25 Nisan 2024 Perşembe   

Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

SREBRENİTSA SOYKIRIMI; RAKAMDAN İBARET DEĞİL

 

Bizim yakın tarihimizde Temmuz ayının ayrı bir yeri ve önemi var şüphesiz. Çünkü Temmuz ayında yaşadığımız son derece önemli olaylar var. 20 Temmuz 1974 tarihinde yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı bunlardan biri. Meşhur 93 Harbi sonrasında, Berlin Antlaşması’nda bize yardımcı oldukları için İngilizlere kiraladığımız, yaklaşık 50 yıl sonra üstelik hiç kira bedeli tahsil edemeden mülkiyetini verdiğimiz Kıbrıs’a yaptığımız bu müdahale üzerinde sayfalar dolusu kitaplar yazılacak bir konudur.
Yakın tarihte bugünün Temmuz ayının bir başka olayı, 5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan'ın Kemaliye İlçesi Başbağlar Köyü'nde 33 vatandaşımızın  PKK tarafından kurşunlanarak ve yakılarak katledilmesidir. Ne yazık ki -bugün provakasyon olduğu nerdeyse tescillenmiş olan- Sivas Madımak olaylarının gölgesinde kalmış olan büyük bir katliamdır Başbağlar katliamı.
Yakın tarihte Temmuz ayının bir başka olayı da 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ askeri darbe girişimidir. Bu hain darbe teşebbüsünün ordu-millet desteğiyle bastırılmıştır ancak geride tam 251 şehit vardır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü (darbecilerin verdiği isimler Harekat Yıldırım/ Yurtta Sulh Harekâtı) ardında, 2196 gazi bırakmıştır.
Yakın tarihte Temmuz ayının bir başka olayı da 11 Temmuz 1995 tarihinde Bosna-Hersek'in Srebrenitsa şehrinde, BM gücü Hollanda askeri birliği yardım ve desteğiyle Sırp birlikleri tarafından yapılan soykırımdır. Olayın ne olduğu, nasıl olduğu çok yazılıp çizildi. Ama bu yazımızda olayın bir başka boyutuna değinelim. Aslında olayın boyutu ile Ruanda’da olanlar arasında pek fark yok. Geçtiğimiz günlerde (11.07.2022), Sırpların geçekleştirdiği ve her zaman olduğu Batı’nın seyirci ve yardım edici rolünde olduğu Srebrenitsa soykırımda katledilen 50 kurban daha Potoçari Anıt Merkezi'nde düzenlenen törenle toprağa verildi. Bunlar, Srebrenitsa Soykırımı’ndan  yani 1995 yılında Sırpların katletmesinden çeyrek asırdan daha uzun bir süre sonra, bir şekilde bulunan ve zaman içinde kimlik teşhisi yapılan 50 şehit. Gelin bu 50 kurbanın, en azından birkaçının kimler olduğunu görelim. Bunları görmekten asıl maksadımız, soykırıma rıza gösteren Batı’nın gerçek yüzüdür.
Bu yıl 11 Temmuz’da, toprağa verilen 50 şehidin içinde en genç kurban, 1979 yılında Srebrenitsa yakınlarında Tokoljaci'de dünyaya gelmiş olan Salim Mustafiç.  Salim Mustafiç, 43 yaşında toprağa verildi, ancak 1995 yazında öldürüldüğünde sadece 16 yaşındaydı. Bu yıl 11 Temmuz’da toprağa verilen en 50 şehidin içinde, Vahid Smajlović ve Elvir Muminović de var. Onlar da 1978 doğumlulular. Yani Salim Mustafiç’ten 1 yaş büyükler. Onlar da 44 yaşında toprağa verildiler. Soykırımda öldürüldüklerinde 17 yaşında iki çocuktular. Ne yazık ki cesetleri dahi tam 26 yıl sonra bulunabilmiş. Böyle bulunamayan ne kadar şehit cesedi var acaba Bosna toprağında? Ayrıca şehit edildiklerinde 20 yaşında olan Hasanoviç ikizleri Semir ve Samir de var bu yıl toprağa verilenlerin arasında. Yine baba- oğul Hajdin ve Sead Hukić de var.  Baba Hajdin (Zuhdo) Hukić şehit edildiğinde 53 yaşındaydı oğlu Sead kaybolduğunda 21 yaşındaydı. Bu yıl 11 Temmuz’da toprağa verilen 50 şehidin içinde hep gençler yok elbette. 1936 doğumlu  Adil Selimović ve Husejin Krdžić de var. Onlar da 86 yaşında toprağa verildiler ancak şehit edildiklerinde 59 yaşındaydılar.
Bu liste böyle uzayıp gidiyor ve bu yıl 11 Temmz’unda 50’yi buluyor. Peki toplamda kaçı buluyor Srebrenitsa Soykırımında katledilen Boşnakların sayısı; 8.317...
Srebrenitsa Soykırımı; bütün soykırımları gibi yüz karası ve insanlık suçudur. Ancak aynı zamanda modern Batı’nın Müslüman karşıtlığı yüzünü ortaya çıkaran en önemli bir belgedir.

Tarih: 02 Ağustos 2022 Salı    Hit: 956




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol