25 Nisan 2024 Perşembe   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

RİSKSİZ YOLLAR...

 

KÜLLENDİRİLMEYE bırakılan “bir saray” ziyareti muhabbeti, almış başını gidiyor. Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanlığı hakkında Erdoğan’la görüştüğü iddiaları gündeme bomba gibi düştü. İnce ilk günden bu iddiaların gerçekliğinin kanıtlanması halinde Taksim’de kendini yakacağını söyledi. Taksim’i CHP’liler için bu kadar özel yapan nedir, merak ediyorum doğrusu. Biri Taksim’de anıracağım der, diğeri Taksim’de kendimi yakacağım der; enteresan tipler vesselam. 
İnce haberleri yalanladı yalanlamasına ama tıpkı cumhurbaşkanlığı seçim propagandasında yaptığı gibi lafa paldır küldür girdiğinden yine kendini doğru düzgün ifade edemedi, inandırıcı olamadığı noktalar bıraktı. Kılıçdaroğlu’nun bir CHP’linin Saray’ı ziyaret ettiği iddiasına “Biliyorum, doğrudur.” şeklinde cevap vermesi de manidardı nitekim. Ancak bunlar İnce’nin gelecekteki muhtemel CHP Genel Başkanlığı’na yönelik bir siyasi operasyon olarak görülebilir mi, orası tartışılır. Haberin, Kılıçdaroğlu’ndan onaylatıp alınan bir bilgi olduğunun açıklanması üzerine bu teori doğru gibi geliyor. Bununla birlikte Erdoğan cephesinden bakıldığında, Kılıçdaroğlu yerine İnce’nin muhalefeti bir fark oluşturacak gibi de görünmüyor. Malum, İnce’nin Kılıçdaroğlu’na “Çıkmışsın yenmiş seni, yenmiş de yenmiş.” diyerek karşı çıktıktan sonra kendisinin de aynı kaderi yaşaması ve üstüne “Adam kazandı.” gibi Erdoğan için marka bir zafer cümlesi sarf etmesi Erdoğan’ı yine yeni ve yeniden muhalefete karşı eli epey güçlü bir hale getirecektir. Muharrem İnce’den çok umutlu olan muhalif seçmeni bu aşamada anlamak çok güç. Kılıçdaroğlu’ndan sonra en iyi genel başkan adaylarının İnce olması trajikomik açıkçası. “Gel bakalım Muharrem.” deyince gelip bir bakıma “Git artık Muharrem.” deyince giden bir lider görmek isteyeceklerini düşünmek bile tuhaf. İnce bir siyasi lider olamayacağını ispatlayalı çok oldu. Sahip olduğu siyasi görüş, gençliğinden beri CHP’li olmaktan öteye gitmeyen birinden siyasi lider de olamaz. CHP’nin içinde var olan bir çeteden söz edip açıkça isim veremiyor. 3-5 kuruşluk tazminat davaları açmak gibi sadece şovdan ibaret hamlelerle yol yürümeye çalışıyor. Risk almıyor, alamıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki mitinglerinden birinde binmeye çalıştığı o küçük bisikletle ilerliyor o yolda adeta. Bisikletinin koltuğuna hep bir destek arıyor gibi; ağır aksak, belirsiz, her an düştü düşecek... 
Netice de Saray’ın kumpası olarak servis edilen konu siyaset ve gazetecilik açısından fiyaskodur. Kumpasın adresi hala açıklanmamıştır.

Tarih: 17 Aralık 2019 Salı    Hit: 2392




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol