Corona (Korona) Virüsü nedir?
Coronaviruslar
insanlarda çoğunlukla soğuk algınlığına sebep olan virüsler
idi. Ancak coronavirüsün alt tipi olan SARS-CoV, 2003 yılında,
daha önceden bilinmeyen bir virüs halinde ortaya çıkmış olup
yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Sonraki
yıllarda 2012’de yine ölümlere neden olan MERS-CoV olarak Suudi
Arabistan‘da görülmüştür. Genel olarak bu virüsler sadece
soğuk algınlığı ile seyretmekte iken yeni çıkan alt tipleri
, alt solunum yoluna ilerleyerek ağır zatürreye neden olmakta ve
solunum yetmezliğinden dolayı ölümcül olmaktadırlar.
31 Aralık 2019’da
Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde sebebi bilinmeyen zatürre
vakaların görülmesi nedeniyle yapılan araştırmalarda 7 Ocak
2020’de etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni
Coronavirus (koronavirüs) (2019-nCoV) olarak tanımlanmıştır.
Daha sonra 2019-nCoV hastalığının adı COVID-19 olarak kabul
edilmiştir.
Bu virüs grubuna
bağlı virüsler, genellikle soğuk algınlığına benzer şekilde,
hafif ve orta derecede üst solunum yolu hastalığı olan insanları
hasta edebilir. Corona/Covid-19 (Korona) virüsü semptomları
arasında burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, muhtemel
baş ağrısı ve bazen de birkaç gün süren ateş sayılabilir.
Bağışıklık sistemi zayıf olan ileri yaştakiler ve çok genç
olanlar için virüsün zatürre veya bronşit gibi çok daha ciddi
solunum yolu hastalığına neden olabilir. İnsanlarda ölümcül
olabilecek seviyede çok az Corona / Covid-19 (Korona) virüsü
vardır.
Virüs hasta
insanlardan öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan
damlacıklarla ve hastaların temas ettiği yüzeylerden göz, ağız,
burun mukozası ve el sıkışma ile bulaşabilir. Coronaviruslar
(koronavirüs) genel olarak dış ortamda dayanıklılığı olmayan
virüslerdir. Ancak bugün için COVID-19’un bulaşıcılık süresi
ve dış ortama dayanma süresi net olarak bilinmemektedir.
Coronavirüs’te
hastalığının alt solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık neden
olduğunu, daha şiddetli öksürük, nefes darlığı ve hırıltı
yaptığını gözlemlemekteyiz. Bu şekilde hastalığının ağır
geçmesinin sonucu olarak da hastaların savunma sistemi zayıflayarak
tedavisi zor bakteriyel enfeksiyonlar ortaya çıkmaktadırlar. Henüz
bu hastalığın aşısı veya ilaç tedavisi bulunmamaktadır,
laboratuvar çalışmaları devam etmektedir.
Özel bir tedavi
yöntemi yoktur. Çoğu zaman belirtiler kendiliğinden kaybolur.
Teşhis sonrası ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar ile
belirtileri hafifletmek için tedavi uygulanabiliyor. Yaşam
alanlarındaki oda neminin dengelenmesi ve ılık duş ile boğaz
ağrısı ve/veya öksürüğün hafiflemesine destek sağlanabilir.
Ayrıca bol sıvı tüketmek, dinlenmek ve uyku tedavi için faydalı
olacaktır. Belirtiler standart soğuk algınlığı sürecinden daha
kötü seyretmeye başlarsa mutlaka uzman hekime danışılması
gerekir.
Dünya Sağlık
Örgütü tarafından hastalıktan korunmak için gereken tedbirler
şöyledir;
-Enfekte olmuş
kişilerle yakın temastan kaçınmanın,
-El hijyenine dikkat
etmenin, sık aralıklarla elleri en az 20 saniye sabun ve su ile
yıkamanın; sabun ve su olmadığı durumlarda alkol bazlı el
antiseptiği kullanmanın; özellikle hasta insanlar veya çevresi
ile doğrudan temas ettikten sonra elleri mutlaka yıkamanın,
-Çiftlik veya vahşi
hayvanlarla korunmasız temastan kaçınmanın,
-Enfekte olduysanız
eğer, mesafeyi korumanın, öksürürken, hapşırırken tek
kullanımlık kağıt mendil ile ağızın ve burnun kapatılmasının;
kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içinin
kullanılmasının, ellerin yıkanmasının; gözlerinize, burnunuza
ve ağzınıza dokunmaktan kaçınmanın,
-Enfekte olan
kişilerin dokunduğu yüzeylerin dezenfekte edilmesinin,
-Et, yumurta gibi
hayvansal gıdaların iyice pişirilmesinin,
-Hasta kişilerin
mümkünse kalabalık yerlere girmemesinin, eğer girmek zorunda
kalınıyorsa ağız ve burnun kapatılmasının, mümkünse tıbbi
maske kullanılmasının önemli olduğunu belirtmiştir.
Uzm.
Dr. Hikmet Tereci
Baypark
Hospital
Göğüs
Hastalıkarı Uzamanı