Kadınların çekiciliğinin gençliğe bağlı olduğuna dair kültürel vurgu, kadınların yaşamlarının ikinci yarısında görünümlerini nasıl algıladıklarına dair soruları gündeme getiriyor. Mevcut nitel çalışma bu sorunu iki soru sorarak ele alıyor: özellikle kırk yaş üstü kadınlar görünümlerindeki değişiklikleri nasıl algılıyor ve tanımlıyor? Ve bu değişikliklerle nasıl başa çıkıyorlar? Gizli bir tematik analize dayanan bulgular, kadınların görünümündeki fiziksel değişikliklere yanıt olarak beş tutum modelinin kavramsallaştırılmasına yol açtı: Keder - gençliğin ve çekiciliğin kaybı nedeniyle; Kızgınlık - cinsiyete dayalı medya temsilleri ve kültürel normlar nedeniyle; Kaçınma - kişinin yaşlı görünümünden uzaklaşması; Bakım – bütçesel ve bakım rutinlerini sürdürme; ve Kabul - görünümdeki değişikliklerle yüzleşme. Kadınlar arasındaki tepkilerdeki farklılıklar, iç ve dış kontrol odağı arasındaki ayrımı yansıttığı şeklinde yorumlandı. Dışsal bir kontrol odağına sahip olanlar, başkalarının yargılayıcı bakışlarını içselleştirdiler, bu nedenle daha fazla kayıp hissi bildirdiler. İçsel bir kontrol odağına sahip olanlar, kendilerini daha iyi kabul edebildiler ve hayal edilen bir ideale uymaktan ziyade bakımlı olmaya odaklanabildiler. Sonuçlar, kadınların güzellik çalışmaları veya güzellik bakımı açısından görünümleriyle olan ilişkilerini anlamanın kadının kontrol odağına bağlı olabileceğini göstermektedir.
Çeşitli araştırmacılara göre, feminist farkındalığın belirgin bir yönü kurban olma duygusunu tanımaktır. Bu farkındalık, kadınlara yönelik haksız muameleye ve kısıtlayıcı ve baskıcı cinsiyet rollerinin güçlendirilmesine katkıda bulunan toplumsal normlar veya özellikle erkeksi etkiler gibi dış güçlerin algılanmasıyla ortaya çıkar. Bu temel kavramsallaştırma, kadınların yaşlanmaları da dahil olmak üzere hayatlarının tüm yönleriyle ilgilidir.
Yaşlanma, insan deneyiminin temel bir yönü olmasına ve kişisel gelişim, değişim ve hatta toplumsal normlardan kurtulma fırsatları sunmasına rağmen, yaşlı kadınlar, sıklıkla bir kadının gençliğine en yüksek değeri veren ve kadınları yaşlandıkça daha az çekici bulan bir kültürde eşitsiz bir ikili standartla mücadele etmektedir. Yaşlanmayla ilgili toplumsal çifte standart, yaşlanan erkeklerin doğal bir olgu olarak kültürel olarak kabul edilmesinde belirgindir, kadınlar ise genç görünümlerini sonsuza dek korumak için baskılarla karşı karşıyadır. Sonuç olarak, kırışıklıklar, güneş lekeleri veya gri saç gibi özellikler kadınlar arasında sıklıkla yenilgi belirtileri olarak algılanır. Peki ne önerebiliriz? Yaşamın her alanında düzenle oluşan sağlam sistemler. Doğru ve düzenli beslenme, düzenli uyku, doğru ve düzenli bakım. İçeriden beslemediğiniz hiçbir şey dışarıya güzel etki vermez. Bunu unutmadan düzeni kurup, doğru malzemelerle hem ruhumuza hem de bedenimize sağlıkla bakabiliriz.