24 Nisan 2024 Çarşamba   

Naser ŞİMŞEK / İnşaat Mühendisi / Teknik Bakış

KUDÜS

 

M.S. 638 yılında Halife Hz. Ömer tarafından fethedilen Kudüs’e Müslüman idareciler barış yurdu, selam diyarı anlamına gelen “Darusselam” ismini vermiştir. 
Dört bin yıllık bir İslam şehridir Kudüs. Çünkü burası Peygamberlerin birçoğunun doğup, büyüdüğü, yaşadığı, vahiy aldığı, davet ve tebliğini yaptığı, tevhid ve vahdet mücadelesini verdiği, hicret etmek zorunda kalarak hasretini yaşadığı kadim şehirdir. Bütün Peygamberler İslam'ı tebliğ etmek için gönderildiğine göre, Peygamberlerin kurduğu ve yaşadığı şehrin başlangıçtan beri İslam şehri olduğunu söylemek yanlış olmasa gerektir.
 Hz. İbrahim'in Babil'in putperestleriyle mücadelesini müteakip, Nemrud'un ateşinin Rabbi'nin izniyle kendisini yakmaktan kurtulmasının ardından, yerleştiği ve kabrinin bulunduğu şehirdir Kudüs. Oğlu Hz. İshak'ın yaşadığı, torunu Hz. Yakub'un, yavrusu Yusuf'unun hasretiyle ağlamaktan neredeyse gözlerini kaybettiği yerdir Kudüs. Mısır'a göç eden dedesi Yakub'un beşinci ya da altıncı kuşaktan torunu olan Hz. Musa'nın İsrailoğullarını Mısır'dan çıkarıp götürmek istediği Filistin topraklarının merkez şehridir Kudüs. Tarihe kral Peygamber diye adını kazıtmış Hz. Davud'un fethederek devletin başkenti yaptığı, bir diğer kral Peygamber Hz. Süleyman'ın Mescid-i Aksâ ile taçlandırdığı ulu şehirdir Kudüs.  Allah'ın takdiri ile Hz. İsa'ya hamile kalan Hz. Meryem'in dünyada benzeri olmayan bu mucizeyi yaşadığı yerdir Kudüs. Ve nihayet (alemlere rahmet) olarak gönderildiği ifade edilen, İsrâ mucizesiyle Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya yürütülen, mi'rac mucizesiyle de Mescid-i Aksâ'dan sidre-i müntehâya yükseltilen Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'nın “ziyaret edilmeye değer” gördüğü ve teşvik ettiği üç şehirden birisidir Kudüs.
BM tarafından 1947 yılından bu yana Kudüs’ün İsrail hakimiyeti altında bulunması kabul edilmemiştir. 1967 yılında İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin ardından yine BM İsrail’i Kudüs’ün statüsünü değiştirecek girişimlerden kaçınmasını istemiş, 1980 yılındaki ilhak kararı kınanarak İsrail Hükümeti’nin almış olduğu tüm kararlar hükümsüz kabul edilerek kınanmıştır. 1980 yılında BM almış olduğu karar ile İsrail’deki diplomatik misyonların Kudüs’te bulunamayacağını ifade etmiştir.
İsrail’in ‘’Kudüs’ü başkent yapma’’ girişimlerine mesafeli duran ABD Devleti bu defa, ‘’koltuğunu’’ korumak adına şimdiki Devlet Başkanı tarafından destek vermesi herkesin malumudur.
Sn Cumhurbaşkanı’mızın “Dünya Beşten Büyüktür” ifadesi şimdi daha da anlam kazanmaktadır.
Dünya Barışı, İnsan Hakları, BM neye kime göre, şimdi bir daha net göreceğiz.

Tarih: 15 Aralık 2017 Cuma    Hit: 1653




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol