25 Nisan 2024 Perşembe
KÖŞE YAZARLARI
Cemil SAĞLAM
Seçimlere genel bir bakış... Naser ŞİMŞEK
Hani borçlanmak ihanetti! Muhammed SANCAKTAR
İsrail’in Gazze soykırımına İran’ın tavrı Leyla ALTINTAŞ
Neden yüzme önemli! Refika BAĞCI
Başarılı iletişim için SEN dili yerine BEN dili Eda Yıldız Karadağ
Saç ile ilgili en yaygın yanılgılar Av. Ali Kahraman
Yeni Türkiye’ye uyan(ama)mak Bekir Taner ATEŞ
Bayrampaşa’da yeni dönem Fatih ŞENGÜLER
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa? Muammer KÜTÜK
Günlüğü 2 bin liradan işçi bulunamıyor Mustafa HATİPLER
İran’ın İsrail’e füze ve dron saldırısına dair Ali Rıza ŞEREN
Değişim Necmettin Sönmez
Milli değerler Mustafa SÖNMEZ
Dikkat dikkat... İbrahim GÜLLE
Ağızdan başlayan serüven: Mide rahatsızlıklarının sessiz tetikleyicisi olabilir mi? Sadık KAHRAMAN
İktidar ilk kez ikinci Rafet ULUTÜRK
Kuzu, Kurt’a teslim edildi İlyas ÇAĞLAYAN
Kandırılıyormuyuz yoksa... Ümit ALBAYRAK
Güzel günlere olan inancımız bitmedi Ercan GÜL
Sporcular besinlerine dikkat etmek zorunda!
Seçimlere genel bir bakış... Naser ŞİMŞEK
Hani borçlanmak ihanetti! Muhammed SANCAKTAR
İsrail’in Gazze soykırımına İran’ın tavrı Leyla ALTINTAŞ
Neden yüzme önemli! Refika BAĞCI
Başarılı iletişim için SEN dili yerine BEN dili Eda Yıldız Karadağ
Saç ile ilgili en yaygın yanılgılar Av. Ali Kahraman
Yeni Türkiye’ye uyan(ama)mak Bekir Taner ATEŞ
Bayrampaşa’da yeni dönem Fatih ŞENGÜLER
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa? Muammer KÜTÜK
Günlüğü 2 bin liradan işçi bulunamıyor Mustafa HATİPLER
İran’ın İsrail’e füze ve dron saldırısına dair Ali Rıza ŞEREN
Değişim Necmettin Sönmez
Milli değerler Mustafa SÖNMEZ
Dikkat dikkat... İbrahim GÜLLE
Ağızdan başlayan serüven: Mide rahatsızlıklarının sessiz tetikleyicisi olabilir mi? Sadık KAHRAMAN
İktidar ilk kez ikinci Rafet ULUTÜRK
Kuzu, Kurt’a teslim edildi İlyas ÇAĞLAYAN
Kandırılıyormuyuz yoksa... Ümit ALBAYRAK
Güzel günlere olan inancımız bitmedi Ercan GÜL
Sporcular besinlerine dikkat etmek zorunda!
KRİZDEN KURTULMANIN TEK YOLU
PİYASALARDA ciddi bir daralma söz konusu. Amerika’da yapılan faiz arttırımları tüm dünyada doların azalmasına ve küresel pazarlarda sıkışmaya sebep oldu. Dolar eskisi gibi bol değil. Özellikle bavul ticaretinde alıcılar eskisine göre ülkemizi ziyaret etmiyor. Bunda sebep ülkemize gelen yabancıların kendi ülkelerinde de ekonomik krizle uğraşması ya da alıcıların artık bizim ülkemiz yerine başka pazarlar bulması. Bu sorunu nasıl aşarız? Şöyle izah edeyim. Türkiye’deki üreticiler, bunu özellikle bavul ticaretiyle geçimini sağlayan hazır giyim satan esnaflar için söyleyebilirim, mal satmıyordu. Evet gerçekten mal satmıyordu. Müşteri mağazaya gelip, ürünü satın alıyordu. Yani mağaza sahibi herhangi bir pazarlama faaliyeti yürütmeden, müşteri vitrinden ürünü beğenip satın alıyordu. Bunun için bir dükkan açmak ve dükkana ürün koymak yeterliydi.
Ancak; modern dünyada bu artık yeterli değil. Arz, talepten çok daha fazla. Üretim, tüketimden çok daha yüksek. Böyle olunca da tüketici çok daha fazla seçici ve zor karar veriyor. Artık üreticiler ürünlerini pazarlamak için olumlu veya olumsuz yeni koşullar oluşturmak ya da mevcut koşulların seyrini değiştirmek için inisiyatif kullanmalı ve proaktif davranmalıdır. Biz bu zamana kadar mal satmıyorduk. Müşteri gelip mal alıyordu, gidiyordu. Bu konunun altını çiziyorum. Artık bavulumuzu, koleksiyonumuzu kataloğumuzu alıp müşteri aramamız gerekiyor. Ülke ülke, pazar pazar gezmeliyiz. Hedef müşterilerimize kendimizi tanıtmamız, onları ikna etmemiz gerekiyor. Dünya pazarları daralınca daha aktif pazarlama ve reklamizasyon olmazsa olmaz oldu. Artık internet diye de bir gerçek var. Her firmanın internet sitesi olmalı. Her ürünün görselleri internete konulmalı. Sosyal medya aktif kullanılmalı ve dünyaya bu yolla açılmalı.
Ülke olarak dünyada daha fazla söz sahibi olmak için daha çok çalışmalı. Hangi işi yapıyorsak, hangi ürünü üretiyorsak ihracata odaklanmalıyız. Kısır çekişmelerden kurtulmak gerek. Biz ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumaya çalışaduralım. Adamlar yeni bir gezegen buluyor, bu gezegende koloniler kurmayı hedefliyor. Yani bu gezegeni toprak ediniyor. Ülke olarak ne kadar geride kaldığımızı siz düşünün. Sonuç olarak üretim ekonomisine geçmekten başka çaremiz yok. Her sektörün uzun vadede planlaması yapılmalı ve hareket geçmeliyiz.
