bize, 2010’daki Mavi Marmara baskınını hatırlattı. Yıllar geçti, ama İsrail’in sivillere ve insani girişimlere yönelik tavrı hiç değişmedi.
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) çok açık: Uluslararası sularda seyreden sivil gemilere müdahale korsanlıktır. Bu, uluslararası hukukun en ağır suçlarından biridir. Jus cogens yani emredici norm kapsamındadır. Hiçbir devlet, hiçbir gerekçeyle bu korsanlığı meşrulaştıramaz.
Dolayısıyla İsrail’in bu eylemi, sadece siyasi bir baskı değil; aynı zamanda uluslararası bir suçtur. Adı da net olarak  Deniz Korsanlığıdır.
Değerli dostlar, evet, yardımlar Gazze’ye varamadı. Ama Sumud Filosu’nun asıl mesajı vicdanlara ulaştı.
- İsrail’in “güvenlik” bahanesiyle aslında bir halkı topluca cezalandırdığı bir kez daha ortaya çıktı.  
- Aktivistlerin cesareti, “Gazze yalnız değildir” iradesini dünyaya duyurdu.  
- Gemiler durduruldu, ama vicdanlar haykırdı.  
- Aktivistler tutuklandı, ama dayanışma ruhu tutuklanamadı.  
Bugün susan devletler, yarın aynı korsanlığın başka denizlerde yaşanmasına ortak olacaklarını unutmamalıdır. İsrail, gemileri durdurdu ama insanlığı durduramadı. Aktivistleri hapsetti ama hakikati hapsedemedi.
Sumud Filosu denizi aşamadı belki, ama insanlığın belleğine kazındı.
Ve artık herkes biliyor:  
Abluka kalkacak, Filistin yaşayacak. Deniz korsanlığı ise tarihin kara sayfalarına gömülecek.
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkesin kalıcı olmasını, İsrail’in anlaşmaya bağlı kalmasını,sivilleri öldürmekten, soykırım yapmaktan bir an önce vazgeçmesini diliyor ve bekliyoruz. Gazze Gazzelilerindir. Gazze Filistin’in ayrılmaz bir parçasıdır.Filistin bağımsız bir devlettir.İsrail için ve tüm Ortadoğu için iki devletli bir çözümden başka bir yol yoktur.
Kalın sağlıcakla…

Tarih: 16 Ekim 2025 Perşembe    Hit: 3063




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol