28 Mart 2024 Perşembe   

YURDUM ZORDA

 

BUGÜN gözüm bir dünya haritasına ilişti. Yurduma baktım, farkında olmadan duygu dolu oldum, duygulandım. Yurdumu düşündüm.
Çalkantılı süreçler ve sonu gelmeyen sorunlarla boğuşan ana yurdumu…
Vicdanın, merhametin, onurun, şerefin, adaletin, insanı insan yapan değerlerin, sıla özlemi çeken garip gibi sahipsizleştiği güzel yurdumu…
Varolup geliştiğinde en kuru yeryüzü parçasını bile cennete çeviren, insani değerlerin artık daha az konuşulduğu benim biricik eşsiz atayurdumu…
***
İnsanoğlu doğup gözlerini açtığında bir yuva görür, yuvayı tanıdıkça alışır. Yuvayla bütünleşir. Oradan dili öğrenir, konuşur. Diğer varolanlarla ilişki kurar, ilişkileri düşünür, düşündüklerini dile getirir. Doğar doğmaz onu karşılayan yuva ve dil; ona bir bütünlük ve kişilik verir. 
Yuva; rahatlığı, mekanda varoluşu ve güvenliği simgelerken, dil; kendini ortaya koymayı , ifade etmeyi, ilişkilere girmeyi, düşüncelerle insan gibi varolmayı sağlar ve simgeler. İçimizde fırtınalar koparan hislerimiz, duygularımız, isteklerimiz dil ile dilegelir. Bana, beni, insanlığı, dünyayı, hayatı anlatır. Dilim ve yuvam ikisine sahip olduğumda artık yuvam YURT olur. Dilimde beni geçmişime, mayama, atalarıma, onların azmine ve uğraşlarına bağlar. Şimdimi ve geleceğimi güvenle doldurur. Evet YURT ve DİL; iki kavram, hem de öyle iki kavram ki; bu kavramlar yaşantı ve tecrübe doludur. Yaşam da bu iki kavramın içini doldurur.Böylece bütün dilegetirişler için eşsiz bir hazine olur.
***
Yurdum zorda…  Sanki kötü şeyler olacak, acılar çoğalacak, düşmanlıklar keskinleşip artacakmış gibi…
Yurdum zorda… Sanki yurdum artık huzur istiyor, huzur için uğraş istiyor. Sanki yurdum bana bile ‘kalk ayağa, uğraş’ der gibi…
Yurdum zorda…  Çok fazla hasar almaya devam ediyor. Unutulmamalıdır ki hasar ilk alındığında acı vermez, ardışık hasarlarla yorulan bütün bazen anlamadan bütünlüğünü kaybeder. Aynı boksörler gibi…
O halde bir kez daha yurdum ve yurdumun sorunları için derin düşünmeli, derin düşüncelere kulak vermeli ve desteklemeli; ve sorunları çözmek için irade göstermeliyiz. Sorunla karşılaştığımızda insanoğlunun birkaç seçeneği olur. Ya sorunu önce anlar, tarif eder, çözüm üretir ve çözer, ya çözüyor gibi yapar sorunu öteler, ya da sorunu hiç kabul etmez, sorun yokmuş gibi yapar sorunlarla yaşamaya devam eder ve onlara alışır.
Sorunlara alışan bir toplum değil, sorunları çözen bir toplum özlemiyle…

Tarih: 16 Ekim 2018 Salı    Hit: 2653




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol