28 Mart 2024 Perşembe   

Muhammed SANCAKTAR / Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkan Vekili / Geniş Açı

CUMHURİYET

 

KIYMETLİ DOSTLAR, beşeri sistemler içinde en iyi ve en ideal yönetim biçimi tartışmasız Cumhuriyettir. Dar manada Halkın yönetimi anlamına gelen Cumhuriyet kavramı, daha geniş manada çoğunluğun, halk çoğunluğunun yönetimi anlamına gelmektedir.
Cumhuriyet rejiminin olmazsa olmazı hatta Cumhuriyet kavramıyla hep yan yana anılan bir diğer kavram Demokrasidir.
Demokrasi ile Cumhuriyet o kadar iç içe geçmiş kavramlardır ki, Demokrasi olmadan Cumhuriyetten söz etmek neredeyse imkansızdır. Buna rağmen Cumhuriyet olmadan Demokrasi ile idare edilen ülkeler de vardır. Birleşik Krallık gibi.
Cumhuriyet, köken itibariyle Arapça bir kelimedir. Yani İslami bir terminolojidir. Demokrasi ise Yunanca bir kelimedir. “Halkın yönetimi” anlamına gelmektedir.
Kıymetli Dostlar;
Malumunuz ülkemiz daha önce Padişahlıkla idare edilmekteydi. 1876 yılında Meşrutiyet’in ilanıyla bir parlamento oluştu ama tam anlamıyla Demokrasi ve Cumhuriyete geçilmedi. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilmesi üzerine itilaf devletleri Osmanlı İmparatorluğu ile 10 Ağustos 1920’de Sevr   Antlaşması’nı imzalamış ve buna dayanarak  imparatorluğun her karış toprağını aralalarında bölüşmüşlerdir. Anadolu’yu bile.
Esasında Osmanlı İmparatorluğu fiilen ve hukuken o gün bitmişti. Tüm bunlar olurken Anadolu’da halk, vatanını kurtarmak için akın akın Mustafa Kemal Paşa’nın etrafında saf tutuyordu.
Onun önderliğinde ve onun komutasında birleşen kahraman milletimiz, Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Ya ölüm, Ya istiklal” emriyle Kurtuluş Savaşı vererek bu vatanı düşmanlardan kurtardı. Tam amlamıyla yedi düvel ve yetmiş millete karşı savaşarak büyük zaferler kazandı. Kurtuluş Savaşını hepiniz çok iyi bildiğiniz için daha fazla üzerinde durmak istemiyorum.
Kurtuluş Savaşı daha devam ederken Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu. Kurtuluş Savaşının sonunda ise 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetimizin kurucusu, bugünkü devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Kıymetli Dostlar;
Cumhuriyetle Osmanlı İmparatorluğu’nu karşılaştırmak, Atatürk’le Padişahları kıyaslamak son derece yanlıştır. Çünkü bunların biri diğerinin alternatifi değildir. Yukarıda da izah ettiğim gibi itilaf devletleri 1. Dünya Savaşını kazanmış ve bunun sonucu olarak Osmanlı İmparatorluğu’na Sevr’i adeta dayatarak, zorla imzalatmışlardır.
Fakat başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Aziz Türk Milleti buna itiraz etmiş ve teslim olmamıştır. Kurtuluş Savaşını vererek bu mübarek vatanı kanlarıyla sulamış ve düşmandan temizlemiştir.
Bu Millet, Mustafa Kemal Paşa’nın riyasetinde yeni bir devlet kurmuştur. Kanları pahasına kurtardığı vatanın asli sahibi olan bu millet, tabii olarak egemenliğin de sahibi olmuş ve millet egemenliği’ne dayalı Cumhuriyet rejimini kurmuştur.
Cumhuriyet rejimi arz ettiğim gibi islami terminoloji kökenli bir rejimdir. İslam’daki Şura, İstişare, İçtihat kavramları tam anlamıyla Cumhuriyetle örtüşmektedir.
Peygamber Efendimiz, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine’de yaşayan (ensar), yahudi, gayri müslüm ve daha bir çok kesimden olan halkla  Medine’nin savunması ve ortak bazı hizmetleri için Medine vesikasını imzalamıştır. Medine vesikası bir çok Anayasacı tarafından ilk yazılı Anayasa olarak kabul edilir. Batılı bir çok düşünce ve bilim insanı Medine Vesikasını Cumhuriyet rejimi ile ilgili bir belge olarak kabul eder. Çünkü burada yönetim çoğunluğa verilmiştir. Çoğunluk Müslümanlarda olduğu için Hazreti Muhammed (SAV) te lider olarak o vesikada belirtilmiştir.
Bu mübarek vatanı canlarıyla, kanlarıyla düşmandan kurtararak bize armağan eden, Cumhuriyet gibi güzel bir yönetim sistemini bizim için kuran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi ve kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Vatan onlara minnettardır.
Kalın Sağlıcakla…

Tarih: 11 Kasım 2021 Perşembe    Hit: 1775




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol