28 Mart 2024 Perşembe   

KÜRESEL ÖLÇEĞE TAŞINMIŞ İKTİSADİ EŞİTSİZLİKLER

 

HİÇBİRİMİZ şartlarının fevkalade olduğu bir dünyaya gözlerimizi açmış değiliz. Şartların çok iyi bir dünyaya gözlerimizi açmamış olsak bile diğer çağlar ile kıyaslandığı vakit hiç olmadığı kadar avantajlı ve kolay, hiç olmadığı kadar dezavantajlı ve zor bir zamanın tam ortasında bulunmaktayız. Ancak bu zaman içerisinde zuhura gelen pek çok küresel problemin fitilini ateşleyen muazzam bir problem ile karşı karşıyayız: Eşitsizlik. 
Gün be gün her şeyiyle daha da küreselleşen dünyada bu problem daha da derinleşmektedir. Eğer ki bu sorunu detayıyla anlatmak isteyecek olursak ciltler dolusu kitaplar ve ansiklopediler kaleme almamız gerekir. O yüzden konunun daha çabuk anlaşılması adına ben kısa ve öz örnekler ile konuyu anlatmaya çalışacağım. 
Polonyalı ünlü sosyolog Zygmunt Bauman’ın 1998 yılında kaleme aldığı ‘’Küreselleşme’’ adlı kitabından bir anekdot ile başlayacağım: BM’nin en son İnsani Gelişme Raporu’nda yer alan bulgulara göre, en tepedeki 358 küresel milyarder’in toplam serveti, en yoksul kesimden 2,3 milyar insanın toplam gelirine eşittir. Bununla birlikte küresel servetin yalnızca %22’si, sözde “Gelişmekte olan ülkeler”e aittir. Oysaki bu ülkeler dünya nüfusunun %80’ini oluşturmaktadır. Ve ne yazıktır ki bu, mevcut kutuplaşmanın erişebileceği son nokta değildir; 
Yoksullara ayrılan küresel gelir payı giderek küçülmektedir: 1991’de dünya nüfusunun %85’i dünya gelirlerinin sadece %15’ini almıştır. En yoksul ülkelerin %20’sinin bundan otuz yıl evvel küresel servetten aldığı pay %2,3 idi. Zaten inanılamayacak kadar düşük olan bu 2,3’lük pay, 1,4’e kadar düşmüştür. 
Zygmunt Bauman’ın kitabında çizmiş olduğu hiç olmadığı kadar korkunç bir tablodur. Bununla birlikte Latin Amerika tarihi üzerine çalıştığım zamanlarda Latin Amerika’daki sayılı zenginin Latin Amerika gelirlerinin tamamının %50’lik kısmını tekellerinde tutuyorken en fakir %20 üzeri kesimin ise gelirlerden payına düşen oranın %5’in altında olduğu bilgisine ulaştım. Yine tam olarak hatırlayamadığım (çok kuvvetli muhtemel Uruguay veya Paraguay) küçük bir Latin Amerika ülkesinde ülke dahilinde ki tarıma elverişli toprakların %70’nin %3’lük bir kesimin mülkünde olduğunu öğrendim. 
Yukarıda belirtilen ve küresel ölçeğe taşınmış iktisadi eşitsizlikler dünya genelinde var olan pek çok buhranın en temel sebeplerinin başında gelmektedir. Bu eşitsizliklerin nihayete erdirilmesi var olan pek çok problemin çözülmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Tarih: 17 Eylül 2019 Salı    Hit: 1619




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol