Depremin tedirgin ettiği İstanbullular, yaşadıkları
binalara deprem performans analizi yaptırıyor. İnşaat Yüksek Mühendisi Ferhat
Sakallı, bu işlemi uygulayan firmalara başvuruların arttığını söyledi: Analiz
sonucuna göre yapı can güvenliğini sağlamıyorsa, güçlendirilmesi veya
yıkılmasına karar veriliyor.
Türkiye'yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin
ardından İstanbul'da yaşayan vatandaşlar da tedirgin oldu. Özellikle 40-50
yıllık binaların olası bir İstanbul depreminde nasıl hasar alacağını kestiremeyen
vatandaşlar, binalara deprem performans analizi yaptırmak istiyor. Analiz için
yapı sahipleri veya kanuni temsilcileri başvuru yapması gerekirken, Çevre
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilen lisanslı
kuruluşlar analizi yapabiliyor.
PROJEYE UYGUN MU?
Yetkili kuruluşlar ilk etapta yapıya ait mevcut bir proje
varsa projeye uygunluğu kontrol ediyor. Proje yoksa yerinde binanın rölevesi
alınarak yapının taşıyıcı sistemi belirleniyor. Ayrıca yine bakanlığın
yetkilendirdiği lisanslı bir laboratuvarda yapının tüm katlarından Türkiye
Deprem Yönetmeliğine göre kolon, perde ve temellerden karot alınıyor. Bunun
yanında röntgen cihazı ile donatı ve sıyırma işlemi uygulanarak donatıların
türü ve korozyon tespiti de yapılıyor.
SONUCA GÖRE YIKIM KARARI
Yapının zemin taşıma kapasitesinin tespiti için zemin
etüt raporu hazırlandığını belirten FSRA Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
İnşaat Yüksek Mühendisi Ferhat Sakallı, "Bütün bu veriler toplanarak
statik analiz programı ile Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'ne göre binanın
performans analizi yapılıyor. Analiz sonucuna göre yapı can güvenliğini
sağlamıyorsa, güçlendirme veya yıkılmasına karar veriliyor" diye konuştu.
1999 ÖNCESİNİ UYARDI
Deprem ülkesi gerçeğiyle her an yüzleştiğimizi hatırlatan
Sakallı şöyle konuştu: "Depreme dayanıklı olmayan bütün yapıların ya
güçlendirilmesi ya da yıkılarak yeniden yapılması gerekiyor. Özellikle 1999
depreminden önce yapılan, 4708 saylı yapı denetim kanununa göre yapı denetim
firmaları tarafından denetlenmemiş, mühendislik hizmeti almayan bütün yapıların
ivedilikle deprem performans analizlerinin yapılması şart."
HER ÇATLAK RİSKLİ DEĞİL
Ferhat Sakallı, son günlerde bu yöndeki başvuruların
arttığına işaret etti: "Özellikle depremlerden sonra ilk akla gelen
'Oturduğumuz bina depreme dayanıklı mı?' sorusu oluyor. Birçok kişi rapor için
başvuruyor. Kimi karot aldırmak, kimi de gözle muayene istiyor. Yapıda bulunan
her çatlak risk olmadığı gibi, önemli bölgelerdeki bazı çatlamalar da risk
olduğunu gösterebilir. Bu yüzden, depremin mevcut taşıyıcı sisteme verdiği
hasarı görmek gerek."
10 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
Binada hissesi bulunan her malikin, tek başına bu işlemi
yaptırmaya yasal hakkı bulunduğunu söyleyen Sakallı, "Bu deprem risk
raporunun hazırlatılmasının ücreti illere göre değişiklik gösterdiği gibi, özel
sektöre tabi olmasından dolayı aynı illerde farklı fiyatlar da verilebilir.
Özellikle yapının türüne, yapıda bulunan kolon/perde ve kat sayısına göre fiyat
değişebilir. Günümüz şartlarında bir binanın raporu minimum 10 bin liraya
yaptırılabilir" dedi.
DENETİM CAN KURTARDI: 151 BİNADAN SADECE 132’Sİ YIKILDI
17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra uygulamaya
konulan deprem yönetmeliği, binalardaki yıkımı yüzde 99,9 oranında önledi.
Yönetmelik gereği Adana'da 27 bin 736 bina denetime tabi tutuldu, bunlardan
sadece 1'i yıkıldı. Gaziantep'te denetimli 28 bin 859 binadan 26'sı, Hatay'da
ise 30 bin binadan 41'i yıkıldı.
Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde en büyük acıyı çürük
binalar yaşattı. 24 bin 165 bina yerle bir oldu, 759 bin 229 bina az hasarlı
olarak kayıtlara geçti. Depremden sonra yapılan çalışmalar inşaat sürecinde
denetimin önemini ortaya koydu. Depremin etkilediği 11 ilde yapı denetim
yönetmeliği yürürlüğe girdikten sonra yapılan 151 bin 990 binadan sadece 132'si
yıkıldı. Yıkılmayan bina oranı yüzde 99,9 oldu.
PİLOT İLLER ARASINDAYDILAR
Adana, Gaziantep ve Hatay, 2001 yılında yapı denetimi
uygulamasının başlandığı 19 pilot il arasındaydı. Aradan geçen 22 yılda
Adana'da 27 bin 736 bina denetime tabi tutuldu, bu binalardan sadece 1'i
yıkıldı. Gaziantep'te denetimli 28 bin 859 binadan 26'sı, Hatay'da 30 bin
binadan 41'i yıkıldı.
BURALARDA YIKIM OLMADI
Depremin etkilediği diğer illerde ise uygulama 2011
yılında yürürlüğe girdi. Adıyaman'da 6 bin 404 denetimli binadan 33'ü,
Malatya'da 6 bin 390 binadan 5'i, Kahramanmaraş'ta 15 454 binadan 26'sı
yıkıldı. Diyarbakır denetimden geçen 9 bin 877, Elazığ'da 7 bin 443,
Şanlıurfa'da 17 bin 584, Kilis'te bin 368, Osmaniye'de 5 bin 878 binadan
yıkılan olmadı.
TEMELDEN BAŞLIYOR
FSRA Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Yüksek
Mühendisi Ferhat Sakallı, Yapı Denetim Yönetmeliği ve inşaat sürecindeki
denetimleri Yeni Şafak'a anlattı. Sakallı, satır başları ile şunları kaydetti:
"Yapı denetim şirketleri inşaatları projesinden başlayarak yakın markaja
alır. Bina yapmak isteyen kişi ya da kurum bir proje müellifini, projeyi
yapacak mimar ya da mühendis bulur. Projesini, zemin etüdünü, statik projesini,
tesisat projelerini yaptırıp belediyeden ruhsat alır."
TUTANAKLA TESLİM ALINIR
"Vatandaş ruhsatı alıp inşaat başladıktan sonra saha
denetimi başlar. Binanın temel derinliğinden, temel izolasyonuna kadar bütün
süreç denetlenir. Katların inşasına geçildiğinde de kolon-kiriş kalıpları
hazırlandıktan sonra denetim firması çağrılır. Firma kalıbı tutanakla teslim
alır. Sonra demir imalatına başlar. Sonra beton döküm aşamasına geçilir. Beton
döküm aşamasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın görevlendirmiş olduğu bir
laboratuvar firmasının nezaretinde beton numuneleri alınır. Eğer numuler %70
düzeyinde bir dayanım gösteriyorsa binanın devamına izin verilir, aksi durumda
inşaat durdurulur. Her katta bu işlem tekrar edilir."
YENİ BİNALAR YIKILDI ALGISI GERÇEK DIŞI
Denetim yapılan binalarla ilgili yıkım raporlarının
Deprem Yönetmeliği'ne göre yapılan binaların büyük oranda görevini yaptığını
gösterdiğini belirten Ferhat Sakallı, yeni binaların depremde yıkıldığını
algısının yanlış olduğunu söyledi: Depremin ivmesi, yönetmelikte öngörülenin
çok üzerinde. Biz mühendisler olarak, 7.5- 8 şiddetindeki depremde binanın
ayakta kalmasını isteriz. Eğer ayakta kalıyorsa, kolunu kirişi patlasa da bina
görevini yapmıştır. Ayrıca burada iki deprem birden oldu. İlk depremde
kolonlarda, kirişlerde patlak oldu, bina yoruldu, ikinci depremde ise yıkıldı.
Denetime rağmen yıkılan binalarla ilgili bilirkişi raporları da bunun neden
kaynaklandığını ortaya koyacaktır. Rakamlar da ortaya koyuyor ki depremden
sonra yayılan yeni binaların çoğu yıkıldı algısı gerçek dışı. Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi