* 2014 yılında Bayrampaşa’da Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’ni kuran ve geçtiğimiz günlerde tiyatro-kafesini yeni yerinde hizmete açan İlyas Çağlayan, “Sanatın sevgiden ibaret olduğuna inanan bir insanım. Tiyatronun eğitici olduğuna inanıyorum. Kısaca sanat herkese çok iyi gelir. Sanat beni gündelik hayatın koşturmasından, yoğunluğundan nefes aldırıyor” dedi.
• Yaşamdaki olayları sahnede canlandırma
sanatına tiyatro deniyor. Tiyatroyu diğer sanatlardan ayıran bir özellik;
içinde birden fazla sanatı barındırmasıdır. Bir tiyatro eseri sahnelendiğinde
seyirci ile doğrudan bağlantıya geçebilirsiniz. Tiyatroda sözcüklerin sihirli
dili sayesinde kendinizi, performansını icra eden oyuncunun yerine koyduğunuzu
fark edersiniz. Bazı sahnelerde hayatın ta kendisi vardır. Tiyatro yaşamın
aynasıdır aslında...
Bayrampaşa’da tiyatroya gönül veren İlyas
Çağlayan’ın kurduğu Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi, ağırlıklı olarak çocuklar
olmak üzere yeni yetenekler yetiştirmek
üzere yola çıktı. 2014 yılında Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’ni kuran
Çağlayan, geçtiğimiz günlerde İsmetpaşa Mahallesi İsmetpaşa Caddesi üzerinde
açtığı Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi ve Kafe ile hem tiyatro keyfini hem de
sanat dolu kafetarya ortamını Bayrampaşalıların hizmetine sundu. Paşavizyon
Gazetesi olarak İlyas Çağlayan ile tiyatro geçmişinden geleceğe yönelik
projelerini konuştuk.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
22 Aralık 1983 yılında Samsun Bafralı bir
ailenin çocuğu olarak İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde doğdum. 1993’de
ailemle birlikte Bayrampaşa’ya taşındık. Hürriyet İlköğretim Okulu ve Fatih
Ticaret Melsek Lisesi’ni bitirdim. Daha sonra ise İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Meslek Yüksek Okulunu’ndan mezun oldum. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi
mezunuyum. Evliyim ve 1,5 yaşında erkek çocuğumuz var.
Tiyatro ile nasıl tanıştınız?
Ortaokul ve lise dönemimde okulun tiyatro
bölümünde bulundum ve çeşitli oyunlarda yer aldım. Özel tiyatro eğitimlerine
katıldım. Bunların arasında merhum Nejat Uygur ustamızın yeri bende çok
ayrıdır. Henüz lise öğrencisiyken Nejat Uygur’un tiyatro oyunlarına gitmeye
başladım ve kendisiyle tanışma imkanı buldum. Daha sonra büyük ustadan tiyatro
eğitimleri aldım. Oğulları Süheyl ve Behzat Uygur ile birlikte çalışma imkanı
da buldum. O dönemki şartlar gereği konservatuvara gitmedim ama tiyatro benim
içimde hep büyük bir aşk olarak kaldı ve bugüne kadar birçok özel tiyatroda hem
yazıp hem yönettim hem de oyuncu olarak yer aldım.
Sanat geçmişinizden biraz bahseder misiniz?
Birçok tiyatrocudan özel eğitimler aldım.
Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan Handan Karacadağ, Akademi Tiyatro’dan Esra, Sarp
ve Kaya Akkaya kardeşlerden dersler aldım. Yine kamere önü konusunda Reha
Özcan, Zeyno Eracar ve Beyti Engin hocalarımızdan eğitimler aldım. Şuan Mucize
Doktor dizisinde oynayan Taner Ölmez ile birlikte kısa metrajlı bir filmde rol
aldım ve bu film Amerika’da ödül aldı. Haliç Üniversitesi’nde “Cüzzamlı
Beyinler” adlı oyununu yazıp, yönettim ve oynadım. Yaklaşık 35 oyun yazdım ve
bunların 25’i sergilendi. Ataşehir’deki 30 Ağustos İlkokulu’nda 23 Nisan
etkinliğinde işaret diliyle tiyatro oyunu sergiledik. Daha önce arkadaşlarımla
kurduğumuz Entegre Tiyatro Topluluğuyla doğaçlama sokak tiyatroları sergileyip
çocukları eğlendiriyorduk. Bayrampaşa’da 23 Şubat 2020’de “Şifa niyetine
delirdik” oyununu sergiledik. 23 Nisan 2020’de pandemi nedeniyle Bayrampaşa’nın
11 mahallesini dolaşarak çocuklarla birlikte sokak tiyatro yaptık, onlara
hediyeler dağıttık.
Peki Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’ni açmaya
nasıl karar verdiniz?
2014 yılında Şifa Niyetine Tiyatro
Atölyesi’ni kurdum. Adını da çocuklara şifa olsun diye “Şifa Niyetine”
dedik. Bugüne kadar bir çok öğrenciyi
mezun etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu hayalimi gerçekleştirdikten sonra birçok
oyun sergiledik. Oyun yazma ve yönetmenin haricinde genç kardeşlerimize tiyatro
eğitimleri vererek onları Türk tiyatrosuna kazandırmanın gayesi içerisindeyiz.
Birçok tiyatroda aileler çocukları tiyatro eğitimine giderken başka alanlarda
beklemek zorunda kalıyorlar. Sanat etkinliği ile kafe ortamının iyi olacağını
düşündüm. İçinde herkesi barındıracak bir kurum açma hayalimi gerçekleştirmek
istedim. Kafenin içerisinde bir duvarda tiyatro diğerinde ise sinema sahnesi
var. Yine kafetaryamız içerisinde kütüphanemiz mevcut. Alt katta bulunan
tiyatro sahnemizde 2 kameramız bulunuyor. Aileler üst katta kafetaryada
otururken, çocuklarının provalarını da TV ekranından izleyebiliyorlar. Tiyatro
eğitimlerini benimle birlikte Aysun Çağlayan ve Yonca Büyük veriyor. Bunun yanı
sıra bir çok ünlü tiyatrocuyu da online olarak öğrencilerimizle buluşturuyoruz.
Tiyatro sahnemize de Necla-Nejat Uygur Sahnesi adını verdik.
Kişisel olarak verdiğiniz
tiyatro eğitimleri hakkında bilgiler verir misiniz?
Çeşitli okullarda tiyatro eğitimleri verdim
ve halen de vermekteyim. Konservatuvar okuyamamak içimde hep ukde kalmıştır.
Okullu değil belki ama büyük ustalarla çalışmış bir alaylı olarak tiyatroda
önemli bir tecrübeye sahip olduğumu düşünüyorum. Özel tiyatrolarda çeşitli
eğitimlere katıldığım gibi son olarak da 2020 yılında Adnan Menderes
Üniversitesi’nde gördüğüm 320 saati özel tiyatro eğitimi sayesinde sertifika
aldım. Tabi bu eğitimin içerisinde bir çok branş da mevcut. Daha önce tiyatro
eğitimi vermeye yönelik sertifikam vardı ancak özel tiyatro açmak için bu
sertifikayı almak gerektiği için 320 saatlik eğitim sonucu bunu da kazanmanın
mutluluğunu yaşadım. Halen Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’nin haricinde
İstanbul Ataşehir Koleji’nde özel yaratıcı drama eğitimleri veriyorum.
Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’ndeki dersler hakkında bilgiler verir misiniz?
Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’nde temel
oyunculuk, yaratıcı drama eğitimi, diksiyon eğitimi, kamere önü oyunculuk, ses
nefes açma (diyafram), konsantrasyon geliştirme teknikleri, özgüven
koordinasyon geliştirme, dünya toplum dansları ve halk oyunları (oryantal ve
sirtaki dahil) eğitimlerinin yanı sıra koreografi ve düğün dans paketleri
eğitimlerini veriyoruz. Pandemi nedeniyle şu an için sadece hafta içi dersler verebiliyoruz.
Koronavirüs pandemisi sona erince inşallah Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi
haftanın 7 günü hizmet veren bir sanat mekanı olacak. Eğitim saatlerimizi
çocuklarımızın okuldaki derslerine göre ayarlıyoruz. Şu anda 70 kişi tiyatro,
45 kişi de dans eğitimlerimize katılıyor. Sadece Bayrampaşa’dan değil
Gaziosmanpaşa, Esenler, Eyüpsultan, Küçükçekmece, hatta Anadolu yakasından
gelen öğrencilerimiz var.
Kurumunuzdaki dans eğitimleriniz hakkında
bilgiler verir misiniz?
Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi sanat dolu
bir mekan olduğu için tiyatro ile sınırlandırmak istemedik. Keşke daha iyi
imkanlarımız olsa da buraya gelenlere sanatın diğer dallarıyla ilgili olarak da
eğitimler verebilsek. Deniz Yılmaz hocamız ve asistanı Neriman Gürses
nezaretinde çocuklarımıza dans eğitimleri veriyoruz. Türk ve dünya danslarından
çeşitli örneklerin eğitimlerini veriyoruz. Dans eğitimlerine çocuklarımızın
yanı sıra büyükler de geliyor. Burada yarışma zihniyetinden ziyade
çocuklarımızın zihinsel ve fiziksel eğitimine önem veriyoruz. Yakın bir dönemde
de bale eğitimlerimiz de başladı.
Peki burada sadece çocuklara yönelik mi
eğitimler veriyorsunuz?
Ağırlığımız çocuklar olsa da Şifa Niyetine
Tiyatro Atölyesi’nde 7’den 70’e herkese eğitimler veriyoruz. Adımız Şifa
Niyetine olduğu için ağırlıklı olarak da otizmli (gelişim bozukluğu), disleksi
(öğrenme güçlüğü), anksiyete (kaygı bozukluğu) gibi özel çocuklar da eğitim
görüyor. Bu çocuklarımızı grup derslerimize de dahil ediyoruz. Sosyalleşmesi
anlamında çok faydalı oluyor. Geçen sene 70’e yakın özel çocuğumuza eğitimler
verdik. Pandemi nedeniyle eğitimlerimize bir süre ara verdik ama mayıs ayından
itibaren tekrar başlamayı planlıyoruz.
Yapımcılık yönünüz de var. Son projeniz
Bayrampaşa 11 hakkında bilgiler verir misiniz?
Tiytaronun yanı sıra çeşitli kurumsal
firmalara danışmanlık hizmeti veriyorum. İlyas Çağlayan Yapım Prodüksiyon
olarak en son CNN Türk’e Ali Karadeniz’le Sizin İşler programını hazırladık. Şu
anda “Bayrampaşa 11” adını verdiğimiz
dizimizin çekimi için hazırlıklar yapıyoruz. Bayrampaşa 11 dizisinin
yapımcılığını ve yönetmenliğini yapacağım. Senaryosunu ise Mustafa Kabul yazdı.
Bayrampaşa’nın 11 mahallesinin ayrı ayrı olarak senaryoya alındığı bu dizimizde
her mahallelerimizin hikayesi, unutulan mahalle kültürü, komşuluk ilişkilerini
kaleme aldık. Bayrampaşa 11 dizimizin dijital ya da ulusal kanallarda
yayınlanması için görüşmeler yapıyoruz. Bu projeye büyük önem veriyorum. Kültür
ve sanatta İstanbul’un diğer 38 ilçesine örnek teşkil etmesini istiyorum.
Bayrampaşa bir mozaik. 11 mahallede 11 hikayenin olacağı dizimizde 1990’ların
tadı olacak ve Bayrampaşa halkımız oynayacak. Dizimize Bayrampaşa Belediyesi,
Bayrampaşa Sınav Koleji Kurucusu Hasan Mutlu ve İşadamı Rıfat Durmaz destek
olacaklar. Amacım Bayrampaşa 11 dizimizle
ilçemizin tanıtımını yapmak ve Bayrampaşa’nın bir sanat platosu olması.
Peki bilmeyenler için küçük detaylarla
tiyatrodan bize bahseder misiniz?
Tiyatro, konusunu günlü̈k yaşamdan
alabileceği gibi tarihten ve mitolojiden de alabilir; işlenen konuya ve konunun
işleniş biçimine göre trajedi, komedi ve dram türlerine ayrılır. Tümüyle
konuşma ve harekete dayalı bir gösteri sanatıdır. Kişiler ve olay olmak üzere
iki temel öğesi vardır. Tiyatro yazarı, kişileri konuşturarak kişilikleri çizer
ve olayı anlatır. Tiyatroda perde ve sahne olmak üzere iki bölüm vardır: Perde,
konunun ana parçalarından her biridir. Sahne ise her perdede kişilerin girip
çıkmasıyla oluşan küçük bölümlerdir. Tiyatroda konuşma türleri de
adlandırılmıştır: Diyalog, kişilerin karşılıklı; monolog kişinin tek başına
konuşmasıdır. Tirad, kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun ve coşkulu
sözlerdir.
Sanatı seven biri olarak son olarak neler
söylemek istersiniz?
Sanatın sevgiden ibaret olduğuna inanan bir
insanım. Sanatın iyileştirici yönüne sevgiyle bakıyorum. Tiyatronun eğitici
olduğuna inanıyorum. Sanat ruhu, beyni, kalbi iyileştirir. Sanatçı sorar,
sorgular. Bir neden arar. İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırabilir. Sanat beni
gündelik hayatın koşturmasından, yoğunluğundan nefes aldırıyor. Tiyatro da
hayatın peşinden koşarken bir durup başka bir yerden daha uzaktan bakmamızı
sağlıyor. Kısaca sanat herkese çok iyi gelir. Tiyatro, aynen yaşam gibi
sürprizlerle dolu ve hiçbir zaman öğrenilemiyor. Hep öğrencisiniz. Erken
olanlar, olduklarını sananlar en büyük hatayı yapıyorlar. İnşallah bu salgın
döneminden biran önce kurtuluruz ve yeniden seyircimize kavuşuruz. Tiyatroyu
sevenleri Şifa Niyetine Tiyatro Atölyesi’ne davet ediyoruz.