24 Nisan 2024 Çarşamba   

Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

FATİH SULTAN MEHMET HAN AHİDNAME VE İNSAN HAKLARI

 

Fatih Sultan Mehmet Han 1453 yılında İstanbul’un fethinin hemen ardından, zorla din değiştirmeyi yasaklayıp halkın can ve mal güvenliği ile inanç özgürlüğünü güvence altına almış ve fetihten birkaç gün sonra Galata’da ikamet eden Cenevizlilere:
“Kabul eyledim ki, kendülerinin âyinleri ve erkânları ne vechile câri ola-gelirse, yine ol-uslûb üzere âdetlerin ve erkânların yerine getüreler. Ben dahi üzerlerine varub kal’aların yıkub harâb etmeyem.” şeklinde bir ahidname vermiştir.
Aynı şekilde yine Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1458 yılında Kudüs ruhbanlarına özgürlük, kimlik ve varlıklarını korumalarına dair bir ferman yayınlanmıştır.
Yine Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 28 Mayıs 1463 tarihinde (Foyniça) Milodraz’da Bosnalı Fransisken Rahiplere özgürlük veren bir ferman yayınlamıştır. Daha çok Ahidname  olarak bilinen bu fermanda Fatih Sultan Mehmet Han şöyle ferman etmiştir:
Nişan-ı hümayun şu ki: Ben ki Sultân Mehmet Han’ım.
Cümle avâm ve havâssa ma‘lûm ola ki, işbu dârendegân-ı fermân-ı hümâyûn Bosna ruhbânların amezîd-i inâyetim zuhûra gelip buyurdum ki, mezbûrlara ve kiliselerine kimse mâni‘ ve müzâhim olmayıp ihtiyâtsız memleketimde duranlar. Ve kaçup gidenler dahi emn-ü emânda olalar. Gelüp bizim hâssa memleketimizde havfsizsâkin olup kiliselerine mütemekkin olalar. Ve yüce hazretimden ve vezîrlerimden ve kullarımdan ve reâyalarımdan ve cemî‘-i memleketim halkından kimse mezbûrelere dahl ve ta‘arruz edip incitmeyeler, kendülere ve cânlarına ve mâllarına ve kiliselerine ve dahi yabandan hâssa memleketimize âdem gelirler ise yemîn-i mugallaza ederim ki yeri, göğü yaratan Perverdigâr hakkıçün ve Mushaf hakkıçün ve ulu Peygamberimiz hakkıçün ve yüz yirmi dört bin peygamberler hakkıçün ve kuşandığım kılıç hakkıçün bu yazılanlara hiçbir ferdmuhâlefet etmeye. Mâdâm ki bunlar benim emrime mutî ve münkâd olalar.
Şöyle bilesiz.
Bu fermanın günümüz Türkçesi ile tercümesi şöyledir:
Bu padişah fermanı şöyledir: Ben ki Sultan Mehmet Han’ım; sıradan ve seçkin bütün insanlar tarafından bilinsin ki, bu padişah buyruğunu ellerinde bulunduran Bosnalı [Fransisken] ruhbanlara büyük bir lütufta bulunarak şunları buyurdum: Adı geçenlere ve kiliselerine hiç kimse engel olmayacak ve sıkıntı vermeyecektir ve onlar sakınmaksızın ülkemde yaşayacaklardır. Ve kaçıp gidenler bile güven içinde olacaklardır. Gelip ülkemizde korkusuzca oturacaklar ve kiliselerine yerleşeceklerdir. Ne ben, ne vezirlerim, ne kullarım, ne uyruklarım, ne de ülkemin bütün halkından hiç kimse adı geçenlere — kendilerine ve canlarına ve mallarına ve kiliselerine ve dışarıdan ülkemize gelenlerine— dokunmayacak, saldırıp incitmeyecektir. Yeri, göğü yaratan Rızıklandırıcı adına ve Kur’an adına ve ulu Peygamberimiz adına ve yüz yirmi dört bin peygamber adına ve kuşandığım kılıç adına yemin ederim ki, bu kişiler emrime itaat ettikleri sürece, bu yazılanlara hiç kimse uymazlık etmeyecektir.
Böyle biline.
Medeniyetimizin parlak yıldızı olan bu fermanların veriliş tarihi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ortaya çıkışı arasında oldukça uzun bir zaman aralığı vardır. Bu ahidnameler verildiğinden kısa bir süre sonra Batı’da din savaşlarının yaşanmış olması da ilginçtir. Dramatik olan husus, bu ahidnameleri vermiş olan bir milletin torunlarının o Batı’dan insan haklarına dair  masallar diniyor olmasıdır.


Tarih: 21 Kasım 2022 Pazartesi    Hit: 1542




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol