14 Kasım 2025 Cuma   

İbrahim GÜLLE / Diş Hekimi /Ağız ve diş sağlığı

DİŞSİZLİK DOSYASI-1 / DİŞSİZLİK NEDİR VE NEDEN OLUŞUR?

 

Geçtiğimiz aylarda “Diş Eti Dosyası” başlığı altında diş eti sağlığını, hastalıklarını ve bu hastalıkların tedavi yöntemlerini tüm yönleriyle ele almıştık. Bu aydan itibaren ise ağız ve diş sağlığının bir diğer önemli konusu olan “Dişsizlik Dosyası”na başlıyoruz. Bu yeni serimizde diş kaybının sebeplerinden, genel sağlığa etkilerine, dişsizlikten kaçınma yollarına ve modern tedavi yöntemlerine kadar pek çok konuyu sizlerle paylaşıyor olacağım.
“Dişsizlik” yalnızca estetik bir kayıp değildir. Hem sağlığı hem de günlük yaşamı doğrudan etkileyen önemli bir problemdir. Temel olarak ‘kısmi dişsizlik’ ve ‘tam dişsizlik’ olarak ikiye ayrılır. Kısmi dişsizlik, bir veya birkaç dişin eksikliği anlamına gelirken, tam dişsizlik ağızdaki tüm dişlerin kaybedilmesidir. Her iki durumda da ağız içi denge değişir, çiğneme fonksiyonu bozulur, konuşma değişir ve yüz estetiği olumsuz etkilenir. Sıklıkla çene eklemi problemlerine de sebep olmaktadır.
Türkiye’de özellikle ileri yaş grubunda dişsizlik oranı oldukça yüksektir. Ancak bu sorun yalnızca yaşlılara özgü değildir; gençlerde de çürük, diş eti hastalıkları, travmalar veya kötü alışkanlıklar nedeniyle diş kayıpları sıkça görülmektedir. Bugün 35 yaş üzeri bireylerin büyük bölümünde en az bir diş eksikliği vardır. Bu da bize dişsizlik probleminin “yaşlılık hastalığı” değil, toplum sağlığını ilgilendiren yaygın bir durum olduğunu gösterir.
Dişsizliğin nedenlerine gelecek olursak: En sık rastlanan neden diş çürükleridir. Diş minesinin, ağız içerisinde bulunan bazı bakterilerin ürettikleri asitler tarafından çözülmesiyle birlikte süreç başlar. Bu dişler tedavi edilmediğinde çürük hattı dişin sinirine kadar ilerler ve sonunda dişin kurtarılamayacak hale gelmesine yol açar. Böylece dişler çekilmek zorunda kalınmış olur. Diğer en yaygın neden ise diş eti hastalıklarıdır. Önceki yazı serisinde çok detaylıca ele almıştım zaten bu konuyu. Kısaca tekrar üzerinden geçecek olursam, dişlerin üzerinde ve çevresinde biriken plak temizlenemeyip biriktiğinde dişi çevreleyen dokular iltihaplanır. Bu durumda dişlerin etrafında bulunan kemiğin desteği zayıflar ve kemiklerde erime – diş etlerinde çekilme meydana gelir. Bir süre sonra dışarıdan sağlam gibi görünen bir diş bu şekilde desteğini kaybederek sallanıp düşebilir veya çekilmesi gerekebilir.
Bunların dışında travmalar, kazalar, diş sıkma alışkanlıkları, yetersiz beslenme, sigara, sistemik hastalıklar (özellikle diyabet) ve hatta hormonal değişiklikler de diş kaybına neden olabilir veya süreci hızlandırabilir. Özellikle sigara ve alkolün hem diş eti iltihaplarını artırdığı hem de iyileşmeyi geciktirdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Aslında dişsizlik çoğunlukla önlenebilir bir durumdur. Doğru ve düzenli ağız bakımı, düzenli hekim kontrolleri ve erken teşhisle birçok diş ömür boyu ağızda kalabilir. Dişleri kaybetmemek için sorunun küçükken fark edilmesi çok önemlidir. Çünkü diş hekimliğinde her zaman geç kalınan tedavi, daha büyük bir maliyet ve daha karmaşık bir süreç demektir.
Bir sonraki yazımda, dişsizliğin ağız sağlığı ve genel sağlık üzerindeki zincirleme etkilerinden bahsedeceğim.
Sağlıcakla kalın.

Tarih: 16 Ekim 2025 Perşembe    Hit: 3040




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol