19 Nisan 2024 Cuma   

BOŞANMA SÜRECİNDE ÇOCUKLAR İLE İLETİŞİM NASIL OLMALI?

 

Bir çocuğun üç ebeveyni vardır. Annesi, babası ve anne ile babasının arasındaki ilişkidir. Bu üçüncü ebeveyn çok önemlidir.”
Byron Norton

Anne-baba, çocuklar hayata geldiği andan itibaren onlarla ilgilenir,  onların var olmalarını ve hayatta kalmalarını sağlarlar. Ebeveynler, çocukların hayatlarındaki en güvendikleri ve bağlandıkları kişilerdir. Boşanmayı çocukların algılama biçimleri kişilik özeliklerine göre farklılık gösterebilir. Anne-baba boşanmaya karar verdiğinde ve birisi evi terk ettiğinde çocuklar büyük bir üzüntü ve acı yaşayabilmektedir. Çocukların güven duyguları derinden sarsılabilmekte, zaman zaman kaygı ve stres bozuklukları gözlemlenebilmektedir. Yetişkinlerin yaşadığı boşanma sürecinde çocuğun etkilenme düzeyi, büyük ölçüde tarafların aile kurumuna ve özellikle çocuklarına verdikleri değere ve yaklaşıma, çocuğun yaşına, eşlerin sosyo-ekonomik ve kültürel koşullarına bağlıdır.
Peki boşanma söz konusu olduğunda en sık karşılaştığımız çocuk tepkileri nelerdir?
Terk edilme korkusu en sık gördüğümüz tepkilerdendir. Çocuklar anne-babasından birini kaybettiğinde, diğerini de kaybetme korkusu yaşar. Yaşananların sorumlusu olarak kendilerini görüp suçluluk duyabilir, kendilerini sevgisiz ve güvensiz hissedebilirler. Bakımlarını kimin üsteleneceği, hatta okuldan kimin alacağı onlar için kaygı konusudur. Arkadaşlarının nasıl bir tepki göstereceği düşünceleri bile onları kaygılandırabilir. Yapılan araştırmalar boşanma sonrası süreçte çocukların terk edilme korkusunu yaşadığı, “Benimle kim ilgilenecek?” veya “Yerimi başka çocuklar mı alacak? gibi sorularla boğuştukları görülmüştür. Aynı araştırmanın sonuçları çocukların birlikte yaşamadıkları ebeveynini görme sıklıkları arttıkça terk edilme korkularının azaldığını göstermektedir.
Aile içi düzenin değişeceği kaygısı da bir diğer sıklıkla gördüğümüz tepkidir. Değişim çocukların en büyük korkularından biridir. Boşanma ile birlikte ev içi sorumluluklarda birçok değişiklikler ortaya çıkacaktır. Çocuklar yeni yeme ve yatma zamanı programlarına uyum sağlamak zorundadır. Bu değişimlere uyum sağlamak çocukları zorlayabilir.
Bağlılığın kaybı da boşanma sonrası karşılaştığımız tepkilerdendir. Çocuklar, başta anne-babaları olmak üzere kardeşlerine ve evde beslenen hayvanlara bağlılık geliştirirler. Bu ilişkilerdeki zorunlu değişiklikler çocuklarda bir belirsizliğe yol açabilir. Örneğin, farklı bir odaya geçmek, babayı veya anneyi/kardeşi haftada bir gün görebilmek gibi düzeni değiştiren durumlar çocuklarda başlarda kaygı yaratabilmektedir.
Anne-baba arasında olası düşmanlıkta etkenlerden biridir. Anne-baba arasındaki gerginlik ve tartışmalar, çocuğun kendisini gergin, yalnız ve suçlu hissetmesine sebep olabilir.
Boşanma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişim kurabilmesi çocuğun psikolojisi açısından önemlidir.
Peki Boşanma sürecinde nelere dikkat edilmelidir?
Alınan boşanma kararı çocuğa, anne ve babanın her ikisi tarafından anlatılmalı, çocuk boşanmadan sonra yaşamında ne gibi değişiklikler olacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Bu açıklama sırasında sözcükler özenle seçilmelidir. “Ayrılmanın sana olan sevgimle hiçbir ilgisi yok. Ayrılıyorum, çünkü biz artık anlaşamıyoruz. Tıpkı senin bazı arkadaşlarınla çok görüşmene karşın, bazı arkadaşlarınla daha az görüştüğün gibi. Biz de annenle/babanla bundan sonra daha az görüşeceğiz. Ben seni her zamanki gibi çok seviyorum ve hep seveceğim. Bir tek şey hiç değişmez: Annen her zaman annen, baban her zaman baban olacaktır.”
Çocuğun öteki ebeveynle olan iletişimini ve yakınlığını desteklemek ve çocuğu öteki ebeveyniyle arası iyi diye kötü ve suçlu hissettirmemek önemlidir.
Boşanmanın hemen ardından kent veya ev değiştirme, bakıcı değiştirme, yeni bir evlilik gibi yaşam değişiklikleri mümkünse yapılmamalıdır. Çocuğun boşanmadan önceki mekânında yaşamaya devam etmesi ve aynı okula gitmesi daha uygundur.
Boşanma sürecinde bazı çocukların özgüven ve benlik saygısında azalma gözlemlenebilir. Çocukların okul ve sosyal yaşamında arkadaş ilişkileri geliştirilmeli, aktif spor yapmasına veya bir enstrüman çalmasına olanak hazırlanmalıdır.
Eşler, boşanmanın çocuk üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin yanında, kendi yaşadıkları olumsuz duyguları göz ardı etmemeli, gerekirse profesyonel yardım almalıdır. Çünkü ebeveynlerin toparlanma hızı, çocuklarının da bu süreci daha hızlı ve olumlu atlatmalarını sağlayacaktır.
Boşanma kararının nasıl alındığı, ne şekilde çocuğa aktarıldığı, anne-babanın boşanma karşısındaki tutumları çocuğun bu süreçten nasıl etkileneceğini belirleyen unsurlardır. Evlilik gibi boşanma da iki kişiliktir. Herkes üzerine düşeni yaparsa ve çocuğu korumayı öncelikli olarak görürse parçalanmadan bölmek mümkün olur ve çocuk boşanmayı hasar görmeden atlatabilir. Unutmayalım ki sağlıklı boşanma demek sağlıklı çocuk demektir!


Tarih: 21 Kasım 2022 Pazartesi    Hit: 1498




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol