Ercan GÜL / Eski futbolcu / Sportmence

GÖRSEL BASIN, ÖZELLİKLE TV

İNSANLARI günlük hayatın sıkıntılı ve tek düze gerçekliğinden bir süreliğine de olsa uzaklaştıran araçlarından en önemlilerinden biri de futboldur.
Futbolun halka ulaşmasında ve endüstrileşmesinde en önemli katkıyı televizyon yapmıştır. Ancak futbol yorumcuları, zaman zaman saatlerce süren programlarda birbirleriyle yüksek sesli atışmalar yapmakta, ekran başındakilere neredeyse sözel bir şiddet olarak yansımaktadır.
Bazı araştırmalar şiddet içeriği yoğun olan televizyon programlarını izleyen kişilerin daha yüksek oranda fiziksel şiddete başvurabileceği ve bunu çözüm olarak görebileceklerini öngörmektedir.
Oyuncular saha içinde adeta terör estirir, sorumsuz yöneticiler taraftarı galeyana getiren demeçler verir, abuk sabuk TV programları da adeta holiganlık yaparsa ve yetkililer bunlara yıllardır göz yumarsa durum bu hale gelir.
Rasim Ozan Kütahyalı adındaki sözde yorumcu küstah biri Boşnak vatandaşlarına yönelik çirkin söylemleri nedeniyle çalıştığı kanaldan tepkiler üzerine uzaklaştırılmış, konu unutulunca yeniden ekranlarda boy göstermişti. Televizyonda olduğunu unutup olur olmak sözler söyleyen bu zat gibi şahısların yorumculuk yapması ülkemize adına ne kadar acı.
Yorumcular televizyondaki konuşmalarına çok dikkat etmek ve her sözün milyonlarca dinleyenin olduğunu unutmamalıdır. Aman dikkat!
Futboldaki bazı spor programlarında ağıza alınmayacak konuşmalar fazla olmaya başladı. Çok bilenler, ‘en iyisini ben bilirim’ diyenler çoğaldı. Tamam arkadaş çok bilebilirsin ama bu sana saygısız olmayı ve her istediğin kişi ve kuruma saldırmaya hak vermez. .
Diğer yandan Gaziantep Futbol Kulübü’nün teknik direktörü Marius Sumudica konusunda birkaç cümle yazmak gerekiyor. Sen başarılı olabilirsin, çok iyi yerlere takımını getirebilirsin ama çıkıp televizyonlarda ‘Bana sözleşme yapmıyorlar. Az para veriyorlar” falan gibi abuk subuk laflar etmesi futbol dünyasının büyük tepkisini çekti ve yönetim tarafından gönderildi. Bir sözüm de rakip takımlar hakkında hadlerini aşan demeçler veren teknik direktörlere olacak. Siz sadece kendi takımınızın oyununu sorgulayın. Karşı takım hakkında maçlardan sonra verdiğiniz yakışıksız demeçler hem size hem de takımınıza zarar veriyor.
***
Gelelim son günlerin çok konuşulan Mesut Özil başta olmak üzere transfer gündemine.
Mesut Özil, çocukluğunun takımı Fenerbahçe’ye renk ve güç katar.  Mesut Özil’in gelmesi piyasaya bir hareket getirirken diğer takımların taraftarları da kendi yönetimlerinden flaş transferler yapmasını bekleyecek.
Yönetim ile teknik direktör Fatih Terim arasında sorun olduğu konuşulan Galatasaray da devre arası transfer döneminde hareketli zamanlar geçirmesi bekleniyor. Beşiktaş’ta ise teknik direktör Sergen Yalçın en az 2 futbolcu istediğini ilan etti. Trabzonspor ise bu sene yabancıdan yana şanssız bir ekip oldu. Sanırım bazılarıyla yollarına ayırarak yerlerine yenilerini alacaklar.
Koronavirüs pandemisi döneminde takımların imdadına yetişen federasyon bu sezonluk yabancı sayısını 16’ya çıkarırken, ya bizin gençlerimize ne olacak? Düşünen, hesap eden yok mu?
Sözlerime son vermeden önce herkesi koronavirüse karşı dikkatli olmaya davet ediyorum. Bira daha sabır lütfen. Güzel günler göreceğiz. Eskisi gibi dolu statlarda hep birlikte üçlü çekeceğiz!