Naser ŞİMŞEK / İnşaat Mühendisi / Teknik Bakış

SİYASET VE VİCDAN...

2 MART 2021 tarihinde Doha’da imzalanan ekli “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği Protokolü’’nün onaylanmasına, 244 sayılı Kanunun 5’nci maddesi ile 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’nci ve 3’üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir.
Yukarıda yazdığım bu resmi gazete kararını, bir haber sitesi “Protokol onaylandı: Katarlı gençler, Türkiye’de sınavsız tıp okuyabilecek’’ diye haber yapar.
Bu haber kanalının yaptığı haberi de ülkemizin ana muhalefet lideri! alıntı yaparak sınav arefesinde tweet atarak gündem yapar.
25 Haziran’da Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı bu haberi yalanlar.
Bunun üzerine haberi yapan site “nedense’’ sınavın ilk oturumunun tamamlanmasını bekledikten sonra “haberi düzeltir özür dileriz” diye yaptığı haberi alıntılayarak paylaşımda bulunur.
Bunun üzerine haber sitesinden alıntı ile tweet atan,
Ana muhalefet partisinin başkanının da özür dileyip yazdığı tweeti kaldırmasını beklersiniz değil mi?
Hiçte öyle birşey beklemeyin. Twett olduğu gibi duruyor.
Türkiye Cumhuriyeti siyaset tarihinde 2.6 milyon öğrencinin girdiği bir sınav arefesinde, en az 12 yıl emek veren adayların aklını, psikolojilerini ve konsantrasyonlarını bozan bir parti başkanı görülmemiştir. Bunu da gördük.
Acaba bu gençlerin motivasyonlarını bozduğu için hiç vicdan azabı çekiyor mudur?
BENCE HAYIR.
Bu arada 1990’lı yıllardan bu yana Türkiye Cumhuriyeti kardeş coğrafyalardan (Batı Trakya, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ, Pakistan vb) her yıl düzenli olarak, belli kontenjanlarda tüm disiplinlerde sınavsız yüksekokul öğrencisi almaktadır.
Sözkonusu protokol ile ise sadece Katar Ordusunun hizmetinde kullanılacak askeri ve sivil personelin sınavsız eğitim hakkı verilmektedir.
Her yıl kardeş coğrafyalardan gelen ve mezun olan öğrencilerin mezuniyet törenini görmesini bazılarına tavsiye ederim.
Türkiye sevdalısı olarak mezun olan bu gençler, ülkelerinde aldıkları siyasi, ticari ve devlet görevlerinde her zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin elçileri gibi davranmaktalar. Bunu yakinen Balkan Coğrafyasında görebilirsiniz.
Bence Katar’lı öğrencilerin sadece Katar Ordusunda değil; sivil öğrencilerin de belli kontenjanlarında alınmasında fayda var diye düşünüyorum.
Bu parti Başkanının Katar alerjisinin altında yatan nedenleri de araştırmak lazım. Türk Ekonomisine yaptıkları katkıdan dolayı “dostlarının’’ etkisi ile kendince buna engel mi olmak istiyor?
KATAR’IN TÜRKİYE’YE ve AĞABEY OLARAK GÖRDÜĞÜ SN CUMHURBAŞKANIMIZ’A KARŞI DUYDUĞU MİNNET VE DESTEK TEN RAHATSIZ MI OLUYOR?
Her ne sebepten olursa olsun sorumluluk sahibi hiç kimsenin 2.6 milyon öğrencinin geleceğini etkilemeye hakkı yoktur ve yapanın büyük vebal aldığını sizlerle paylaşmak istiyorum.