25 Nisan 2024 Perşembe   

BAYRAMPAŞA’YI EN İYİ ESNAFI BİLİR

BAYRAMPAŞA’YI EN İYİ ESNAFI BİLİR
 

Bayrampaşa’yı en iyi Bayrampaşalı esnaf bilir 

Muhammer Kütük hem siyasette, hem STK’larda hem de iş hayatında Bayrampaşa için önemli bir isim. Genç yaşta başlayan iş hayatı deri, iplik, pırlanta ve inşaatla devam ederken, yakın zamanda hayvancılık alanınada yatırım yapmayı hedefliyor. Lokomotif işi inşaat olan Kütük, şu an 5 ayrı projeyi de aynı anda yürüterek böyle bir dönemde önemli bir iş başarıyor.

• “Ülkemiz için güvenli geleceği inşa ediyoruz” sloganıyla yola çıkan Kütükler Yapı, Bayrampaşa’nın katma değerine değer katan deneyimli, dinamik ve öncü kuruluşlarından biri. Kütükler Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Kütük ile firmalarının kuruluşundan, hangi sektörlerde faaliyet gösterdiklerine, Bayrampaşa’nın dünü, bugünü ve geleceği ile ilgili konularda bir röportaj gerçekleştirdik.

SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Babam Yusuf Kütük, 1954 yılında ailesiyle birlikte Kuzey Makedonya’nın Pirlepe şehrinden eski adıyla Manastır’dan göç etmiş. Ben de 1980 yılında Terazidere Mahallesi’nde doğdum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Geçmişte dönemde 2009-2014 yılları arasında Bayrampaşa Belediyesi meclis üyeliği yaptım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev alıyorum. Pirlepeliler Derneği Başkan Yardımcılığı yaptım. Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Merkez yöneticisiyim. Teraziderepor’da as başkanlık yaptım. Öğrenim hayatımı bitirdikten sonra iş hayatına atıldım. İnşaat sektörünün yanı sıra deri, pırlanta ve iplik sektöründe de faaliyet gösteriyoruz.

KÜTÜKLER YAPI’NIN
KURULUŞUNDAN BAHSEDER MİSİNİZ?
Ben ve ağabeyim Sinan Kütük, 2011 yılında  Bayrampaşa’nın katma değerine değer katmak için yola koyulduk ve Kütükler Yapı’yı kurduk. Ağırlık Bayrampaşa’da olmak üzere İstanbul’un farklı ilçelerinde projeler yapıyoruz. Yaptığımız inşaatlarla Bayrampaşa’nın hem çehresini değiştirmek hem de modern bir görünüme kavuşmasını istiyoruz.

BABANIZDAN ALDIĞINIZ BAYRAĞI İLERİLERE TAŞIMAK ADINA NELER YAPIYORSUNUZ?
Babam Yusuf Kütük ve ailesi 1954 yılında Türkiye’ye göç ederken oradaki bulunan mülklerini ve arazilerini hibe ederek Türkiye’ye göç etmiş. İstanbul’da sıfırdan hayat kurmuşlar. Babam bir süre tekstilde ve deri tabakhanelerinde çalışmış. Daha sonra İtalya, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerden triko makinelerini Türkiye’ye getiren ilk insanlardan biri olmuştur. 1992 yılında deri fabrikasını, 1996 yılında ise iplik fabrikasını kurdu. Türkiye’nin en büyük deri ham maddecilerinden biridir. Çorlu’daki fabrikamızda ham deri işlenip hazır hale getiriliyor. İplik fabrikasının yüzde 60’ı iç piyasaya yüzde 40’ı ise dış piyasaya gitmektedir. Babam şuanda emekli. Biz ağabeyimle ile birlikte bayrağı devraldık. Babamın birçok siyasetçiyle arası çok iyiydi, ama hiç siyasete girmedi. Kendisini siyasete davet edenleri de ‘Benim işim sanayicilik. Ben memleketimdeki insanlara iş imkanı sağlayarak ve üretim yaparak Türkiye’ye faydalı olmak istiyorum’ derdi.  Biz de kendisinden öğrendiğimiz iş ahlakıyla Bayrampaşa ve ülkemize elimizden geldiğince hizmet vermeye çalışıyoruz.

DİĞER SEKTÖRLERDEKİ
FAALİYETLERİNİZ HAKKINDA BİLGİLER VEREBİLİR MİSİNİZ?
Yaklaşık 14 yıldır Pırlanta sektöründe Tek Taşçı ve Sing Diamond diye iki ayrı firmamız bulunuyor. Tek Taşçı firmamızla genellikle iç piyasaya çalışıyoruz. Sing Diamond ile de Tayland başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine ürün veriyoruz. Tayland ve Türkiye’de iki tane pırlanta fabrikamız bulunuyor. Türkiye’de bulunun bazı ünlü markalara da toptan mal veriyoruz. Dünyadaki tüm pırlanta fuarlarına katılım sağlıyoruz. İplik ve deri fabrikalarımızla da iç ve dış piyasaya hizmet vermeyi sürdürüyoruz.

İNŞAAT ALANINDA
BAYRAMPAŞA’NIN EKSİKLERİ
SİZCE NELERDİR?
İstanbul’da yaşayan herkesin önünden geçmek zorunda olduğu ilçemiz hak ettiği değere bir türlü ulaşamıyor. Bizden daha eski olan ilçeler ile bizden sonra yeni ilçe olmuş olan semtler dahi her gün katma değerine değer katarken, Bayrampaşa sürekli yerinde sayıyor. Bayrampaşa İstanbul’daki ilçeler arasında yüz ölçümü  olarak en küçük 3 ilçeden biri. Bakırköy her zaman konum olarak değerli bir yer. Ama gidip bir görün mimarisini günümüz şartlarına uygun olarak gelişimini sürekli yeniliyor. Başakşehir veya Bahçeşehir düne kadar bizim için Trakya’ya yakın bölge olarak adlandırılırken, şimdi İstanbul’un yaşanabilecek en güzel bir kaç ilçesinden biri oldu. Alt yapısı, yeşil alanları, sosyal kültürel alanları, ibadethaneleri, meydanları, yani imar planları doğru şekilde projelenmiş, otopark alanları, yaşanabilecek konutlarıyla insanları cezbeden ilçeler haline geldiler. Bayrampaşa’nın çağdaş bir kent görünümü maalesef yok. Metropol içinde bir kasaba görünümünde. Bir türlü hakettiği cazibe merkezi haline gelemedi. İnsanların daha iyi şartlarda yaşaması için Bayrampaşa’ya yeni bir imar planı getirilmeli. Bayrampaşa 11 mahalleye sahip 12/50 yükseklikte olan imar planlı bir ilçe. Yani kat yüksekliğimiz çok değilken her bina zemin artı 4 kat iken doğru planlamayla yüksekliklerini arttırarak ada bazlı projeler üreterek Bayrampaşa’yı denizsiz bir Bakırköy yapabilirdik, yapabiliriz de. Doğru planlama ile yeşil alanları, otoparkı ve meydanı olan bir ilçe haline gelebiliriz. Anadolu yakasında parsel büyüklüğüne göre imar verildiğini görüyoruz. 700 m2 bir arazide bina yüksekliği farklı, 1200 metre yan parselde bina yüksekliği farklı oluyor. Önemli olan parsel birleşmesinde sabit 1250 m2 şartı değil toplanabilen metreye göre imar, otopark alanı, yeşil alanı çoğaltabilmek. İstanbul’daki çok eski ilçelerin Bayrampaşa’mızın her türlü konumda önüne geçtiğini görünce üzülüyorum.

YENİ DÖNEMDEKİ HEDEFLERİNİZ NELERDİR?
2021 yılının Ekim ayından itibaren inşaat sektöründe bir durağanlık söz konusu olmaya başladı. Döviz artınca haliyle maliyetler de yükselince birçok firma projelerini askıya almak zorunda kaldı. Biz herşeye rağmen projelerimizi devam ettiriyoruz. Diğer çalıştığımız sektörler genellikle ihracat üzerine olduğu için çok sıkıntımız olmuyor. Sadece iç piyasada bir daralma söz konusu oldu. Döviz stabil olmadığı sürece de iç piyasanın düzelmesi de zor görülüyor. Çok güzel bir ülkemiz var. Kıymetini bilmemiz lazım. Hem sağlıkta, hemde ekonomide normale dönüş sağlandığı taktirde Türkiye 2022 yılından sonra, 2025’te tarih yazar ve dünyada ilk 5 ülke arasında söz sahibi oluruz diye düşünüyorum.


RÖPORTAJ: CEMİL SAĞLAM



Tarih: 20 Ocak 2022 Perşembe    Hit: 2869

Fotoğraflar
  • #
  • #
Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol