25 Nisan 2024 Perşembe   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

BEYNİNİZİ UNUTMAYIN!...

 

ÖNCE Avusturya, ardından Almanya, son olarak Hollanda, İsviçre vs.. Aslına bakılırsa isim olarak ülkelerin pek önemi yoktur. Çıkan sonuç Avrupa’nın iki yüzlülüğüdür.

Avrupa’nın bu iki yüzlü halini örtüp yıllarca bu dışlanmışlık, bu ötekilik hissini bize empoze etmeye çalıştılar. Hem içimizdeki "Hollandalılar" hem dışarıdaki. Hepsinin tek amacı sindirmek, geçmişinden, tarihinden ders almayı bilmeyen; gözü kapalı nesiller yetiştirmek, karşı koymayan, direnmeyen, diretmeyen bir toplum oluşturmak oldu.

Ama 15 Temmuzdan beri farkındalar.

Aslında başaramadıklarının; aslında hiç başaramayacaklarının, bu farkındalık hepsini çıldırttı.

Biz bir olalım, birbirimize inanalım, biz fikrimizde, inancımızda dirençli olalım istemiyorlar.

Erdoğan’ı, bakanlarımızı engelleyip terör örgütlerine izin veriyorlar, teröristlerin propagandalarını umutla izliyorlar. Çünkü yıllar sonra 15 Temmuz'da ilk kez bu kadar ağır kaybettiler.

İlk kez kurdukları oyunun hesabını bu kadar ağır ödediler. Bizde yıllardır ne bedeller ödedik.

Ama o günkü gibi bir olma zamanı tekrar. Çünkü yine istemiyorlar, çünkü bu kez korkuyorlar, bir kez daha böyle ağır yenilmekten. Onun için birbirimize tutunma, ayağa kalkıp ben de varım deme zamanı.

Milli duruş sergilemek bunu gerektiriyor. Avrupa ülkeleri karşısında 15 Temmuz'da olduğu gibi dimdik ve beraber ayakta durmamız gerekiyor. Siyasi hesaplaşma içerde yapılır, sandıktan çıkan sonuçlara da saygı gösterilir. Saygıyı da bu Avrupa’nın diretmesiyle mi öğreneceğiz birader.?

Sözcünün bir manşetine atıf yapalım yeterli, "Sandığa giderken beyninizi yanınıza almayı unutmayın."

***

Ankara beklemede…

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Bülent Arınç karasızlar mı, bu kritik süreçte ne düşünüyorlar acaba?

Evet mi, Hayır mı? diyecekler.

Sahi sayın Arınç, hamam önünde ofis açıyor, yargıda arabuluculuk için müracaata bulunmuş, merakım kendisine yetki belgesi için soru soruldu mu?

MHP siyaseten bitecek iddialarını inandırıcı bulmuyorum. Tam aksine asıl bundan sonra ülkenin belirleyici gücü olacak, belki MHP siz başkan seçilemeyecektir.

***

Sonuç; Yanlışımız 18 maddelik sistem değişikliğini içeriğinden kopararak tartışıyoruz. Belki de Avrupa’nın bu kadar açık taraf olduğu sis bulutunda referanduma gidiyoruz.

Hayır diyenler; Rejim değişiyor, diktatör, tek adam, padişahlık, sultanlık, hanedanlık vs…

Evet diyenler ise; HDP, PKK ve FETÖ, hayır diyor, bunlarla aynı safta yer alanlarda teröre destek vermiş olur.

Kısaca bu referandum tv de gazetecilerin, hukukçuların tartışmasından da açıklık kazanacak gibi görünmüyor. Evet veya hayır ne içeriyor açık seçik anlatan yok. 10’larca yıldır sloganlara kulak veren halkımız derin ferasetiyle ve sağduyusuyla bunu da aşacaktır.

***

AK Parti de vekiller referandum çalışması yerine evlerinde otursalar daha faydalı olurlar.

Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllardır olduğu gibi küfeyi yine sırtlayacaktır.

Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Lideri Devlet Bahçelinin katkıları gerekli ve elbette yeterli olacaktır.

CHP, meydanlara ve ekrana çıkmadan, MHP muhalifleri ve Saadet partisine lojistik destek vererek en iyi sonucu alır. Bu yarışın sonunda, sonuç ne olursa olsun, bir seçim daha görülür mü? bence Evet…

Tarih: 14 Mart 2017 Salı    Hit: 1109




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol