20 Nisan 2024 Cumartesi   

Muhammed SANCAKTAR / Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkan Vekili / Geniş Açı

BİRLİK VE BERABERLİK

 

KIYMETLİ Dostlar; Ülkemizde sıkça kullanılan şöyle “klişe” cümleler vardır; “birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz’’ yada “birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde’’ veya “bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var’’ gibi. Ülkemizde hemen hemen her dönem yaşanan iç ve dış krizlere, bazen gerçek, bazen sun’i bunalımlara, olaylara baktığımızda, bu cümlelerin hiç de klişe olmadığı, manalarını derinden düşündükçe her zamana uygun olduğu görülebilecek ve her zaman güncel olduğu daha iyi anlaşılabilecektir.  
Fazla uzağa gitmeyelim, ülkemizde son on yılda yaşadığımız olaylara şöyle bir bakalım, hemen hemen her yıl bir ya da birkaç talihsiz olayın yaşandığını, kriz ve kaos ortamına sürüklenmek istendiğimizi görmemek için kör olmak gerekiyor.
Hep söylüyoruz, tekrar edelim; bu ülke hepimizin. Hepimiz aynı gemideyiz. Zaten kırılgan olan ekonomimiz, pandeminin de etkisiyle iyice yavaşlamışken, bu ülkenin ve milletin zararına olan olaylardan kaçınmak gerekiyor.
Bu ülkenin entelektüel insanları, yazarları, çizerleri, sözde demokratları ne zamandan beri rektör atamalarıyla ilgilenmeye başladılar? Ülkenin başka sorunları yok da rektörlerin kim olduğu veya kim olması gerektiği mi tek sorunumuz? İnanın halkımız bunların hiç biriyle ilgilenmiyor. Ve hangi üniversitenin rektörünün kim olduğu da hiç kimsenin umurunda değil. Millet bu pandemi döneminde canının, sağlığının ve geçiminin derdinde. Bu tür sun’i tartışmalar ve kaos senaryoları bu pandemide yükümüzü daha da ağırlaştırıyor, toplumu kutuplaştırıyor, birlik ve beraberliğimize zarar veriyor. İnanın bunların dışında başka hiçbir işe yaramıyor. Bugüne kadar hiç bir batı ülkesinde, hiçbir medeni toplumda bu tarz tartışmalar olmamış ve görülmemiştir. En gelişmiş toplumlar, en ileri demokrasiye sahip batı ülkelerinin vatandaşları bile üniversite rektörlerinin kim olması gerektiği konusuyla ilgilenmemiş ve bununla ilgili nümayiş yapma aşamasına henüz gelmemişken bize ne oluyor?
Bu tarz olaylar her zaman şunu göstermiştir; bazen haklı bir mesele için bile hak arama yoluna gidilse, bir bakıyorsunuz  ülkede ne kadar  marjinal ve illegal örgüt ve grup varsa tamamı hemen araya sızıp konuyu mecrasından saptırmış ve haklı talebi sulandırmış. Bu bile başlı başına ülkemizde hak aramanın ya şeklinin değişmesi gerektiği yada hak arayanların çok dikkatli davranması gerektiğinin açık bir göstergesidir.
Gençler bizim geleceğimiz. Gençlerimizin talep ve beklentileri elbette ki çok önemli. Devlet yetkililerinin gençlerin taleplerine kulak vermesi ve dinlemesi gerekir. Ancak hiç kimse de gençlerimizin taleplerini kendi siyasi ve ideololik emelleri için kullanıp meseleyi başka mecralara çekmemelidir. Buna hiç kimsenin ve hiçbir grubun hakkı yoktur. Aksi halde gençlerin haklı talepleri de askıda kalır ve fatura onlara kesilir.
Dünyanın ve haliyle ülkemizin içinde bulunduğu, bu pandemi nedeniyle içinden geçtiğimiz bu zor günlerde gerçekten, ama gerçekten her zamankinden çok ama çok daha fazla birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, dayanışmaya ve işbirliğine ihtiyacımız var. Hem de sadece herhangi bir grup, herhangi bir zümre, herhangi bir siyasi parti mensupları olarak değil; sadece bir ülkede yaşayan bir millet olarak ta değil; tüm insanlık olarak, tüm dünya milletleri olarak birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Cenab-ı Allah’ın bize verdiği bu musibet varken, bundan ders almamız gerekirken birbirimize düşmek, birbirimizi yemek anlaşılır gibi değil. Kalın sağlıkça…

Tarih: 12 Şubat 2021 Cuma    Hit: 4943




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol