25 Nisan 2024 Perşembe   

BOŞANMADA ORTAK VELAYET

 

VELAYET, anne ve babanın çocukları üzerinde sahip oldukları şahsa sıkı suretle bağlı haklardan olmakla birlikte aynı zamanda velayet kurumu kamu düzeninden olduğundan bir yükümlülüktür. Evlilik birliği boyunca ergin olmayan çocuk anne ve babasının velayeti altındadır.
Türk Medeni Kanunu’ndaki düzenlemelere göre boşanma halinde çocuğun velayeti eşlerden birine verilmektedir. Anılan düzenlemeler uyarınca Medeni Kanunu’muzdaki velayet düzenlemesi anne veya babadan yalnızca birine verilmesi üzerine kurulu olup velayet kendisine verilmeyen taraf da Mahkemenin belirlediği şartlar çerçevesinde çocukla kişisel ilişki kurmaktadır.
Medeni Kanun’daki velayete ilişkin bu düzenlemeler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle çelişki arz etmektedir. Zira,  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 7 Numaralı Protokol’ün 5. maddesinde; “eşlerin evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşit” olacakları düzenlenmiştir. Anılan protokol ülkemizce de onaylanmış ve iç hukuk normu haline gelmiştir. 
Anayasa’nın 90. maddesinde açıkça; “usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası sözleşmelerin kanun hükmünde olacağı, temel hak ve özgürlüklere ilişkin konularda sözleşme hükümleriyle kanun maddelerinin çatışması halinde sözleşme hükümlerinin uygulanacağı” düzenlenmiştir. 
Hal böyle iken, velayete ilişkin Medeni Kanun hükümleriyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 7 Numaralı Protokol maddesinin çatışması halinde protokol hükümlerinin uygulanması gerekmekte iken Mahkemeler tarafından ortak velayete ilişkin hüküm tesis edilmemiş, velayetin eşlerden birine verilmesine devam edilmiş, Yargıtay da ortak velayetin kamu düzenine aykırı olacağı şeklinde hükümler tesis etmiştir.
Uzun yıllar boyunca Yargıtay bu görüşte olmasına rağmen Yargıtay ilk kez 2017 tarihli bir kararında bu yerleşik hale gelmiş içtihatından dönmüş ve ortak velayetin Türk kamu düzenine aykırı olmadığına hükmetmiştir. Yargıtay, 2018 tarihli güncel kararında ise ilk kez iki Türk vatandaşı arasında görülen davada ortak velayet kararı vermiştir. 
Görüldüğü üzere; ortak velayet kurumu hukukumuza yeni girmiş bir kavram olup olumlu ya da olumsuzluğuna ilişkin yorumda bulunmak için uygulamanın biraz daha yaygınlaşması gerekmektedir. Ancak anne ve baba ortak velayet haklarını kötüye kullanmadıkları sürece çocuğun kişisel ve psikolojik gelişimine olumlu katkıları olabileceği görüşündeyim. 
Velayete ilişkin konular kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim; ortak velayet konusunda karar verirken çok dikkatli davranmalı, muhakkak uzman pedagog, psikolog ve aile danışmanlarından görüş almalı, eşlerin ortak velayeti birbirlerine karşı kullanmayacakları çocuğun yararına yürütebilecekleri konusunda ikna olmalıdır.

Tarih: 16 Haziran 2019 Pazar    Hit: 1205




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol