19 Nisan 2024 Cuma   

Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

MODERNİZM ÇARESİZLİĞİNDE İNSAN

 

MODERN dünyanın açmazları ve çıkmazlarıyla arasında kalmış bir zaman diliminden geçiyoruz. Her şeyin üzerinde yetmezlik elbisesi var. 
Modern insan, hayatı yorumlamada  İslam’ı ve onun öngördüğü yaşam felsefesini temel parametre olarak kabul etmediği için çaresiz, mutsuz, huzursuz. 
Sözgelimi, içinde merhametin, vefanın, muhabbetin, şevkin, isarın, şefkatin olmadığı bir hayatın, biçareye çare, mutsuza mutluluk, bihuzura huzur sunması mümkün mü?
Modern insan, tüketim toplumunun bir ögesi haline dönüştürüldüğünden beri tüketimi her şey sanıyor. Bunun karşılığında neleri kaybettiğinin farkında değil. 
Eskiden Batı’da yaşanan bir olayın ve değişimin Türkiye’ye gelmesi biraz zaman alırken, iletişim teknolojileri sayesinde nerdeyse tüm olay ve değişimi Batıyla aynı anda yaşıyor hale geldik. Batının bu değişime hazırlıklı yapısının yanında bizim toplumumuzun hazırlıksız halini değerlendirince değişimlerin açtığı yaranın derinliğini düşünmek bile ürkütücü oluyor. Burada değişimlerden kastımızın insan hayatını kolaylaştıran olumlu şeyler olmadığını tam tersi olumsuz değişimleri kastettiğimizi ifadeye gerek yok. 
Gelinen noktayı Ivan Illich çok güzel ortaya koyuyor: “Yoğun endüstrileşmiş bir toplumda insanlar herhangi bir şeyi yapmaya değil de almaya koşullanmışlardır. Kendi yaratacaklarına değil satın alabileceklerine değer vermek üzere eğitilmişlerdir. Öğrenmeyi, iyileşmeyi ve kendi yolunu bulmayı değil de, öğretilmeyi, götürülmeyi, tedavi edilmeyi ya da yol gösterilmeyi isterler.”

Tarih: 16 Kasım 2018 Cuma    Hit: 995




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol