KOAH
Nedir?
KOAH
[Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı] nefes yollarında
mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer
hastalığıdır.
Bu
hastalık ne sıklıkta görülür?
KOAH,
tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından
yeterince bilinmeyen bir hastalıktır. KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş
üstü yetişkinlerde %15-20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü
her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora
başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona
yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu
bilmektedir.
KOAH
tehlikeli bir hastalık mıdır?
Küresel
Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2.9 milyon ölüme neden
olmaktadır. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm
ölümlerin de %5.5’inden sorumludur. Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları
en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin %61.5’i KOAH
nedeniyledir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması,
hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir.
KOAH
neden olur?
Kimlerde Görülür?
KOAH
gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara
içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla
solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler.
Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da
KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk
faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta
eşitsizlik, özellikle biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt)
kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde
çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son
yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan ‘fiziksel aktivitede azalma,
hareketsizlik’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
KOAH’lı
bir hastanın şikayetleri nelerdir?
KOAH’da en
sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Sigara içen
kişiler öksürük ve balgamı kanıksarlar ve bu nedenle doktora başvurmazlar.
Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes
darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete
gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde
giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak
hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar.
Yirmi
yıl boyunca izlenen KOAH’lı olgularda haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş
yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık
nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında %30-40 azalma saptanmıştır. Bu nedenle,
hem bu hastalığın önlenmesi hem de ilerlemesinin engellenmesinde ‘fiziksel
aktivitenin arttırılması gerekmektedir.
KOAH
tanısı nasıl konur?
KOAH'ın
tanısı, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile
kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm
oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte
olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan
kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az
birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından
görülüp ”nefes ölçüm testini” yaptırması gerekir.
KOAH’ın
tedavisi mümkün müdür?
KOAH
ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir
hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak
amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir
hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip
ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı
sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık
gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli
bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur,
haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir.
Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin
sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir.