TRAVMA NEDİR?

Travma aniden gelişen, dehşet uyandıran, anlamlandırma sürecini bozan olaylardır. Travma yaşayan kişilerde düşünce sistemlerinde çarpık düşünceler oluşur. Duygu ve davranışlarda kırılmalar oluşturur. Travma sarsma değildir, travma bir yıkmadır. Ülkemizde yaşanan bu oldukça zor günlerde depremi kişilerde de psikolojik olarak çaresizliğin, üzüntünün bedenlerimize yansımaları olabilmektedir. Özellikle depremi yaşamayan kişilerde ikincil travma sıklıkla görülmektedir. Bedensel şikayetlerin, baş ağrılarının ve kas kasılmalarının sıklıkla görülebileceği bir dönemdir.
Öncelikle depremi yaşayan bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Beslenme ,barınma ve güvenlik ihtiyaçları deprem yaşayan kişilerin öncelikli ihtiyaçlarıdır. Deprem yaşayan kişilerin temel ihtiyaçları karşılandıktan sonraki temel isteği eski rutinine dönebilmek olabilmektedir. İmkânlar dahilinde rutini hatırlatıcı eylemlerde bulunmak faydalı olacaktır. Çalışan kişilerin işlerine devam edebilmesi, çocukların okullarına devam edebilmesi bu süreci kolaylaştıracaktır. Travma yaşayan bireylerin güvenli yerlere transfer edilebilmeleri de oldukça önemlidir. Yaraları sarmak için bu bireylerin çevresindeki kişilerin sevgi ve ilgisine ihtiyaçları vardır. Yaraları sarmak için öncelikle aile bireylerinin yakınındakiler iyileştirici rol oynamaktadır. Gelecekle ilgili umut veren şeyler söylenmeli ; zor zamanlar ama bugünlerin de geçeceği mesajını vermemiz gerekir. Yaşadığınız olayı sizi dinleyebilecek bir yakınınızla konuşmaktan kaçınmayın. Arkadaşlar, aile, komşularla olan olumlu ve destekleyici ilişkilerinizi sürdürün. Sosyal destek kişilerin ruhsal travma sonrası etkilenmeleri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya  çalışmayın. Bu  olayla  ilgili  duygu  ve  düşüncelerinizi  sizi  dinleyebilecek olan çevrenizdekiler ile paylaşın. Depremden sonra kapalı ortamlara girmek ya da kalabalık yerlerde bulunmak sizin için kaygı verici ise bunları  yapmayı erteleyebilirsiniz  ancak  kaygı  düzeyiniz  azalana  dek  tanıdığınız insanlarla bunları gerçekleştirmeyi deneyebilirsiniz.
Travma yaşayan kişiler çocuk ise onların sevdiği oyunlar hazırlanabilir, sevdiği yemekler yapılabilir. Çocuklara yaşları doğrultusunda yaşanılan olay ile ilgili doğru ve net bilgiler verilebilir. Çocukların bir şeyleri bilmesi onları rahatlatır. Bilgi rahatlıktır. Çocuklarınızın en temel ihtiyacı kendilerinin ve sizin güvende olduğunu hissetmektir. Çocuklarınızı yanınızdan uzaklaştırmayın, beslenme, barınma,  ilgi gereksinimlerini doğrudan siz karşılayın. Çocuklarınıza yardımcı olabilmenizin ilk koşulu sizin, elinizden geldiği kadar sakin, güven verici, tutarlı bir tutum içinde olmanızdır. Çocuklarınızın sizin yakınlığınıza her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayın (bedensel yakınlığı, elini tutmayı, sarılmayı ihmal etmeyin)  Çocukların ve yetişkinlerin yaşanılan depremden sonra duygularında düşüncelerinde sıkışma, ağırlık gibi normalden farklı davranışlar gözlemlenebilir ve beklenebilir. Hareket etmek doğal iyileştiricilerdendir. Bu yüzden bedenimizdeki ağırlık ve kasılmaları hareket ederek çözebiliriz. Bedeni esnetmek olumsuz enerjinin atılmasını sağlayabilmektedir. Bu süreçte önemli olan duyguların bastırılmaması dışa vurulmasıdır. Ağlamak gözyaşı dökmekte doğal iyileştiricilerdendir. Kişinin rahatlaması için ağlamak iyi geliyorsa ona izin verilmelidir.   Özellikle bu travmayı yaşayan kişilerin anlaşıldığını hissetmeye ihtiyaç duyarlar. Toplumsal olarak yapılan çalışmalar travma sonrasında kişilere sosyal destek ve sevginin iyileştirmede oldukça büyük bir katkı sağladığını bizlere göstermektedir. Hepimize geçmiş olsun, yaraların en kısa zamanda sarılması umuduyla…