Tüm dünyayı ve ülkemizi büyük etkisi altına
alan koronavirüs salgınında tüm sağlık çalışanları en ön saflarda savaş
vermekte. Bayrampaşa’da da büyük bir özveriyle gece-gündüz çalışan sağlık
çalışanları arasında filyasyon ekipleri salgının kontrol altına alınmasında çok
büyük rol oynamakta.
• Bayrampaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf
Oğuz Canbulat, filyasyon ekiplerinin çalışmaları başta olmak üzere koronavirüs
salgınına karşı verdikleri mücadeleler hakkında Paşavizyon Gazetesi’ne önemli
açıklamalarda bulundu.
Konya’da doğan ve Selçuk Tıp Fakültesi’nden
mezun olduktan sonra Aksaray’da yaklaşık 7 yıl, 112 acil hekimliği, başhekimlik
görevlerinde bulunan ve sağlık yönetimi üzerine yüksek lisans yapan Dr.
Canbulat, Kağıthane ve Beşiktaş ilçelerinin ardından 4 yıldan beri de
Bayrampaşa’da ilçe sağlık müdürü olarak görev yapıyor.
İşte Bayrampaşa’da koronavirüs salgınına
karşı mücadele eden sağlık çalışanlarının başındaki İlçe Sağlık Müdürü Dr.
Yusuf Oğuz Canbulat’ın, yaptıkları çalışmalar hakkında Paşavizyon’a verdiği
yanıtlar.
SALGINDA TÜRKİYE NASIL BİR SINAV VERDİ?
Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de
pandemi planları bulunmaktadır. 11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka görüldüğünden
itibaren 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyoruz. İlk hastalık ortaya çıktığında
ekiplerimizi ve birimlerimizi kurduk. Tüm sağlık kurumlarının pandemi ile
mücadele koordinasyonu, kurumumuz çatısı altında toplandı. İlk ekiplerle
çalışmalarımız hastalık ülkemizde henüz yokken
yurtdışı uçuşlarına personel gönderildi ve Türkiye’ye dönen
vatandaşlarımızın hastalık durumu izlendi. İstanbul Sağlık Müdürlüğü olarak da
ilk vakanın çıktığı Kapalıçarşı’ya tüm ilçe filyasyon ekipleri olarak girdik ve
tüm çarşıdakileri kontrol ettik. Vaka sayılarının artmasıyla birlikte filyasyon
ekiplerimizin de sayısı arttı. Dünyada ev ev filyasyon yapan ve ücretsiz ilaç
veren tek ülkeyiz. İlk zamanlar evlerde vakalara verilen ve yurtdışından gelen
ilaçların bize maliyeti 140 dolar idi. Şu an her ne kadar yerli üretim
ilaçlarımız olsa da etken maddesi dışarıdan geldiği için bir ilacın maliyeti 14
doları buluyor. Bu ilaç hastane yatışlarını ciddi engelliyor. İngiliz hükümeti
pozitif vakalara ‘evine kapan’ diyor. Bir hafta sonra durumunu soruyor.
Şikayeti varsa hastaneye yatırıyor. İlaç dahi vermeden vakaların iyileşmesini
beklediği için bir çok insan öldü. Almanya bile sağlık sistemi yetersiz olduğu
için Türkiye’den yatırım yardımı alıyor. Bizim gibi sağlık alt yapısı olan ülke
dünyada yok. Amerika’da, İtalya’da koridorlarda yatan ya da ölen hastaların
halini dünya gördü. Pandemi döneminde sadece İstanbul’da yaklaşık 7 bin yataklı
şehir hastaneleri açıldı. Daha önce yapılması planlanan 2 pandemi hastanesi
salgın ortaya çıkınca kısa sürede hizmete alındı. Bunun yanı sıra bir çok
ülkeye tıbbi yardımlar gönderdik.
FİLYASYON EKİPLERİ NELER YAPIYOR?
Filyasyon, herhangi bir bulaşıcı hastalığın
kaynağına ulaşmak ve bulaşmayı engellemek için temaslılarını bulmak gibi alınan
önlemlere verilen isim. Köken olarak yabancı bir kelime ama bu salgında en iyi
filyasyonu yapan ülke Türkiye oldu. Türkiye, salgına karşı uyguladığı
stratejisinde, halkın genelinde Covid-19 testi yapmak yerine filyasyon
yöntemiyle virüsün çıkış noktalarını belirleyerek, hastalığın bir kentte,
mahallede veya sokakta yayılmasını engellemeye çalışıyor. 2 kişiden oluşan
ekipler vaka ortaya çıkar çıkmaz adrese ulaşıyor. Her vakada hastalığa karşı
yeni bir takip temaslı ağı kurulmuş oluyor. Dedektiflik gibi bu çalışmaları
sayesinde Covid-19 hastalarının başkalarıyla temas etmesinin önüne geçiyoruz.
Böylece hastanelerin acil servisleri ve yoğun bakım ünitelerindeki yoğunluğun
azaltılmasını sağlayabiliyoruz. Filyasyon ekipleri, evde kaç kişinin
yaşadığını, aile bireylerinin sağlık şikayeti olup olmadığını, koronavirüs
tespit edilen kişinin diğer temasta bulunduğu kişileri sorguluyor. Ekipler,
ailenin sağlık şikayeti olmazsa evde izolasyonun sağlanması gerektiğini
söylüyor. Ardından diğer bağlantılı şüphelilerin tespiti yapılıyor. Evde
pozitif olan kişinin yakınlarında da rahatsızlık varsa testini alıyoruz.
Pozitif çıkan kişiler her gün durumları kontrol etmek için aranıyor. Evdeki
hastalara, hastanedeki kişilerin temaslı olduğu yakınlarına da bakıyoruz. E-Reçete ve E-Raporların yazıyoruz. Sağlık
Bakanlığı, aynı zamanda Türkiye'den gelen tüm verileri tek bir sistemde
topluyor.
BAYRAMPAŞA’DAKİ FİLYASYON EKİPLERİ HAKKINDA
BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
Bir filyasyon ekibimiz 2 kişiden oluşuyor.
Biri hekim ya da diş hekimi biri de hemşire ya da yardımcı sağlık personeli.
Toplam 76 kişiden oluşan 38 saha ekibimiz var. Ayrıca ilaç ve hasta durumu
sorgulayan uzmanlarımız, izlemeyi yapan sağlık personellerimiz var. Yaklaşık
150 personelle hizmet veriyoruz. Ekip ve araç sayımızın fazla olması nedeniyle
bize en uygun yer olan ve şu anda da sadece acil poliklinik hizmeti veren
Topçular Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin giriş katında işlemlerimizi
sürdürüyoruz. Cevatpaşa’daki binamızda da filyasyon ekiplerimiz bulunuyor. Tanı
konan herkese aynı gün içinde ulaşmaya çalışıyoruz çünkü zamanla yarışıyoruz.
Cevatpaşa’daki ilçe sağlık müdürlüğü binamızda çağrı merkezi kurduk ve 14
hattımızdan yaklaşık 20 personelle aramaları karşılıyoruz. Ayrıca 112’nin
sistemine de entegreliyiz. Kişi 112’ye şikayetini bildirdiği zaman bize direkt
bilgisi düşüyor. Ayrıca gerek koronavirüs gerekse diğer hastalıklar hakkında
arayanlara telefonda çağrı merkezi olarak bilgiler de veriyoruz. Filyasyon
ekiplerimizin başında Uzm.Dr. Büşra Sandıklı bulunuyor. Dr.Yasemin Gündoğdu aşı
çalışmaları ile ilgileniyor. Grip, zatürre ve çocuk aşılarının ardından Covid
aşısı konusunda planlama çalışmaları yapıyor. Dr. Aydın Korkmaz, İSDEM
çalışmalarımızdan ve denetimlerimizden sorumlu müdür yardımcımız.
DİĞER İŞLERİNİZE FIRSAT BULABİLİYORMUSUNUZ?
İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak rutin
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Filyasyon ekiplerinde çalışan personellerimiz
normal işlerine de devam ediyor. Bu iki katı yük demek. Ama bu salgına karşı
sağlıkçılar olarak özverili şekilde çalışaya devam edeceğiz. Ayrıca ASAL
taramalarımız var. Kişiler askere gitmeden sağlık kontrollerini yapıyoruz.
Askere gidince de karantina süreçlerinden sonra görevlerine başlıyorlar. Ayrıca
TÜİK taramaları yapıyoruz. Bayrampaşa’da gelişigüzel belirlenen adreslere
gidiyoruz. Evdeki kişilerin kan ve diğer testlerini yapıyoruz. Baktığımız
kişiler eğer koronavirüs geçirdiyse kanda antikor çıkıyor. Geçirmemişse zaten
negatiftir. Bunda amaç ‘acaba kaçırdığımız hasta var mı’ yada ‘kişi bilmeden
çevresine yayan taşıyıcı mı’ gibi durumları arıyoruz. Bu koronavirüse has
olarak uyguladığımız bilimsel ve çok önemli bir çalışma. Bunun yanı sıra sağlık
çalışanları olmak üzere risk guplarına grip aşılarımızı yapıp, bitirdik.
Bayrampaşa Kaymakamlığımız havaların soğumasıyla sokaklarda kalan evsizleri
toplayıp otele yerleştirdi. Bu kişilerin testlerini ve sağlık kontrollerini
yaptık. Psikolojik destek verdik. Bu kişilerin yemek dahil tüm ihtiyaçları
gideriliyor.
İSDEM HAKKINDA BİLGİLER VERİR MİSİNİZ?
Kısa adı İSDEM olan İlçe Salgın Denetim
Merkezi, salgın denetim faaliyetlerinin tek elden eşgüdümünü ve yönetimini
sağlamak için oluşturuldu. Bu bağlamda İSDEM’in çalışmalarına İlçe Sağlık Müdür
Yardımcımız Dr. Aydın Korkmaz eşlik etmektedir. İSDEM, karantina uyumu
kontrolü, kafe, iş yerleri, semt pazarları, toplu taşıma araçları ve insanların
yoğun olduğu alanlarda denetimler yapıyor. İhlallere dair her türlü şikâyet ve
ihbarların yapılabildiği çağrı merkezimiz ile de alınan ihbarlar
değerlendiriliyor. İSDEM ayrıca kurulan mahalle denetim ekipleriyle birlikte
koordineli çalışıyor. İSDEM valilik çatısı altında kaymakamlıklarca kuruldu.
HSYS sistemi dediğimiz Covid pozitif hastaları takip ettiğimiz sistemle
koordineli. Bayrampaşa’da 11 mahallede okul müdürü ya da yardımcısı, muhtar,
imam, polis ve zabıta görevlisi var bu
ekipte. Tüm pozitif ve tamaslılar sisteme düşünce bu ekipler vakalar evde mi
diye denetler. Vakaları evlerine girmeyerek uzaktan kontrol ediyorlar. Bu
konuda İstanbul’da kalite ve sayı olarak açık ara birinciyiz.
KAYMAKAM ŞENEL’İN BU DÖNEM SİZİNLE YOĞUN
ÇALIŞMALAR YAPTIĞINI GÖRÜYORUZ?
Bayrampaşa Kaymakamımız Sayın Dr. Soner
Şenel, tüm çalışmalarımızı ve işlemlerimizi yakından takip ediyor. Hemen her
hafta değerlendirme toplantıları yaparız. Bugüne kadar İstanbul Valiliği
nezdinde de ayrıca 18 toplantı yaptık. Kaymakamımız Dr. Soner Şenel,
devletimizin aldığı kararları sıkı sıkıya uyguluyor. Konu halk sağlığı olunca
en hızlı karar verenlerden birisidir. Gerek bizlerle gerekse kaymakamlık
nezdinde kurulan Vefa Sosyal Destek Gruplarında çok önemli hizmetlerde bulundu
ve gece gündüz mesai harcadı. Kaymakamımız bizlerle çok yakından ilgileniyor ve
daima yanımızda. Kendisine sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum.
BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ’NİN DESTEKLERİNDEN
BAHSEDER MİSİNİZ?
Bayrampaşa Belediyesi olarak Başkanımız
Atila Aydıner ve tüm başkan yardımcılarımız her zaman yanımızda ve hep bizi
destekliyorlar. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Pandemi ile mücadele de bu
durum bizleri çok güçlü kılıyor. 38 filyasyon ekibine 38 araç ve 76 şoför
gerekiyor. Araç sayımız yetersiz olduğu için Bayrampaşa Belediyesinden ciddi
sayıda araç ve şöför desteği aldık. Bunun yanı sıra malzeme desteğinde
bulundular. Bayrampaşa Belediyesi Aşevi her gün yemek desteğinde bulunuyor.
Belediye Tuna Caddesi’ndeki misafirhanesini mart ayından beri bize tahsis etti.
Yoğunluktan evine gidemeyen, ailesini ve sevdiklerini riske atmak istemeyen
sağlık çalışanları misafirhanede kalıyor. Bende evime gidemediğim zamanlarda
misafirhanede kaldım. 14 yatak kapasiteli misafirhanede hala kalan
arkadaşlarımız var.
ÖZEL KURULUŞ VE DERNEKLERDEN NE GİBİ
DESTEKLER GÖRDÜNÜZ?
Şunu belirtmek isterim ki tıbbi malzeme
sorunumuz hiç olmadı. Gerek özel gerekse resmi kuruluşlar ile derneklerin
sağlık çalışanlarına destekleri bizleri çok mutlu etti. Burada ismini sayfalara
sığmayacak kadar kişi, kurum ve kuruluşlar ile dernekler, Bayrampaşa’daki
sağlık çalışanları için ellerinden geleni yaptı. Araç, gereç desteğinden,
malzeme desteğine, böreğinden çayına kadar çeşitli jestlerle bizlerin yanında
oldular. Her birine desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
SALGIN DÖNEMİNDE UNUTAMADIĞINIZ OLAYLARDAN
BAHSEDER MİSİNİZ?
İlk vakalar görülmeye başlayınca 15 gün
boyunca sadece 5 tane filyasyon ekibini
gece gündüz çalıştırmak zorunda kaldım. İnanın önümde yorgunluktan bayılan
doktorlarım, personellerim oldu. Fedakarca çalışan bu arkadaşlarımızı takdir ve
teşekkür belgesiyle onurlandırdık. Ekiplerimizin büyük bir kısmı koronavirüse
yakalandı. Hatta bazıları 2. kez hastalığı geçirdi. Malesef bu süreçte duyarsız
kişiler bizi üzüyor. Karantinada olması gerekirken dışarıda gezenler oldu. Bunların yanı sıra ‘Raporum eksik olmuş’ ya
da ‘Evime tulumla çıktılar komşulara ifşa ettiler’ diye bizi mahkemeye verenler
bile oldu.
BAYRAMPAŞA RİSKLİ İLÇELER ARASINDA MI?
Bayrampaşa bir dönem İstanbul’da riskli
ilçeler arasındaydı. Ancak genelde İstanbul ortalaması ile aynı seviyede
seyretti. Bizim ortalamalarımız hep İstanbul geneline yakın seyretti. Vaka
sayıları Bayrampaşa’da da düştü çok şükür. Kısıtlamalar da etkili oldu. Sayılar düşünce salgın kontrol
altına alınmış oluyor ama tamamen bitmeden bu iş bitmez. Tüm Bayrampaşa
sağlıkçıları olarak rehavete kapılmıyoruz teyakkuz halindeyiz. Halkımızın da
bunun bilincinde olmasını istiyoruz.
SON OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Tüm halkımızdan ciddi manada destek
bekliyoruz. Kurallara sıkı sıkıya uymalarını, uymayanları ise uyarmalarını ya
da yetkili yerlere bildirmelerini rica ediyoruz. Vatandaşlarımızın sosyal
mesafe, maske ve hijyen kurallarına uymasının yanı sıra bizlere de yardımcı
olmalarını bekliyoruz. Sağlık personeli olarak bizler biraz daha risk altındayız.
En zoru da sevdiklerimize sarılamamak. Ailemizden uzakta onlardan ayrı olmak
gerçekten çok zor, ama önemli olan salgınla mücadelede insanlara faydalı
olabilmek. Halkımızdan ricam dikkatli olsunlar, kurallara riayet etsinler ve el
birliği içinde bu salgından kurtulalım. Bu kez biz onları alkışlarız...