AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Erisn Saçlı, genç bir siyasetçinin vizyoner açılımında,
Türkiye haritasında, Bayrampaşa’yı kültürel ve sosyal bölümünde de görmek
istediğini, bir siyasetçi duruşu ve samimiyetiyle anlattı. "Genç"
diyorum ama Türkçe'deki yerleşik anlamıyla "tecrübesiz" olarak
anlaşılmasın. Zira Saçlı, 30 yıllık siyasi serüveninde Atila Aydıner, Hüseyin
Bürge, Cemil Yıldız ve Kemal Oğuz Kıdıl gibi tecrübeli isimlerin yanında
yetişmiş başarılı bir siyaset adamı.
AK Parti Bayrampaşa İlçe Merkezi’nde bir pazartesi
günü öğleden sonra çekilen fotoğraflar eşliğinde, buram buram siyaset kokan
söyleşinin satır aralarına hayata dair ufak ama anlamı yüksek cümleler
giriveriyor. İlçe başkanlığındaki genç bir siyasetçinin gözünden Bayrampaşa,
politika, ekonomi, kültür, spor ve işte Ersin Saçlı...
AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı olalı 28 ay oldu.
Görevde olduğunuz bu süre zarfını bizlere değerlendirir misiniz?
30 Mart 2018 tarihinde birlik içinde yapılan AK Parti 6.
Olağan Genel Kurulu ile görevi devralmış bulunduk. Genç ve dinamik
arkadaşlarımızla işe koyulduk. Seçildikten 10 gün sonra ilk yürütme
toplantımızı yaptığımız esnada 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve TBMM
seçimleri kararı alınmasıyla teşkilatımızın tüm kademeleri harekete geçerek
kusursuz bir seçim kampanyası yürüttük. 2,5 aylık yönetimimiz ile girdiğimiz ilk seçimde
Bayrampaşa’da rekor sayılacak 97 bin oy ve yüzde 56’lık bir oran ile ilçemizden
Cumhurbaşkanımıza hediye göndermiş olduk. Cumhurbaşkanımızın, Bayrampaşa’ya
geldiğinde ‘Bayrampaşa üzerine düşeni fazlasıyla yaptı’ diyerek bizleri onurlandırması ekibimiz için
büyük gurur vesilesi olmuştur.
24 Haziran 2018 seçimleri sonrası teşkilatımızda Gençlik
Kolları Başkanı ile yönetimi, Kadın Kolları yönetimimizde ve bazı mahalle
başkanlarımızda görev değişimleri olmuştur. Bu sürecin hemen sonrasında 31 Mart
2019 yerel seçimleri takvimi başlamıştır. Cumhur İttifakı’nın adayı olarak
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Adayımız Sayın Binali Yıldırım ve
Bayrampaşa Belediye Başkan adayımız mevcut Belediye Başkanımız Sayın Atila
Aydıner olarak açıklanmıştır. Bu seçimde de eski-yeni gözetmeksizin bütün
teşkilatımız bir araya gelmiş ve örnek bir çalışma sergilemişlerdir.
İBB seçimlerinde alınan yüzde 52.73 oy oranı Bayrampaşa’da
AK Parti’nin aldığı en yüksek oy oranı olmuştur. Bayrampaşa Belediye Başkanımız
Atila Aydıner de her 2 seçmenden birinin oyunu alarak tekrar başkan
seçilmiştir. Seçim sonrasında Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın başlatmış
olduğu üye kampanyasına büyük destek verdik ve Bayrampaşa’da AK Parti 57 bin
üyeye ulaşarak tarihinin en yüksek üye sayısına ulaşmıştır. Gelinen noktada
kuruluşundan bugüne kadar teşkilatımızda geçmiş dönemde görev yapan
arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Onlar çalışmasaydı bugünlerde bu başarıya
gelinemezdi. Bu süreçte Bayrampaşa’mızın iç dinamikleri olan diğer siyasi
partiler, STK’lar, spor kulüpleri ve yerel basın ile irtibatta olup,
Bayrampaşa’mızı ileriye götürecek uyumlu çalışmalarda bulunduk. Her seçim
sürecinde de Bayrampaşa olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmış olup bu
seçimlerden alnımızın akıyla çıktık. AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilatı yarın
seçim olacakmış gibi her zaman hazır ve donanımlıdır.
Görevde bulunduğunuz süre içerisinde gerçekleştirilen
seçimlerde teşkilat olarak, ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları ve
mahalle teşkilatları olarak ne gibi çalışmalar yaptınız?
AK Parti Bayrampaşa olarak teşkilatımız için seçim
dönemleri; her zaman en çok heyecan duyulduğu ve tek vücut olunduğu zamanlar
olmuştur. Partimizin seçim kampanyasında bizden istemiş olduğu çalışmalar her
kadememiz tarafından, yani ana kademe yönetim, kadın kolları, gençlik kolları,
2. kademe yönetimleri, meclis üyelerimiz, mahalle başkanları ve istişare
heyetleri ile tüm komisyonlarımız ve geçmiş dönemde görev yapmış
teşkilatçılarımız eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. Bu bağlamda
Bayrampaşa’mızdaki tüm STK’larımız ve spor kulüplerimiz ziyaret edilmiş, ana
arter ve ara sokaklarda her esnafımıza dokunulmuş, Bayrampaşa’da yaşayan tüm
vatandaşlarımız hanelerinde ziyaret edilmiştir. Bu anlamda biz teşkilatımızı
tek görmekte ve yaptığımız çalışmaları tek başlık altında toplamaktayız.
Amacımız insanların oylarını almaktan önce gönüllerini kazanmak olmuştur.
Teşkilat üyelerimizle birlikte Bayrampaşa’da güzel ve uyumlu bir hikaye yazdık.
Çok güzel bir miting yaptık. Bayrampaşa halkının Cumhurbaşkanımıza olan
teveccühü seçim sandıklarına da yansıdı. Bize verilen oyların takibi, ilçe
başkanlığına ulaşması, ilçe seçim kuruluyla karşılaştırılması yapıldı ve bu
alanda Bayrampaşa en az hata olan yerlerden biri oldu. Gençlerimizle birlikte
özel çalışmalar yaptık. Tekne gezileri ve doğum günleri düzenledik. Gençlik
kollarımızda görev yapmış 7 arkadaşımızı meclis üyesi adayı olarak gösterdik.
Bu arkadaşlarımızdan 4’ü meclis üyesi olarak seçildi. Bu, AK Parti olarak
gençlere önem verdiğimizin ayrı bir göstergesi oldu. Kadın kollarımız
teşkilatımızda en büyük gücümüz olmuştur. Bayanlarımızın sayesinde girilmedik
hane kalmamıştır. Kadın Kollarımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan koronavirüs pandemisinde AK Parti
Bayrampaşa İlçe Teşkilatı olarak ilçede ne gibi faaliyetlerde bulundunuz? Bu
bağlamda Türkiye’nin pandemideki çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sağlık alanında Türkiye nasıl bir yol haritası izliyor?
Türkiye, koronavirüs pandemi sürecini en iyi şekilde yöneten
ülkelerin başında gelmektedir. Bu süreç yönetimi Batılı birçok ülkeye örnek
olmuştur. Ülkemiz sadece bu süreci iyi yönetmekle kalmamış, ihtiyacı olan
birçok ülkeye yardım elini uzatmıştır. Batılı ülkelerde koronavirüs hastaları
hastanelerde yatacak yatak bulamazken, ülkemiz yıllardır süregelen doğru sağlık
politikaları ile böyle bir sorun yaşamamış, üstüne üstlük yeni sağlık
merkezleri ve yeni şehir hastaneleri açmıştır. Buradan tekrar başta Sağlık
Bakanımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkür ederiz.
Ekonomik anlamda zor bir dönemden geçen vatandaşlarımız ve
esnaflarımız için Hazine Bakanlığımızın yaptığı çalışmalarla; İşyerleri
kapanmış vatandaşlarımıza Kısa Çalışma Ödeneği olarak; 4 Milyon insana 7 ay
süreyle toplamda 170 milyar TL, Ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma
ödeneğinden yararlanamayan veya işten çıkarıldığında işsizlik ödeneğine hak
kazanamayanlara günlük 39,24 TL - Aylık 1.177 TL toplamda ise 20 Milyar TL,
İşverene SGK Prim Desteği olarak toplam 40 Milyar TL, Dar gelirli 4,4 milyon
aileye 1.000 TL nakdi yardım yapıldı. Toplamda ise 4,4 Milyar TL nakdi katkı sağlandı. Ayrıca; 5 bin lira
altında geliri olan vatandaşlarımız için 10 bin liraya kadar çok düşük
maliyetli temel ihtiyaç desteği devreye alındı. Buradan 4 Milyon kişi destekten
yararlandırıldı. Halkbank, ayrım yapmaksızın tüm esnafa 25 bin lira nakit kredi
ve 25 bin lira ticari kart desteği sağladı. Mücbir sebep kapsamına giren tüm
vergi mükellefi kişi ve kurumların vergi ve SGK ödemeleri, gecikme zammı ve
faizi uygulanmaksızın 6’şar ay ertelendi. SGK prim ödemeleri hiç faizsiz 6 ay
ertelendi. Devletimiz ekonomik anlamda da vatandaşının yanında yer aldı.
Cumhurbaşkanlığımızın başlattığı ‘Biz bize yeteriz’
kampanyasında çok ciddi yardımlar yapıldı. Bu, ülkemizin birlik ve beraberlik
adına çok güzel bir dayanışma örneği oldu. Malum çevrelerin ‘Devletin paraya mı
ihtiyacı var’ gibi söylemlerine rağmen halkımız kol kola girerek yardımlaşma ve
dayanışma örneği sergiledi. Toplanan yardımlar pandemi yardımı olarak bir çok
vatandaşımıza ulaştı.
İlçe geneline gelirsek de Bayrampaşa’mızda 25 bin 673 aileye
nakdi destek sağlanmıştır. Tüm yönetim kurulu üyelerimiz Vefa Sosyal Destek
Grubu’na yardımcı olmuş, bu süreçte belediyemiz tarafından dağıtılan 22 bin
koliyle insanlarımızın mağduriyetleri giderilmeye çalışılmıştır. Belediyemiz
ayrıca Kaymakamlık nezdinde kurulan Vefa Sosyal Destek Grubu’na her türlü
lojistik ve personel desteğini vermiştir. Bayrampaşa’daki STK’lar da 15 bin aileye
yardım yapmıştır. Ayrıca Belediye Başkanımız Atila Aydıner’in himayesinde
Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü öncülüğünde kurulan İyilik Gönüllüleri
Platformu’na üye olan hayırseverlerlerimiz, pandemi döneminde sıkıntıya düşen
ve faturasını ödeyemeyen Bayrampaşalı vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü
sağlanmıştır. AK Partili yönetimindeki belediyemiz tarafından tüm sokaklar,
caddeler, ticari araçlar, toplu taşıma araçları, tespit edilen riskli
apartmanlar dezenfekte edilmiştir. Ayrıca başvuran vatandaşlarımızın
apartmanları ile esnaflarımızın işyerleri de dezenfekte edilmiştir. Belediye
temizlik personeli; herkes salgın döneminde evlerine kapanırken, cansiperane
şekilde çalışmış, sokakları temizlemiş,
hatta evde kalan vatandaşların tüm ihtiyaçlarını da görmüştür. Bu
süreçte evden çıkamayan vatandaşlarımıza yardım ettikleri için; emniyet
teşkilatında görev yapan polislerimize, mahalle muhtarlarımıza, zabıtamıza,
temizlik personelimize, park ve bahçeler müdürlüğü görevlilerine,
şoförlerimize, güvenlik görevlilerimize, teknik personelimize, sağlık işleri
müdürlüğümüze ve ilçe sağlık
müdürlüğümüzün tüm personellerine çok çok teşekkür ederim.
İlçemizde bulunan
mülteciler, özellikle Suriyeli ve Afganlılarla alakalı AK Parti
İlçe Teşkilatı olarak bakış açınızı öğrenebilir miyiz?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm dünya müslümanlarının en
önemli temsilcisi olmuş ve mazlum insanların sığınacakları tek adres
konumundadır. Medeniyetimiz gereği bizden yardım isteyen hiçbir mazluma
sırtımızı çeviremeyiz. Bu bağlamda on yıllardır iç savaşla boğuşan Afganistan
ve 2011 yılından beri Suriye baskıcı rejimi baskısı altında ve iç savaşla
mücadele eden Suriyeli kardeşlerimizin de sığınacağı bir liman Türkiye
olmuştur. Özellikle Suriyeliler üzerinden ülkemizde olumsuz algılar yapıldı. Bunun
manipülasyona yol açması bizleri çok üzmüştür. Güney sınırımızda yaşananlara
sessiz kalamadığımız gibi geçmişte de birçok yerde zulüm yaşayan soydaşlarımıza
kucak açtık. Güney sınırımızda bir savaş yaşanıyordu. Sınırlarımızın güvenliği
için bir terör devleti kurulmaya çalışılmasını izin veremezdik. Orada yaşayan
insanları ölüme terk edemezdik. Bir devlet güvenliği söz konusuydu. İdlib ve
Afrin gibi yerlere girerek terör devleti kurma senaryolarını bertaraf ettik.
İnsanlık konusunda Avrupa sessiz kaldı. Sınır kapılarını açtık, Avrupa isyan
etti. Ülkeler ‘100-200 bin kişiye bakamayız’ dedi. Biz Suriyeli, Pakistanlı,
Afgan, Azeri, Afrikalı, Türkmen ve Doğu
Türkistanlı gibi bir çok ülkeden 5 milyona yakın mülteciyi barındırıyoruz. Ülke
olarak yaşadığımız bir çok olumsuz olaydan kurtulmamızı bu insanlara sahip
çıkmanın zekatı olarak görüyorum. Bir Suriyeli çocuğun ‘Sizi Allah’a şikayet
edeceğim’ sözünü, cesedi sahile vuran Aylan bebek olayı hala hafızalarda... Biz
15 Temmuz’u yaşadık. Onlar 15 Temmuz’u her gün yaşıyor, her gün bombalar
yağıyor. 15 Temmuz gecesi Vatan Caddesi yakınında uçaklar ses patlaması
yaparken Suriyeli bir küçük çocuk babasına ‘Baba buraya da mı geldiler’ demiş.
Bir düşünün o insanların psikolojisini, biraz empati yapın... İlçemizde, özellikle
merkez mahallelerimizde yoğunlaşan müslüman kardeşlerimiz bizim misafirimizdir.
Ancak bu misafirlerimiz devletimizin koyduğu kural ve kaidelere uymak
durumundadırlar. Uymayanlar için gerekenler bugüne kadar yapılmış, bundan sonra
da yapılmaya devam edilecektir. Siyasi otorite olarak bizde bu konunun yakından
takipçisiyiz. Bayrampaşa’lılarımızın huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yoktur
ve AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanlığı olarak asla buna müsade etmeyeceğiz.
Ayasofya ve Kariye müze statüsünden çıkartılıp, yeniden cami
olarak ibadete açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçmişte ‘Kılıç hakkı’ diye bilinen ve fethedilen yerin en
önemli yapısı yurt edinme sembolü olarak camiye dönüştürülürdü. Fatih Sultan
Mehmet Han, İstanbul’u fethettiğinde Ayasofya’yı camiye çevirmiş ve kıyamete
kadar cami olmasını emretmişti. Ayasofya’nın 1934 yılında müzeye çevrilmesi tüm
Müslümanları üzmüştü. Seneler boyunca zaman zaman ‘Ayasofya’nın zincirleri
kırılsın’ diye bir çok gösteri yapılmıştı. 86 yıl sonra camiye çevrilmesine
Yunanistan başta olmak üzeri Batılı ülkeler tepki gösterdi. Onların hayalleri
bu yapının yine kilise olmasıydı. Burası bir egemenlik sembolüdür. Bugün Kudüs,
İsrail devleti tarafından işgal ediliyor ama dünya sessiz. Ayasofya’nın
zincirleri artık kırılmıştır. Ayasofya Camii, İstanbul’un Fethi’nin sembolüdür.
Bakınız, ülkemizde 85 bin civarı cami, 1390 civarı kilise, 46 adet Sinegog
vardır. Kabaca bir hesap yaparsak 10 bin müslümana 1 adet camii düşerken, bin
Gayrimüslüm vatandaşımıza 1 ibadethane düşmektedir. Buradan yola çıkarak
medeniyetimizin diğer dinlere ne kadar saygılı baktığını görebiliriz. Bu durum
Avrupa ülkelerinde tamamen tersidir. En basit örnekle Yunanistan’ın başkenti
Atina’da 1 tane dahi camii yoktur. Yine Osmanlı’nın önemli şehirlerinden olan
Selanik’te 1912 yılında 128 olan camii sayısı bugün sadece 4’tür ve bunların
sadece 1 tanesi ibadete açıktır.
Ayasofya, İstanbul’un Fethi’nden hemen sonra Fatih Sultan
Mehmed Han tarafından camiye çevrilmiş ve kendi kurduğu vakıfa vakfedilmiştir. Hristiyan
alemi için de çok önemli olan bu yapının ve Kariye Camii’nin günümüze kadar
ayakta kalmasının sebebi, vasfını ibadethane olarak yüzyıllarca devam
ettirmeleridir. Mimar Sinan’ın,
Ayasofya’yı güçlendirmek adına yaptığı istinat duvarları olmasa Ayasofya
Camii ve Kariye Camii’nin bugünlere ulaşması söz konusu dahi olamazdı. Şu konu
unutulmamalıdır ki; Hristiyan alemi ve diğer tüm turistler ibadet saatleri
dışında her iki mekanı da eskisi gibi bila bedel ziyaret edebileceklerdir.
Bizim medeniyetimiz yok etmek değil yaşatmak üzerine kurulmuştur. Halkımızın
gösterdiği teveccühten de anlaşılacağı üzere Ayasofya’nın camiye çevrilmesi
milletin uzun yıllardır özlemle beklediği bir olgudur. Bu olguyu
gerçekleştirmek Sayın Cumurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde
Ayasofya Camii hayalini kuran milletimize nasip olmuştur. Her iki yapının da
camiye çevrilmesi bizim nezdimizde siyaset üstü olaylardır ve günlük
tartışmalar içinde kullanılmayacak kadar önemlidir. Ayasofya Camii ve Kariye
Camii’nin ibadete açılması Milletimize hayırlı olsun.
Dış politikada, Mavi
Vatan, Libya ve son olarak Yunanistan ile yaşanan gerginlikler konusunda neler
söylemek istersiniz? Ayrıca Karadeniz’de bulunan doğalgaz ve yeni rezervler
hakkında düşünceleriniz nelerdir? Bu bağlamda son dönemde Türkiye'ye yönelik başta
ekonomik saldırılar olmak üzere yapılan baskıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Akdeniz kıyı uzunluğu 1667 km’dir.
Türkiye bu bölgede en uzun kıyı hattına sahip ülkedir. 2019 yılı sonunda Libya
ile yapmış olduğu Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası ile Münhasır
Ekonomik Bölge’sini belirlemiş ve Akdeniz’de planlanan tüm oyunları bozmuştur. Tüm dünyanın anlaması
gereken, Türkiye eski Türkiye değildir. Libya Meşru hükümeti ile varılan
anlaşma son zamanlarda yapılan en önemli anlaşmalardan birisidir. Doğu
Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını koruması adına yapılan bu anlaşmayı geçersiz
kılmak adına Libya’da, İtalyan ve Fransızlar başta olmak üzere bazı ülkeler
darbeci Hafter’i desteklemektedir. Türkiye için eski Osmanlı toprağı olan Libya
halkının refahı en önemli konudur. Bunun dışında kendi haklarını korumak adına
da meşru hükümetin yanında yer almaktadır.
Son dönemde geliştirilen ‘Mavi Vatan’ terimi ile vatan
sınırlarımız Uluslararası Deniz Hukuku’nun uygun gördüğü deniz sınırlarımızdan
başlamaktadır. Bizim anlayışımızla; ‘Vatan bir bütündür, bölünemez.’
Dolayısıyla buralara yapılacak herhangi bir tecavüz ülkemiz tarafından savaş
sebebi sayılacağı devletimizin en yetkili mercileri tarafından muhatap ülkelere
ve dünyaya bildirilmiştir. Uluslararası hukukun bize vermiş olduğu haklarla ve
Libya ile yapılan anlaşma sonrası Münhasır Ekonomik Bölgemiz sınırları içinde
Oruç Reis gemimiz sismik araştırma yapmaktadır. Türkiye’nin yaptığı arama
faaliyeti tamamen meşrudur. Ancak bölgede Türkiye’nin varlığından rahatsız olan
Batılı güçleri, elde ettiğiyle hiçbir zaman doymayan Avrupa’nın şımarık çocuğu
Yunanistan’ı kullanarak Türkiye’yi provoke etmeye çalışmaktadır. Yunanistan
bugüne kadar birçok uluslararası anlaşmayı bozmuştur. Yunanistan’ın bu hukuk
tanımamazlığına Batılı devletler bugüne kadar ses çıkarmamış ve yaptığı her
illegal hamleye göz yummuştur. Ancak daha önce belirttiğim gibi artık eski
Türkiye yoktur. Ülkemiz Doğu Akdeniz’de barış istemektedir. Ancak asla ve asla
kendi hakkını yedirmeyecektir. Yunanistan ve Batılı ülkeler Doğu Akdeniz’de bir
huzur istiyorlarsa Türkiye’yi dışarıda bırakmak gibi bir lüksleri yoktur.
Türkiye başından beri Doğu Akdeniz’deki kaynakları hakkaniyetle paylaşmayı
önermektedir. Bundan sonraki politikası da bu olacaktır. Cumhurbaşkanımızın da
dediği gibi ‘Yeni bir Sevr’i asla kabul edemeyiz.’ Sömürge devleti değil hak
sahibiyiz. Suriye, Libya ve Mısır bizim için önemli. Yine Azerbaycan’ın da
yanında oluyoruz. Ermenistan krizinde Azerbaycan ile ortak tatbikat yaparak
gücümüzü gösteriyoruz. Ve yine her daim Balkanlardaki soydaşlarımızın yanında
oluyoruz.
Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası Tuna-1 kuyusunda 320 milyar
m3 doğalgaz rezervi tespit edilmiştir. En üst katmanda bulunan bu rezerv alt
katmanlarda daha fazla rezerv olduğu konusunda bizi ümitlendirmektedir. Bu
hikaye 2012 yılında başlamıştır. O tarihlerde oluşturmaya başladığımız Türkiye
Cumhuriyeti devletine ait sismik arama ve sondaj filomuz bugün itibariyle 5
gemiye ulaşmıştır. Tam bağımsızlığın olmazsa olmazlarından yerli enerji üretimi
bu süreçte genel politikamızda önemli bir yer teşkil etmiştir. Özellikle 2015
sonrası Sayın Berat Albayrak’ın bakanlığı döneminde Enerji politikamız ivme
kazanmıştır. Bir doğalgaz rezervinin denizdeki tespiti ortalama 100 sondaj
sonrası tespit edildiği halde Karadeniz’de bulduğumuz rezerv 9. deneme sonrası
tespit edilmiştir. Yer altı zenginliklerimizin devamı gelecek. Yer altı
zenginlikleri ve enerjide artık dışa bağımlı olmayacağız.
Bayrampaşa’daki siyaset ortamı, mevcut olan partiler, yeni
kurulan ve kurulması muhtemel siyasi partiler hakkında görüşlerinizi
öğrenebilir miyiz? Bunun akabinde şuan da AK Parti nezdinde
olmayan İstarbul Büyükşehir Belediyesi hakkındaki değerlendirmeleriniz
nelerdir?
Öncelikle Bayrampaşa’mızda Cumhur İttifakının kurulduğu ilk
andan beri AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) uyum içinde hareket
etmektedir. Bunun için MHP ilçe Başkanımız Sayın Yaşar Kaba’ya ve yönetimine
teşekkür ederim. Bayrampaşa’daki siyasi ortamda belden aşağı vurmalar yok.
Diğer siyasi parti yöneticileri ve mensupları hepsi tanıdığımız, bildiğimiz
insanlar. Nezaketimize dikkat ediyoruz ama hakkımızdan da feragat etmiyoruz.
1994 yılında eski siyasi oluşumumuzda ilk kez Bayrampaşa Belediyesi’ni
kazandığımızdan itibaren ilçemize bir çok eser kazandırıldı. Sadece 31 Mart
2019 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını kazandılar. İBB’de
meclis çoğunluğu hala bizde. Biz yerel siyasette nezaketi korurken aynı şekilde
de karşılık bekleriz. Yapılan hizmetlerin sahiplenilmesi hoş bir şey değil.
İstanbul genelinde de bu algı oluşturuluyor. Bayrampaşa yerelinde ise bu
haksızlıklara sessiz kalamayız. Emeği geçenlere teşekkür etmek, emeğe saygı
duymak bizi mutlu eder, doğru olan da budur. Siyaset hizmet edenin takdir edilmesi
gereken bir mecradır. Yanlış bir algıyı hissettiğimiz an doğrusunu anlatmaya
çalışacağız. Onlar ‘seçimi kazanırsak şu yatırımları yapacağız’ dedi ve
vatandaşlar da onlara oy verdi. Halk yapılan hizmetleri sorgular. Zamanında
yapılmayanı not eder. Şimdi İBB’de hizmet makamındalar. Bayrampaşa’ya bir
şeyler kazandırmak istiyorlarsa, şimdi fırsat ellerinde. Bayrampaşa’ya bir şey
kazandırsınlar biz de görelim, mutlu olalım. Söz verilip, yapılacak işleri
takip etsinler. Hani tasarruf edilecek ve artı bütçe oluşturulacaklardı?
Tasarrufu bırakın bütçe açığı giderek artıyor.
Geçmişte AK Parti’de görev alanlar tarafından son dönemde 2
yeni parti kuruldu. Bayrampaşa’da temsilcilikleri yok. AK Parti’den ne kadar oy
kopartırsak kâr diye bakılıyor. Muhalefet de onların suyundan gidiyor ve
destekliyor. Bayrampaşa’da bizden bir kuru yaprak tanesinin bile kopmasını,
kimsenin kırılmasını, küsmesini ve gönül koymasını istemeyiz. Bu makamlar bize
emanettir. Görevimizi yapıyoruz. Gün gelecek bu bayrak değişecek ama bu hizmet
anlayışı hiç değişmeyecek. Cumhurbaşkanımızın yanında bir ve beraber olarak
ülkemizi daha iyi yerlere taşıyacağız. Kişisel kırgınlıkları bir kenara
bırakacağız. Bayrampaşa’da yaklaşık 57 bin üyemiz var. İnşallah Bayrampaşa’da
böyle bir ayrılık atmosferi yaşamayacağız. Yeni oluşumlar beyhude kalır.
Geçmişte de bunlar denendi. Artık seçmen bilinçli. Neyin ne olduğunu biliyor.
Bizden eksilme değil, sayımızın daha da artacağını görüyoruz. 3’üncü üye
kampanyamızda İstanbul genelinde 100 bin yeni üye yapıldı. Bayrampaşa’da AK Parti
ailesine yaklaşık 4 bin yeni üye kazandırıldı. İlçemizde en yüksek seviyeye
ulaştık. AK Parti
tüm Bayrampaşalıların gönlüne girmeye devam ediyor. Geçmişten günümüze kadar
partimizin her kademesinde görev almış olan tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür
ederim.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ile uyumlu bir
görüntü sergiliyorsunuz. Başkan Aydıner ile nasıl bir yol birlikteliği
yapıyorsunuz?
Uyumluyuz; uyumun en büyük nedeni bence, hizmet aşkından,
dava arkadaşlığından, kader birlikteliği ve ağabey-kardeş hukukundan
kaynaklanıyor. 2001 yılında AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilatı
Atila Aydıner başkanlığında kurulurken, bende İlçe Gençlik Kolları
kurucu teşkilat başkanı olarak görev aldım. O günden bugüne kadar çok verimli
ve başarılı çalışmalar yaptık. Atila başkanımız, geçmişte hemen hemen
teşkilatın tüm kademelerinde bulunmuş, Cumhurbaşkanımızla birlikte görev
yapmış, teşkilatçılığı çok iyi bilen, son yıllarda da örnek belediyecilik ve
belediye başkanlığı tecrübesine sahip olan bir siyasetçi. Birbirimizi iyi
tanımanın yanında, onun bilgi birikimlerinden istifade ediyorum. Teşkilat
çalışmalarında bunun avantajını yaşadık. Bu arada şunu belirtmeden
geçemeyeceğim ki, üzerimde emeği olan, beraber çalışma imkanını bulduğum eski
belediye başkanımız ve Milletvekilimiz Hüseyin Bürge, eski İlçe Başkanlarımız
Cemil Yıldız ile Kemal Oğuz Kıdıl’a ve dava arkadaşlığımı yapan herkese
teşekkür ederim.
Kuruluşunun 19. yılını dolduran AK Parti’de kongre heyecanı
yaşanmaya başladı. Bayrampaşa Teşkilatı 7. Olağan Kongresi ne zaman yapılacak?
Bu konu hakkında bilgiler verebilir misiniz?
Ülkemizde ve tüm dünyada yaşanan Koronavirüs Pandemi süreci
7. Olağan Kongremizin ötelenmesine sebep olmuştur. Yakın zamanda kongre
tarihini belirlemiş olacağız. AK Parti Bayrampaşa Teşkilatı tıpkı diğer 6
kongresi gibi bu kongreyi de birlik ve beraberlik içinde yapacaktır. Bu
kongremiz pandemi sürecinden dolayı kısıtlı sayıda katılımla gerçekleşecektir.
Bizim anlayışımızda bize ne görev verilirse, bizde verilen bu görevi yerine
getiririz. Kongrelerde teşkilatın tüm kademeleriyle bütünleşince çok büyük güç
kazanıyorsunuz. İleriye emin adımlarla yürüyorsunuz. Kongre atmosferini,
coşkuyu olumsuza çevirmek isteyenler olabilir ama bunu kendi içimizde eritiriz.
Bizde kardeşlik esastır. Bizde küslük değil, kucaklaşma olur. Görev verilirse
yönetimi oluşturmak için yaş grubu, cinsiyet, akademik kariyer, meslek, yöresel
dağılım gibi bir çok kıstaslarla yönetim kurulumuzun oluştururuz. Bayrampaşa’da
57 bine yakın üyemiz var. Bunların içinden yönetim kurulumuzda yüksek
performans gösterebilecek üyemizi teşkilatımıza kazandırmak görev almalarını
sağlamak ilkemizdir. Geçmiş kongrelerde de yaşadığımız bir takım tecrübeler
bize şunu gösterdi. Gönüllü görev almak isteyenler kongrelerimizde ismi
geçmediğinde üzüldüğünü ve dönemsel olarak teşkilatımıza uzak kaldığına tanık
olduk. Yönetimde görev almamış olması onlardan vazgeçilmiş anlamına gelmez.
Herkesin görev tanımı farklıdır. Mahalle yönetimi, komisyonlar, kadın ve
gençlik kolları, alt komisyonlar, sandık yönetimleri, sandık müşahitleri gibi
bir çok arkadaşımızın görev yapabileceği alanlar mevcuttur. Teşkilat bir
bütündür.
AK Parti üyelerine, partiye gönül verenlere ve
Bayrampaşalılara son olarak neler söylemek istersiniz?
30 Mart 2018’den sonra sürekli çalıştık. Tüm
arkadaşlarımızla birlikte 3 seçim dönemi yaşadık. Bu salgın dönemini de içine
katarsak, görevimiz ne olursa olsun üstesinden gelmeye çalıştık.
Üyelerimize şunu belirtmek isterim ki, biz gücümüzü
sizlerden alıyoruz. Sizin duanız ve desteğiniz, Cumhurbaşkanımıza güç katıyor.
Bu güç Kudüs’te, Suriye’de ve Libya’da kısacası tüm mazlum coğrafyada
yaşayanların sesi oluyor.
Bayrampaşa benim ailemi kurduğum, çocukluğumu, gençliğimi
yaşadığım, sokaklarında ve sahalarında top koşturduğum, güzel arkadaşlıklar
edindiğim, komşulukların en güzelini yaşadığım, rızkımı kazandığım ve siyaset
yaptığım yerdir. Uzun lafın kısası Bayrampaşa benim evimdir. Eminim ki, tüm
Bayrampaşalılar bu duygular içindedir.
Bayrampaşalılık olgusunun kaybolmaması için bana ve
ilçemizde yaşayan herkese büyük görevler düşüyor. Bir okul gibi görev yapan STK
ve spor kulüpleri, Bayrampaşalı gençlerimize sadece tüzüklerinde yazan
faaliyetleri değil, bizim gelenek ve göreneklerimizi, beraber yaşamanın
güzelliğini ve Bayrampaşalı olmanın anlamını
aşılamalıdırlar. En büyük avantajlarımızdan birisi bunları yapacak gerek
maddi, gerek manevi (kulüp binası, spor sahası, araç tahsisi, nakti yardım ve
malzeme temini) yönden desteğini esirgemeyen Bayrampaşalı Belediye Başkanımız Sayın
Atila Aydıner’in olmasıdır. Çünkü sadece gençlere hizmet etmekle kalmayıp,
engelli çocuklarımıza yönelik gündüzlü bakım evi kurması bile bunun
göstergesidir. Bilgi evlerimiz, bilim merkezimiz ve gençlik merkezimizden
gençlerimizin istifade etmesi onları iyi birer Bayrampaşalı yapacaktır.
İşte bu duygular içerisinde yetişen gençlerimizle birlikte
ülkemizde gelişen olumsuz durumları nasıl aştığımızı 15 Temmuz’da ilçemizde 2
gencimizi şehit vererek yaşadık. 15 Temmuz’dan sonra Demokrasi Yürüyüşü
düzenledik. Bu yürüyüşe tüm siyasi partiler, STK’lar ve Bayrampaşa’nın kıymetli
vatandaşları büyük bir teveccüh gösterdiler. Bayrampaşa tarihinin en büyük
yürüyüşünü büyük bir katılım ile gerçekleştirdik. Söz konusu vatan olunca
hepimiz ortak duygularla hareket ettik. Bizi bölmek isteyenlere izin vermedik
ve vermeyeceğiz.. Buradan sizin vasıtanızla tüm Bayrampaşalılara sağlıklı,
mutlu ve huzur dolu günler diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
................................................................................................................................
ATİLLA BAŞKANIMIZ İLE UYUM İÇİNDEYİZ
Atila başkanımız Cumhurbaşkanımızla gençlik yıllarından itibaren siyaset yapmış, teşkilatta ilçe başkanlığı yanında belediye tecrübesi olan her anlamda çok donanımlı bir siyasetçi. Seçimlerde de bunun avantajını yaşadık. Bayrampaşa’nın geleceği için ekibiyle birlikte canla başla çalışıyor. Tüm Türkiye’nin olduğu gibi Bayrampaşa’mızın da 2023, 2053 ve 2071 planları var. Atila başkanımız, herkesi, her kesimi dinler, sorunları çözmeye çalışır. Uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Bizim tek derdimiz Bayrampaşa...