25 Nisan 2024 Perşembe   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

YORGUN VATANDAŞ, ŞIMARIK SİYASETÇİLER...

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiliz gazetesi Financial Times’a konuşmuş. Erdoğan tekrar seçilirse görevden alınabileceğini söylüyor, gazete de kendisini muhalefetin en önemli yüzlerinden biri olarak nitelendiriyor. Seçimi tekrar edildikten sonra devam ettirdiği haklı mağdur edebiyatının tadı iyice kaçmaya başladı. Ama Muharrem İnce’nin olamadığı kadar politik, Kılıçdaroğlu’nun olamadığı kadar da etkili görünüyor şimdilik… Memleketin her politikacısı gibi şımarıklık çizgisinde dolaşıyor, bazen o sınırı aşıyor da fakat bir şekilde kendini gündemde konuşulacak bir noktaya taşımayı, ilk aylardaki kadar olmasa da, beceriyor gibi görünüyor.  Tabi Avrupa’ya, hatta dünyaya açılıp hükümeti eleştirmek, ne sıfatla oluyorsa artık, şikayet etmek CHP’li isimler için yeni bir şey değil. Kılıçdaroğlu da bol bol yaptı zamanında. İmamoğlu bu hamlesiyle ona göz kırpıyor aslında. Malum, ‘gemi kaptanı’ demişti kendisi için, muhalefetin yüzü artık benim demeye çalışıyor. Yerel hizmetten çok genel siyasetle alakadar olan “başkan,” 6’lı masanın aradığı başkanlık koltuğuna aday olabilir mi, göreceğiz. Lakin uluslar arası güç zehirlenmesinden mi genel siyaset koşusundan mı yoksa beceriksizlikten mi bilinmez, belediye çöküntü içinde haberin olsun sevgili başkan. İsraf örnekli araba gösterisinin bugünkü fotoğrafını da rakamlarıyla Yenikapıdan bir görsek keşke! Hülasa İBB’de hizmet yok, algı tutmuyor, oy verenler de fokurduyor…  Masanın ve dış kulvar koşucularının, tek derdi; “Erdoğan gitsincilerin adayı olmaktır. “
*
İsveç ve Finlandiya meselesiyle ilgili, Madrid Zirvesi’nden dönüşte Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar uluslarası arenada,  özellikle de NATO kapsamında Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Anlaşmayı imzaladık ama asıl karar mecliste alınacak, bu sadece bir davettir dedi. Ellerini ovuşturarak Erdoğan’ı adeta terör destekçisi ülkelere boyun eğmiş gibi göstermeyi bekleyen muhalefetimizde de büyük şok etkisi oluştu tabii. Yurt dışına gidip iktidarı “ispiyonlamaktan” vazgeçebilirlerse bir gün PKK’ya terör örgütü demekten çekinen ülkeleri kendilerininkinin yerine savunmayı da bırakabilirler belki. Seneler geçti malum, biz hala CHP’nin milli düşünebilme ve hissedebilme becerisini geliştirmesini bekliyoruz.
*
Maaşlara zam geldi gelmesine ama bir somun ekmek bir simit 5 lira. Gerekirse kuru soğanla ekmek yeriz, bile diyemiyor millet artık. Tüm dünyayı tesiri altına alan ekonomik kriz, döviz kurunun da darbesiyle bizi iyice ağır vurmuş oldu. Hükümet bunun altından nasıl kalkar, seçime kadar toparlanabilir mi göreceğiz. Seneler önce, Erdoğan belediye başkanıyken elinde “Umudumuz Erdoğan” pankartı taşıyan insanlar, bugün hala onun sözünü bekliyor. Erdoğan da yeni yılı, Ocak-Şubat aralığını işaret etti, o sabredin dedikçe vatandaş da kendi yağında kavrulmaya çalışıp bekliyor. Ancak, bu bekleyiş oylara nasıl yansır bilemem.
*
Bir zamanların özgül ağırlıklı Bülent Abi’si... Kendi sözleriyle, “cam gibi şeffaf adam.” Daha güncel sözleriyle, “ahmak.” İnsanın en büyük düşmanının kendisi olduğunun, kendi kibri olduğunun kanlı canlı kanıtı. Kendi kendini bitiriş hikayesi yazarları arasında ülkemizde başı çekenlerden biri. Abdullah Gül’den sonra ikinci sırada gelen isim onunki belki de. Ayda yılda bir kendince marjinal açıklamalar yapıp muhalefete göz kırpıyor. Ne yapmaya çalıştığı muamma. En son “kral çıplak” demenin vakti gelmiştir, dedi geçtiğimiz haftalardan birinde. Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından biri çok doğru bir cevap vermiş; “Daha dün AK Parti’nin Kızılcahamam kampı oldu. Söz konusu kişi kurucu sıfatıyla oradaydı. Arkadaş madem öyle, orada 'kral çıplak' deseydin ya. Artık bıkkınlık geldi. Mütevaziliğe sarıp sarmalanmış kibir gösterisi."
15 Temmuz zamanında “Bana ahmak diyebilirsiniz.” açıklaman daha güncel diye onu esas almak gerekecekse onu da söyle, AK Partililerin de muhaliflerin de kafası karışıyor böyle Bülent Abi! Elbette yola dost olarak çıktığınız insanlarda yüzde yüz isabet pek mümkün değildir. Çünkü süreçte belirleyici olan, yoldur, yolculuktur. Hele siyasette ve ticarette, hüzün ve şaşkınlık hep vardır. Dürüstlüğü herkes üst perdeden konuşur. Lakin uygulama da pek görmedim. Hele siyasette hiç görmedim. Dün yutkunanlar, bugün koltuk kavgasına girme gücünü bulunca, dürüstlük, ahlak vs.. demesi de çok gülünç oluyor beyler.
*
Kısacası herkes başka telden bir şeyler çalıp söylüyor. Muhalefet saçma sapan siyasi kararları ve absürt polemikleriyle, iktidar ekonomik kriz yönetimiyle, asgari ücretli, emekliyi yeterince yordu.
*
15 Temmuz FETÖ’cü hain darbe girişiminde ülkesi ve milleti için şehadete yürüyen bu asil millet demokrasiye nasıl sahip çıkılır, bütün dünyaya göstermiştir.
15 Temmuz 2016’da Türk milletinin iradesini hiçe sayanlar bir tek şeyi hesaba katmadı, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bayrağımızı indirtmeyelim, ezanımızı susturmayalım. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.  
Tüm şehitlerimizin Ruhu şad olsun. Amin.
*
Kıymetli amcam İsmail Kahraman’ın geçirmiş olduğu kalp krizi sonrası Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil Servisi’nde müdahale edildi. Tedavi sürecinde desteklerini esirgemeyen başta Başhekim Prof. Dr. Mehmet Ertürk hocaya ve başarılı bir şekilde anjiyografi ve stent takma operasyonunu gerçekleştiren Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Kahraman’a, kardiyoloji servisinde görevli doktor, hemşire ve diğer servis çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim.
Bu arada mübarek Kurban Bayramı vesilesi ile Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelerek bütün hastaları ziyaret ederek gönüllerini alan ve geçmiş olsun dileklerini ileten Küçükçekmece Kaymakamı Turan Bedirhanoğlu’nu bu nazik ve samimi davranışından dolayı tebrik ederim. Vesselam

Tarih: 02 Ağustos 2022 Salı    Hit: 1164




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol