24 Nisan 2024 Çarşamba   

NEREYE GİDİYORUZ

 

BU SORUYU sorma gereği duydum çünkü son günlerde dünya genelinde bir söylem almış başını gidiyor: ''Dünya gün geçtikçe çok daha kötü, çok daha yaşanılmaz, çok daha çekilmez, bir hale geliyor''. 
Bu söylem doğrudur (tabii bana göre) ancak burda unutulan ufak bir detay var o detay ise şudur: Yukarıda ki mevzubahis sürecin doğal bir süreç olmadığı yapay bir süreç olduğudur. Bundan kastım şudur ki dünya gün geçtikçe durduk yere kendi başına daha da kötüye gitmiyor bu süreç insanların eliyle acımasız bir şekilde yürütülen yapay bir süreçtir. 
Dünya'nın yaratılışında en ufak bir kusur ve eksiklik yoktur. Zira yüce yaradan bu dünyayı dağları, ormanları, ovaları, çayırları, nehirleri, gölleri, denizleri, türlü türlü hayvanları, meyveleri, ce nimetleri ile birlikte son derece eksiksiz bir şekilde yaratarak insanlığın hizmetine sunmuştur. Buna paralel olarak dünya herkesi kucaklayıp bağrına basacak kadar büyüktür. Ancak insanların doymak nedir bilmeyen ve hep daha fazlasını isteyen, hep daha fazlasına sahip olmak uğruna en yakın akrabalarına ve dostlarına bile zarar vermekten çekinmeyen tehlikeli egoları her geçen dünyanın ömründen ömür tüketmektedir. 
Hatta bugün dünyanın geleceği için oldukça önemli bir tehdit olan ''İklim değişikliği'' ve ''küresel ısınma'' gibi tehlikeler bile doğal bir sürecin değil de dünyanın tüm zenginliğini haksız bir şekilde sömüren insanların ceplerini daha fazla doldurabilme adına dünyaya karşı sergiledikleri her türlü acımasızlığın kaçınılmaz bir sonucudur. 
Söylemeden geçemeyeceğim bir başka önemli husus ise insanların barış içinde yaşamak yerine kendi sonlarını kendi elleri ile getirecek güce çok uzun bir zaman önce ulaşmış olmasıdır. 1945 yılında Hiroşima ve Nagazakiye atılan iki atom bombası bunun en bariz delilidir. İki şehre ikişer atom bombası atıldıktan sonra 210.000 civarında insan hayatını kaybetmiştir. Hatta bombaların düştüğü ilk saliselerde 5.000 insanın buhar olduğu belirtilmektedir. Şu an dünyadaki nükleer füzelerin sayısı 15.000 civarındadır. Bunlardan sadece bir tanesi bile Hiroşima ve Nagazaki’dekilerden 100 kat daha güçlüdür. Ve bu bombaların her birinin eş zamanlı patlaması demek yapay bir kıyamettir. Bu husus bile insanların şeytani zekalarının nelere kadir olduğunun en bariz delilidir. Bunlardan hareketle son olarak söylemeyi arzu ettiğim son şey şudur: Dünyanın geleceğini yazılmış olan kader dışında belirleyecek en önemli husus insanların fiiliyatları ve edimleridir. Eğer ki insanlar akıllarını başlarına devşirir ve kitlesel bir şekilde herkes içinde yaşadığı dünyanın daha iyi bir hale gelebilmesi için çalışırsa işte o zaman bu dünya'da insanlar bir cennet kurabilirler. Ancak bunların tam tersinin gerçekleşmesi halinde insanlık ve dünya'nın çok ağır bedeller ödeyeceği günler pek uzağımızda değildir

Tarih: 16 Haziran 2019 Pazar    Hit: 1327




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol