PSİKOTERAPİ, bireylerin duygusal ya da davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adıdır. Psikoterapi sanıldığı üzere arkadaşlarla ya da aile ve akrabalarla yapılan sohbetler değildir. Anlık olarak rahatlamış hissetsek de sorunun temeline inmek ve kalıcı olarak çözmek gerekir. Kişinin hayatını kolaylaştırmak, işlevselliğini geri kazandırmak, ve yaşadığı zorluğun çözümünü hastanın kendisinin keşfetmesine yardımcı olup zorluklarla tek başına başa çıkabilme gücünü hastaya tekrar kazandırabilmek amaçlanır. Özetle, kişinin kendini tanımasına ve sorunlarını çözmesine eşlik eden bir süreçtir. 

Problemleriniz ya da sorunlarınız sizi, hayatınızı, insan ilişkilerinizi etkiliyorsa,  işlevselliğinizi yitirdiyseniz ya da sorunlarınızla artık tek başınıza mücadele edemiyorsanız, hayattan eskisi gibi zevk alamıyorsanız ve bu şekilde devam edemiyorsanız, bir uzmandan yardım almanız gerekebilir.  Nasıl ki ateşimiz yükseldiğinde ya da bacağımız kırıldığında kendiliğinden geçer demiyor ve bir hekime başvuruyorsak.  Psikoterapi yardımına da bu şekilde bakmamız gereklidir. 

“İlaç mı ? Durumum o kadar kötü mü?” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında nasıl kolunuz kırıldığında bir ortopedi uzmanına gidiyor, boğazınız ağrıdığında bir kulak burun boğaz uzmanına gidiyorsanız, aynı şekilde tıp hekimi olan bir psikiyatriste gitmenizde o kadar normaldir. Bazılarınız “Ama ilaçlar beni uyutuyor’’, “kilo aldırıyor bana, iştahımı da çok açtı’’ der gibi ilaçların hangi tedaviye verildiğine göre yan etkileri değişir. Bazı ilaçlar kilo aldırır, bazıları kilo verdirir, bazıları uyku getirir, bazıları getirmez. Yan etkiler genellikle ilk iki hafta görülür ve daha sonra etkileri yavaşça kaybolur. İlk iki haftadan sonra ilacın beklediğimiz asıl tedavi edici etkileri ortaya çıkmaya başlar. Genellikle en az altı ay kullanılması, tedavinin devam etmesi önerilir. Nasıl antibiyotik tedavisini yarıda kesmek doğru değil ise aynı şekilde psikoterapideki ilaç tedavisini de yarıda kesmek doğru değildir.

Tek başınıza sorunlarla başa çıkmaya çalışır ve halledemezseniz, hayat işin içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. Hayattan zevk almamaya başlarsınız. Daha mutsuz bir yaşam sürebilirsiniz. Sosyal ilişkileriniz zedelenip daha kötü hale gelebilir. Zararlı alışkanlıklarınız artabilir. Öyleyse elinizi çabuk tutun, hedefinize doğru ilerleyin ve kendinize biraz olsun önem veriyorsanız, daha vakit varken kendi kendinizin yardımına koşun. Unutmayın sizler, hepimiz çok değerliyiz.