25 Nisan 2024 Perşembe   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

EVET Mİ, HAYIR MI!

 

ANAYASA değişikliğine yönelik referanduma koşar adım giderken birbirimizi "Evetçi" "Hayırcı" diye etiketleyip hakaretlere doyamadığımız bir sürecin daha içerisine dahil olduk.
Taraflar kendine çuvaldızı batırsa veya aynaya baksalar düzelecek belki...
Bu yaftalamalarda kendini en mağdur, en masum gösteren "noksansız" sol cenah inatla "saldırı altında" olduğu izlenimi oluşturmaya çalışıyor, ama olmuyor.
Biraz sakin olalım beyler!
CHP köktenciliği bırakmalı, milletle kucaklaşmak için samimi adımlar atmalı. Ve istikrar olmalı. Samimiyet konusunu cahil halkımız inanın ayırt eder.
"Türk milleti zekidir" sözünü tabela yapıp asanlar, halk bir manyak seçerse diyebiliyor.
Nedir bu biz "Hayır" diyemeyecek miyiz davası?
Bal gibi diyeceksiniz, diyorsunuz da zaten. Yaygara koparmaya ortalığı yangın yerine çevirmeye gerek yok.
"Hayır'ı" insanları tehdit ederek, "Evet" diyenleri aşağılayarak, hakaret ederek söylerseniz başaramazsınız.
İşin özü sürekli özgürlükten dem vurup küçümseyici tavırla güç kullanma dönemi bitti. Siz hala anlamadınız mı?
Yeni kuşaklara bırakacağınız ise; sözde "onurlu direnişiniz."
Aydın olmayı; açık başlı, eli kadehli, olmaya indirgeyen basit bir anlayış olur. Korkutma aracı olarak ise "irtica" sopası, yemezler...
***
Aslında insanlar korkmadıklarını 15 Temmuz akşamı dünyaya gösterdiler.
İşin özü düşündüğün değil, ne uyguladığındır. Asıl olan söylem değil, EYLEM’dir.
Dünyayı takip eden yeni nesil sosyal demokratların, değişim ve gelişim için direnişi düşünmesini öneriyorum. Şiddet olmadan, sövmeden, aşağılamadan vicdanı ve fikri hür mücadele elbet bir gün sonuç alacaktır.
Örnek mi?  
Sistem tarafından yıllarca sorunlu görülmüş ve engelli koşan bir siyasi partiden gelip sosyalist, sosyal demokrat, liberal, orta sağ vs. partililerinden oy almayı başarmıştır. Destek olanlar döneklikle suçlanmıştır lakin sonuç ortadadır.
Ve işte: Erdoğan, Cumhurbaşkanıdır... Sindirim zordur, ama iyidir. 
Velhasıl kelam. Bu ülkede hor görülmüş, ezilmiş, zulme uğramış insanlar yıllarca bir nefes, bir soluk, seslerine güç katacak bir ses beklediler. Erdoğan bu insanların sesi soluğu oldu.Çok fazla gereksiz tartışma yaşandı, sayısız kavgalar edildi, sonu gelmeyecek dediğimiz manipülasyonlar, davalar, saldırılar geldi geçti. Nisanda elimize alacağımız mühür belki problemleri kökten çözmez. Ama birçok yeniliğin kapısını açacaktır. Başkanlık sistemi ülkeyi bölecek deyip duran tehditkar sloganlar ne kadar işe yarar göreceğiz. Fakat CHP'nin ve HDP'nin kendilerinin bile kazanacaklarına inanmadığı bir seçim sürecine giriyoruz. Sahi bu referandum madem ülkeyi bölecek HDP neden hayır diyor? Savundukları PKK'nın dileği bu değil mi? Her şey apaçık ortada aslında. Allah bu milletin ferasetini artırsın. Vesselam.

Tarih: 15 Şubat 2017 Çarşamba    Hit: 1143




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol