29 Mart 2024 Cuma   

Naser ŞİMŞEK / İnşaat Mühendisi / Teknik Bakış

KENTSEL TASARIM VE MEYDAN İLİŞKİLERİ (II)

 

ÇAĞDAŞ kentsel tasarımla ilgili araştırmalara göre “kullanım” fonksiyonu kentsel mekânın niteliğinin en önemli belirleyicisidir. Bilgisayarla iletişim sistemlerinin günlük yaşantıya etkili bir şekilde girdiği iletişim toplumlarında, her ne kadar bazı kesimlerce kent mekânlarının önemli olup olmadığı, hatta gerekli olup olmadıkları tartışılsa da, kent mekânları kentlilerin yaşamlarında gittikçe daha fazla önem kazanmaktadır.
Bir meydanın kullanımını belirleyen temel koşul, kolay erişilebilir olması (yaşama alanlarına yürüme mesafesinde olması ya da kullanışlı toplu ulaşım olanağına sahip olması anlamında) ve farklı kesimlerden ve yaş gruplarından kullanıcıları çekebilecek işlevsel çeşitliliği içermesidir. Meydanda sürekli kullanım ve canlılığın sağlanabilmesi için de, meydanı tanımlayan binaların önyüzlerinde, özellikle giriş katlarında, dış mekân ile ilişkiden yarar sağlayabilecek lokanta, kahvehane, ya da ürünlerini dışarıda sergileyebilen dükkan vb. kamusal işlevlere yer verilerek bir “etkin kenar” ya da “etkin önyüz” oluşturulmasıdır. Bu bağlamda, arkadlar, dış ve iç mekân kullanıcıları için güçlü bir yer duygusu ve kullanışlılık sağlarken, kentsel mekâna renkli ve canlı bir kenar oluştururlar. Arkadlar bazı örneklerde yerel kültürün çok güçlü bir şekilde yansıtıldığı, yerel halkı birleştiren ve kentin konuklarıyla biraraya getiren elemanlardır. Santa Fe’de, yerlilerin yaptıkları el sanatlarını kentin konuklarına satış sundukları arkadlar (portal) bu ilişkinin özgün bir örneğidir. Üst katlar da, yerel iklim ve kültüre uyum çerçevesinde, balkonlar, cumbalar, ya da en azından dışa açılım sağlayan iyi bir pencere düzeni ile, özel ve kamusal alan arasında olumlu bir görsel iletişim sağlayabilirler.
Kentsel kamu alanının güçlendirilmesinde hem eski hem de yeni binaların katkısı olabilir. Örneğin Paris’te Pompidou Kültür Merkezi’nin son katından sağlanan kenti seyir olanağı, hem merkezin hem de bulunduğu meydanın kullanımını artırmaktadır. Louvre Müzesi avlusundaki cam piramit, müzeyi ve onun kent ile ilişkisini adeta yeniden tanımlamıştır; aslında sadece bir giriş elemanı olan ve yer altındaki dev kültür ve rekreasyon merkezine girişi sağlayan bu sıradışı yapı, daha önce hiç kullanılmayan dev boşluğa büyük bir yaşam ve dinamizm kazandırmıştır.
Meydanlar değerlendirilirken gözetilmesi gereken çok önemli konu, meydanın kullanıcılarında bir yer ve aidiyet duygusu oluşturma durumudur. İstanbul’daki Ortaköy Meydanı’nda da, Boğaz’a açılımın, çeşitlilik içeren bir geleneksel dokunun ve simgesel bir tarihî yapının (Ortaköy Cami) oluşturduğu özgün karakter güçlü bir “yer” duygusuna neden olur.
Bu anlattığım detay ve tanımlar doğrultusunda kentsel dönüşümün bize neler kazandırabileceğini daha net görebiliyoruz…

Tarih: 15 Şubat 2017 Çarşamba    Hit: 1704




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol