15 Şubat 2025 Cumartesi   

Necmettin SÖNMEZ / Sonart Yön. Kur. Bşk. / Üretim Kanadı

YENİ YILA GİRERKEN

 

Merhabalar saygıdeğer Paşavizyon okurlarım.
2025 yıllının ilk sayısında bu yılın geçmiş yıllardan daha iyi geçeceğine dair herhangi iyimser bir şey söyleyemeyeceğim maalesef. Ekonomik zorluklar geçen seneden çok daha ağır bir seviyede hissedilecek. Buna bağlı olarak da iş piyasasının durağanlığının daha ciddi olacağına dair uzmanların söylemleri ortada. Güneyde Suriye ve Irak sınırımız sıcaklığını koruyor. Terör guruplarıyla karşı karşıya gelmeye devam ediyoruz. İç siyasette de açılım ve yumuşama adı altındaki hükümet politikaları, birliğimize ülke bütünlüğümüze ve ulus devlet geleceğimize zarar vermez inşallah.
Genel seçimlerden sonra yeni değişen Maliye Bakanın uygulamaya koyduğu sıkı para politikası, yapılan açıklamalardan ve uygulamalardan da anlaşıldığı gibi 2025 yıllında da devam edecek gibi gözüküyor. Sıkı para politikalarının yaratığı nakit darlığı dolayısı ile piyasalardaki durgunluk üretici firmaları da dara sokuyor. Bu firmalarda, çalışan sayısını azaltarak küçülmeye ve masrafları azaltmaya mecbur bırakılıyor. Sıkı para politikası yüzünden baskılanan döviz kurları ihracatçıyı da çok etkiledi. Genel giderler yüzde yüzden fazla artarken dövizin artışı yüzde otuzlarda kaldığı için, ihracatta verilen fiyatlar hali ile çok yukarıda kalmamaya başladı. Bu yüzdendir ki tekstil gibi emek yoğun ihracat ürünlerinde çok büyük sıkıntı olmaya başladı. İşçiliğin dövize göre çok düşük olduğu ve teşviklerin çok cazip olduğu Mısır gibi ülkeler bu gibi sektörler için çok cazip olmaya başladı. İhracatta Türkiye’nin motoru olan tekstil firmaları küçülmeye, bazıları kapamaya veya üretimlerini dış ülkeye taşımaya başladılar. Enflasyonu düşürmenin bir yolu da talebi düşürebilmektir. Doğru, fakat yurtiçi üretimini de yok etmemek için bazı değişiklikleri ve teşvikleri getirmek gerekir.  Daha önceleri devletin bütçe gelirlerinin çoğunu oluşturan fabrikalar, limanlar ve madenlerin nerdeyse tamamı satıldığı için kamunun bütün giderleri toplanan vergilerle ödendiği zaman vergileri yükseltmek mecburiyetinde kalınıyor. Kamuda herhangi bir tasarruf yapılmadığı için tek çare vatandaşın sırtına vergi üstüne vergi yüklemek en kolay yol. Vergiler yüzde kırkdört artarken emekliye yüzde onbeş zam yapılıyor. Bu iş nereye kadar böyle devam edecek kimse bilemiyor. Ekonomik güçlükler içinde olan Türkiye’nin üstüne, birde Orta Doğuda daha ağır yükler yükletilmeye çalışılıyor. Suriye’deki varlığından vazgeçen Rusya’nın boşluğunu Türkiye’ye yükletilmek isteniyor, fakat uygulamada hiçte öyle olmuyor. Bu bölgeler öncelikle terör guruplarına peşkeş çekiliyor. Irak ve Suriye’den ibret alan Güney komşularımız şu anda en azılı terör gurupları bu ülkelerin Kuzey bölgelerine yani bizim Güney sınırlarımıza itilerek bir oldu bitiyle bütün komşularımız terörist guruplarından oluşturulmaya çalışılıyor. Onlar orda durdukları sürece biz nasıl rahat olabiliriz ki. Büyük Orta Doğu projesinin planlarında olan, Suriye ve Irak’ın parçalanmasını planladıkları gibi başardılar. Şimdide İran’ı parçalamaya çalışıyorlar. Sonra sıra bize gelmez inşallah. Kuzeyde de Rusya’nın başında Ukrayna gibi bir bela var iken başka bir şeyle ilgilenmeye, ne ekonomik nede askeri gücü var. Bu demek oluyor ki ABD istediğini aldı, senaryonun tamamlanmasını bekliyor.
İç politikada da yumuşama adı altında bütün teröristleri affetme çabaları, silahla yapamadıklarını masa başında teröristlere verecekler endişesi duyuyorum. Çünkü geçmişte yaşananlar, bu yumuşama adı altında yapılan çalışmaların askeri alanda güç kaybedenlerin zaman kazanarak tekrar toparlanma ve çevredeki yani Yurtdışındaki terör gurupları ile birleşerek daha etkili bir direniş gücüne ulaşmanın zamanını bekliyorlar gibi hissediyorum. Hükümet yetkileri teröristleri serbest bırakacaklarını söyledikleri halde Dem parti yöneticilerinden ne yapacakları, silah bırakıp bırakmayacakları hakkında herhangi bir açıklama yapılmıyor. Hükümet gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanlığı için gereken desteği aldıktan sonra her şey eskisi gibi olacak planı da olabilir. Ülkemiz için bu kadar çok problem var iken mevki, için sandalyeyi başkanlarına vermemek için yapılanlara, bu kadar hırslı olmaya anlam veremiyorum. Bildiğim ve gün gibi ortada olan bir şey var 2025 Türkiye vatandaşları için çok zor bir yıl olacak, inşallah bu yılı da kazasız belasız atlatırız.
Ne olursa olsun ülkemizi çok seviyoruz, daha iyi olması için bıkmadan usanmadan çalışmaya devam edeceğiz. Allah yardımcımız olsun.
Hoşça kalın, sağlıkla kalın, Allaha emanet olun. 

Tarih: 15 Ocak 2025 Çarşamba    Hit: 1222




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol