19 Nisan 2024 Cuma   

YILDIZ İSTİHBARAT TEŞKİLATI

 

EVVELA tedbir, sonra emniyet diyen Sultan Abdülhamid, Yıldız’da modern bir istihbarat teşkilatı kurmuştur. Bugünkü  MİT’in atası sayılır. Sultan II. Abdülhamid, 1876’da tahta çıktı. Aynı yıl, amcası Sultan Abdülaziz “paşalar darbesi” ile tahttan indirilip katledilmişti. Ardından tahta çıkan ağabeyi Sultan V. Murad ise, bu hâdiseler üzerine cinnet geçirince tahttan indirilip Çırağan Sarayı’nda yaşamaya başlamıştı. Sultan Hamid, ağabeyinin yerine tahta çıktıktan sonra, sabık (eski demek) padişahı saraydan çıkarıp tahta geçirmek için bilinen iki başarısız darbe teşebbüsü oldu. Kendisi de neticesiz birkaç suikaste uğradı. Bu hâdiselerin, zaten zekâ ve temkin sahibi olan padişahı, bazı sıkı tedbirler almaya sevketmesi tabiidir. Şartlar, padişahı içe kapanmaya mecbur etmiştir. Yoksa şehzâdeliğinde dışa dönük, sosyal bir yaşantısı vardı. “Basiret (uyanıklık), emniyetin babasıdır. Evvelâ basîret, sonra emniyet” derdi. Bundan dolayıdır ki, lâzım gelen bütün tedbirleri almadan, hiçbir şey ve kimseye itibar etmezdi. İşte halk arasında hafiyelik diye bilinen Yıldız İstihbarat Dairesi bu şartlarda doğmuştur. Sultan Hamid, 1880 yılında bu daireyi kurarak ilk defa modern mânâda istihbarat ve espiyonaj faaliyetini başlatan hükümdardır. O dönemde gelişen iç ve dış olaylar, Abdülhamid'i, doğrudan kendisine bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmaya sevk etmişti. Teşkilat, emsallerinden farklı olarak devlete değil tek bir kişiye, Abdülhamid Han'a hizmet veriyordu. Teşkilat daha sonra kendi arasında ikiye ayrıldı Abdülhamid lehine çalışanlar ve aleyhine çalışanlar olmak üzere. Teşkilat, ülke içerisinde özellikle Ermeni komitacılara karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktaydı. Bununla beraber yurt dışında da oldukça iyi organize olmuştu. Paris, Roma, Londra gibi çeşitli merkezlerde, başta, Jöntürkler olmak üzere, saray aleyhtarı kişi ve kurumları yakından takip etmekteydi. Çok kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılan hafiyeleri sayesinde saraya, ayda 3000'den fazla jurnal gelmekteydi. Teşkilat, 1908 yılında Abdülhamid Han'ın tahttan indirilişine kadar faaliyetlerine devam etmiştir. Teşkilatın icraatları için jurnalcilik ya da ispiyonculuk tanımlarını kullanarak karşı çıkanlara cevaben Abdülhamid Han, hatıratında bu kurumun kuruluşuyla ilgili şöyle demektedir.
Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir İstihbarat Teşkilâtı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanlarımın Jurnalcilik dedikleri teşkilât budur. Teşkilat kaldırıldıktan sonra yüz binlerce istihbarat bilgisi saraydan alınarak yakılmıştır. Açık kaynakları irdelediğimizde karşımıza çıkan sonuçlar hemen,hemen aynıdır. Şunu söylemekte fayda var, temeli sağlam  istihbarat teşkilatları devletin sigorta vazifesini görür. Onun için öncelik olarak milli kadrolara ve vatanına, milletine, bayrağına, dinine bağlı kendisini vazifeye adayan gelişen teknolojiyi yakından takip eden vatan evlatlarına ihtiyaç vardır. Milli mücadele yıllarından bu yana mücadele eden atalarımızın ruhları şad olsun. Abdülhamid Han’ın İstihbarattaki başarısını duymayan yok gibi. Kurmuş olduğu YILDIZ İstihbarat teşkilatıyla iç ve dış şer güçlerden çok mühim bilgiler elde etmiş ve bunları 33 yıllık  devlet yönetiminde başarılı olarak kullanmıştır. 
Buradan anladığımız şu; bir devlet ancak istihbaratının gücü kadar güçlü, istihbaratının başarısı kadar başarılıdır. Örnek bir komplo teorisi de verelim. Amerikan Birleşik Devleti Merkezi  Haberalma Teşkilatı. CIA'nın  kuruluşunda Yıldız İstihbarat Teşkilatından Model alındığı söylenmektedir. 

Tarih: 15 Kasım 2019 Cuma    Hit: 3509




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol