İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,
AK Parti Bayrampaşa
İlçe Teşkilatı'nın iftarına katıldı.
Bayrampaşa
Belediyesi Spor Stadı’nda düzenlenen teşkilat iftarına Bakan Soylu’nun yanı
sıra Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, AK Parti Bayrampaşa İlçe
Başkanı Ersin Saçlı ve yönetim kurulu üyeleri,, Bayrampaşa Belediyesi meclis
üyeleri, partililer ve davetliler katıldı.
İftar
öncesi tüm masaları dolaşan Balan Soylu ve beraberindekiler herkesin Ramazan
ayını ve yaklaşan bayramını kutladı.
Bakan
Soylu, iftarda yaptığı konuşmasında, 31 Mart seçimlerinin ardından İstanbul'da
sandık sonuçlarına itiraz etmeye başladıklarında 29 bin fark olduğunu
belirterek, “Sandıklar açıldıkça fark 13 bine düştü. Anlaşılıyor ki birileri
kumpası, tezgahı önce kurmuşlar. Bayrampaşa'da 400'ün üzerinde oyu Binali
Ağabey'den almışlar, Ekrem İmamoğlu'na yazmışlar. Sadece
kaydırmayla. 100'e yakın sandıkta Binali Ağabey'in aldığı oy 207, yazılan 0.
Aldığı oy 170, yazılan 1, aldığı oy 140, yazılan 2. Çocukluğumdan beri
siyasetin içerisindeyim. Hayatımda böyle bir seçim, böyle bir kumpas, böyle bir
tezgah görmedim. Sandıkların yüzde 10'u açıldı, geri kalan yüzde 90'ının
açılması kabul görmedi. Yüzde 90'ının
açılması durumunda ak ve kara daha da belli olurdu. Zarf açıldıktan sonra
belediye meclisinde yanlışlık yapmayan, ilçe belediye başkanlığında oyların
birbiriyle aynı çıktığı ama büyükşehir belediye başkanlığına geldiği zaman
oyların, sandık sonuç tutanaklarının her birinin birbirinden farklı olduğu bir
yolsuzlukla karşı karşıya kaldık. Biz itiraz etmeyecek miydik yani? Bugün S-400
konusunda bize parmak sallayanlara karşı dik duruşumuzu nasıl ortaya
koyuyorsak, terörle mücadelede nasıl bu ülkenin hakkını, hukukunu
savunuyorsak, Amerika'ya, Avrupa'ya
bu milletin hakkını yedirmiyorsak bu milletin bir oyunun da hakkını kimseye
yedirmeyiz. Bu millet bize eğer burada sessiz kalırsak şunu söyler; 'Kendi
hakkınızı savunamıyorsunuz, benim verdiğim oyun hakkını savunamıyorsunuz, yarın
bu Türkiye'nin hakkını nasıl savunacaksınız.' Başınız dik olsun. Şunu net
söyleyeyim; bu seçim alınmışsa birine verilmiş değil, işte er meydanı. Hepimiz
er meydanındayız ve buradan mücadelemizi ortaya koyacağız” diye konuştu.
İstanbul'u
bunlara teslim etmeyelim
Türkiye olarak büyük bir imtihanla karşı karşıya olduklarına vurgu yapan Bakan Soylu,
“23 Haziran’da endişem odur ki, İstanbul seçimini siyasal çatışmanın ve kamplaşmaların
merkezi haline getirecekler. İstanbul'un gücüyle Türkiye'nin istikrarını bozmak
isteyenlere, hazırlık yapanlara ne olursunuz bu fırsatı vermeyin. İstanbul geçmişte
birçok sıkıntı çekti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın
belediye başkanlığından bugüne çalışmalarıyla bütün dünyayı imrendirecek bir
İstanbul altyapısı oluşturdu” dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan
Adayı Ekrem İmamoğlu’nun, “İçişleri Bakanı’nın İstanbul’da ne işi var?”
söylemine tepki gösteren Soylu, şunları dile getirdi: “Kalkmış diyor ki ‘İçişleri
Bakanı'nın İstanbul’da ne işi var, 10 gündür İstanbul’da çalışıyor,
gitsin Ankara’ya
otursun.’ İyi ki İstanbul’un büyükşehir belediye başkanı olmamış. Eğer olsaydı
bizi İstanbul'a sokmayacaktı demek ki. Be kardeşim 2,5 yılı aşkındır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Kato’ya,
Gabar’a, Cudi’ye, Tendürek’e gittiğimde sordun mu orada ne işin var diye? ‘Kucaklıyorum
da kucaklıyorum’ deyip yüzündeki boyalar, maskeler düştükçe, esas kimliği
ortaya çıktıkça çırpınmaya başladı. Şimdi Allah muhafaza bunlar İstanbul
Büyükşehir Belediyesini kazanırlarsa, ele geçirirlerse kimlerle
yönetecekler? Kılıçdaroğlu olacak mı, o bir kadın
var, onunla yönetecekler mi, bir de Sezai vardı değil mi, bunlarla mı
yönetecekler? İstanbul'u bunlara teslim etmeyelim. Onun için bir veballe karşı
karşıya kalırız. İstanbul birilerinin zaman kaybettireceği bir şehir değildir.
İstanbul bizim küresel güç merkezimizdir, kuvvet merkezimizdir. İstanbul sadece
bizim İstanbul'umuz değildir, Cezayir’in, Azerbaycan’ın, Bosna’nın, Kosova'nın, Şam'ın, Kahire'nin
İstanbul'udur. İstanbul değerlerimizin, medeniyetimizin baş şehridir. 23 Haziran’da
yapılacak seçimde İstanbul Büyükşehir Başkanlığı için Binali Yıldırım’a destek verin, çevrenizin
de destek vermesini sağlayın.”
Programda, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ve
AK Parti İlçe Başkanı Ersin Saçlı da konuşma yaparak, teşkilat olarak Cumhur
İttifakı adına AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım’ın seçilmesi için gece gündüz
çalışarak, istikrarın sürmesi için mücadele edeceklerini ifade ettiler. Bakan
Soylu, iftar öncesi İstanbul Bafaspor’un düzenlediği iftara da katılarak kısa
bir süre sohbet etti ve herkesin Ramazan ayını ve yaklaşmakta olan bayramını
kutladı.
BAKAN
SOYLU ESNAFLARI ZİYARET ETTİ
İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, dün de Bayrampaşa’yı dolaştı, esnaf ve vatandaşlarla
sohbet etti. Tuna Caddesi üzerindeki esnafları ziyaret eden ve vatandaşlarla da
sohbet eden Bakan Soylu, daha sonra Bayrampaşa Trabzonlular Derneğine geçerek,
hemşehrileriyle bir araya geldi. Türkiye’nin ATAK helikopterine, akıllı
mühimmatlara yatırım yaptığını belirten Soylu, “Zeytindalı harekatına gittiğimizde
akıllı mühimmatlarımız bitseydi Amerika'dan isteyecektik ve bize vermeyecekti.
Harekat bitmeden Türk mühendislerimiz yıllarca dışarıdan aldığımız ve parasını
döviz olarak ödediğimiz akıllı mühimmatları yaptılar. Bugün aynı zamanda 27
Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü. Meşru seçilen bir hükümetin, bugün aynen
nasıl tezahürat yapılıyorsa, aynen nasıl dedikodu yapılıyorsa, aynen aslı
astarı olmayan bir çok hikaye üretiliyorsa, aynen o gün de üretildiği için
Türkiye darbeye gitti. 27 Mayıs'ta masum insanların bir tek günahı vardı, bu
ülkeye hizmet etmek. Barajlar yapmak, köylerle şehirleri buluşturmak. Türkiye'nin
etrafındaki coğrafyada bir kardeşlik oluşturmak. Balkan Paktından Bağdat Paktına
kadar, Pakistan, Afganistan hattına
kadar kurulan bütün ilişkilerin tamamı o dönem içerisinde tekrar canlandırıldı,
bir vizyon ortaya konuldu. Bütün bunları o gün de göremeyen, bugün de göremeyen
Amerika 1960 darbesini de o gün tesis ettirdi. Onun Türkiye'de 15 Temmuz'da
ortakları var mıydı? Vardı. Darbeyi gerçekleştirmeye çalıştılar mı? 1960
darbesi de onun ortakları sayesinde gerçekleştirildi. O dönemde Adnan
Menderes hakkında çok dedikodu üretildi ve bunlar gazetelere
servis edildi. Sebebi şuydu? Hani bugün birtakım yalanlar duyuyoruz ya,
aynı yalanları söyleyenlerin yakınları, fikirdaşları bugün hayatlarına sosyal
medyadan ve bulabildikleri köşelerden, buldukları siyasi kürsülerden aynı
şekilde devam ediyorlar. Hiç farkları yok. Acımasızdırlar. Rahmetli Özal'ın
hanımına, rahmetli Demirel'in hanımına iftira atarken de acımasızdılar,
rahmetli Erbakan'a iftira atarken de acımasızdılar.
Herkese acımasız davrandılar. Onların bir tek derdi vardır. Bu ülkeyi
dışarıdaki ortaklarıyla beraber rahat bir şekilde idare etmek ve halkı dışlamak
ve ötekileştirmek. Faiz ekonomisini ortaya koymak, onun üzerinden dışarıdaki faizcileri
doyurmak ve Türkiye'yi birilerine teslim etmek. Dertleri bu. Eğer güçleri
yeterse yarın da bu olacak. Hem 80 darbesi öncesi hem 28 şubat öncesi
Türkiye'de devalüasyonlar yapılmış, Türk parası ciddi bir şekilde değer
kaybetmiş, ülke fakirleşmiş, aynı zamanda terör, anarşi gibi istikrarı bozucu
unsurlarla karşı karşıya kalınmıştı” diye konuştu.
İstanbul seçimleri için dedikodu ve yalan üretiyorlar
Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine
değinerek, “Zarfın içinde hile yok, zarftan çıktıktan sonra hile başlıyor.
İtiraz hakkımızı kullandık. Benimle ilgili her gün 3-4 haber çıkarıyorlar.
Hepsi yalan. 'Konuşmayalım, söylemeyelim, itibarsız hale gelelim' diye mahalle
baskısı oluşturmaya çalışıyorlar. Sadece benimle ilgili değil, bütün herkesle
ilgili. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın belediyecilik felsefesi
sayesinde İstanbul asıl haline kavuştu. Son 25 yıldır İstanbul'da kıyafetinden,
düşüncesinden, inancından, etnik kökeninden dolayı kimseye en ufak bir ima dahi
edilmedi, Erdoğan'ın felsefesi sayesinde insanlar özgür oldu. Şimdi başka bir
felsefe tekrar İstanbul'u ele almaya çalışıyor. Bir hanım var. Onların
felsefesi dine, inanca karşı, milleti öcü yerine koyan, milletin hiçbir
değerine itibar etmeyen bir felsefeyi ortaya koyacaklar. Bir tarafta Sezai, bir
tarafta o hanım, bir tarafta Kılıçdaroğlu. Bunu yapmak için de ellerinden gelen
dedikoduyu üretmeye çalışıyorlar. Terörle mücadele sonucunda da dağlardaki
12-15 bin civarındaki terörist sayısının bugün 600-700'e indi. 15 Nisan'da
başlarını sığınaklardan çıkarır çıkarmaz hepsini tepeledik. Kafalarını
çıkaramıyorlar, gezemiyorlar” ifadelerini kullandı.