Balkanlardan İstanbul’a uzanan göç, aidiyet ve kültürel miras; Prof. Dr. Ayhan Olcay’ın yeni eseriyle Türkiye Bosna Sancak Derneği’nde geniş katılımla konuşuldu.
Türkiye Bosna Sancak Derneği, Balkan göçlerinin hafızasını ve kültürel sürekliliğini ele alan önemli bir kültür etkinliğine ev sahipliği yaptı. Prof. Dr. Ayhan Olcay tarafından kaleme alınan “Koferdeki Besa: Peşter Platosu’ndan İstanbul’a Yolculuk” adlı eserin tanıtım programı, dernek merkezinin Lilyan Salonu’nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Belge, sözlü tarih ve kültürel mirasın harmanlandığı kitap; Peşter Platosu’ndan İstanbul’a uzanan göç yolculuklarını, Balkanların tarihi ve kimlik oluşum süreçlerini derinlikli bir bakışla ele alıyor. Tanıtım programı, bu yönüyle yalnızca bir kitap buluşması değil, aynı zamanda kültürel hafızanın canlı tutulduğu değerli bir paylaşım alanı oldu.
Sancaktar’dan anlamlı açılış: “Bu hikâyeler bizim köklerimizdir”
Program, Türkiye Bosna Sancak Derneği Başkanı Muhammed Sancaktar’ın selamlama konuşmasıyla başladı. Sancaktar, Balkan kökenli toplumların Türkiye’deki varlığının tarihsel arka planını anlamak için bu tür çalışmaların önemine değinerek katılımcılara teşekkür etti.
Dernek Başkanı, konuşmasında şu değerlendirmeye yer verdi: “Göç hikâyeleri bir yönüyle acı, bir yönüyle direnç ve aidiyet taşıyor. Bu eser, Balkanlardan Türkiye’ye uzanan yolculuğu gelecek nesillere aktaracak önemli bir köprü niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
Ayhan Olcay: “Bu çalışma, bir göçün değil, bir hafızanın yolculuğudur”
Abdul Naser Şimşek’in moderatörlüğünde yapılan etkinlik, kitabın yazarı Prof. Dr. Ayhan Olcay, eserin ortaya çıkış sürecini, araştırma dönemindeki saha çalışmalarını ve kitabın temel ilham kaynaklarını detaylı biçimde paylaştı.
Olcay, özellikle Peşter Platosu’nun sosyo-kültürel yapısına ve İstanbul’a göç eden ailelerin yaşadıkları dönüşüme dikkat çekerek, kitabın hem akademik hem de toplumsal bir hafıza çalışması olduğunun altını çizdi.
Yoğun katılım ve duygusal anlar
Lilyan Salon’da düzenlenen program, üyelerden araştırmacılara, akademisyenlerden Balkan kökenli ailelere kadar geniş bir ilgiyle karşılandı. Katılımcılar, hem kitabın ele aldığı hikâyelerde kendilerinden izler bulduklarını hem de kültürel mirasın bu tür çalışmalarla daha görünür hâle geldiğini belirtti.
Etkinlik, soru-cevap bölümü, imza ve hatıra fotoğrafı çekimleriyle verimli ve samimi bir atmosferde sona erdi.
Teşekkür Mesajı
Türkiye Bosna Sancak Derneği, programa katılarak bu anlamlı buluşmaya katkı sağlayan tüm üyelerine ve dostlarına teşekkür ederek, kültürel hafızaya ışık tutan etkinliklerin devam edeceğini bildirdi.